Sezon başladı, Euroleague(ler) başladı, Cumhurbaşkanlığı Kupaları kazanıldı. İki basketbol şubemiz de çok acayip ilerliyor. İnşallah daha çok kupa görürüz sezon sonunda. Çok geçmeden Erkek basketbol takımının formalarını bi' toplu halde bloga koyalım dedik. Ardından da Kadınlar sırada.
Önce parçalı:
Tabii beyaz şortlu parçalı, basketbol sahaları için çok ayrıksı bir örnek. Zaten çok sık giyileceğini sanmıyorum. Kırmızı şortla, giyilme oranı artar. Beyaz giyen bir takıma karşı, sıkıntı çıkmaz. 2. resimdeki gibi siyah, koyu yeşil ya da lacivert giyen rakiplere karşı beyaz şortla da giyilebilir. Fenerbahçe maçlarında da olur. "Parçalı" forma, basketbol sahalarında pek görülmeyen ve riskli bir örnek. Ama bizimkiler, her fırsatta giymeye çalışmalı, o başka.
(3. resim Banvit'le yapılan hazırlık maçı sanırım, o yüzden beyaza karşı izin verilmiş olabilir. Ya da başka bi' şey)
Beyaz forma şık duruyor, en azından benim için. Yanlardaki sarı-kırmızı kısımla bütünlük halinde. Şimdiye kadar çok giydik. Sezon sonu da bu kadar çok çıkarsa, iyi değil.
Kırmızı forma elzem. Futboldaki gibi "gerek yok" diyemiyoruz. Çünkü parçalıyı her maçta giyemiyoruz. Keşke giyebilsek. Ama basketbolda, neredeyse tamamen düz formalar giyiliyor olduğu için, parçalı forma giymek, risk teşkil ediyor.
31 Ekim 2011 Pazartesi
FORMALARDA REKLAM
Forma reklamlarının forma kültürüne kattıkları tartışılmaz. Bu açıdan bakıldığında futbol formaları ile özdeşleştirdiğimiz bir çok forma reklamını hatırlamışsınızdır. Dünya üzerinde Ac Milan-Motta gibi bir çok örnek içerisine ülkemizden Beşiktaş-Beko gibi uzun soluklu bir birlikteliği örnek vermek çok yanlış olmaz.
Formaya reklam alma furyasının hikayesi ise bir hayli ilginçtir. 1950 ve 60'lı yıllarda İkinci Dünya Savaşının getirdiği sıkıntıların sonucunda özellikle Alman ve Avusturya liglerinde ortaya çıkan maddi sorunlar ikinci lig takımlarını iflasın eşiğine getirmiştir. Bu takımlardan Wormatia Worms, tamamen maçlara çıkabilmek ve bazı giderlerini karşılamak amacı ile Caterpillar ile anlaşır ancak futbolun para için oynanmadığı o günlerde paranın futbolu bozacağını düşünen Alman Federasyonu buna şiddetle karşı çıkar ve reklamı yasaklar.
1970'li yıllarda ise durum daha farklıdır. 1973 yılında yasak zinciri yine Almanya'da bu sefer farklı bir yoldan kırılır. Bir nevi yasa boşluğu gibi bir durumdan yararlanan Eintracht Braunschweig, bir alman bira üreticisi olan Jagermaister ile sponsorluk konusunda anlaşma sağlamış, kendi logosunu Jagermaister logosu ile değiştirmiştir. Logo değişikliği karşısında eli kolu bağlanan Almanya Futbol Federasyonu aynı yıl takımların logo boylarının 14cm nin üstünde olamayacağı yönünde bir karar almıştır. Hatta Eintracht Braunschweig'in maçlarından önce ellerinde mezure ile gelen maçın hakemeleri her formadaki logoların boylarını tek tek ölçmüşlerdir.
Süregelen yıllar sonunda 1977 yılında İngiltere'de yaşanan gelişmeler, Liverpool gibi bir devin Hitachi ile anlaşması lokal olarak bu işin önünü açmıştı. Futbolda söz sahibi ülkelerin yasakları birer birer kalkarken UEFA bu konudaki yasakçı tutumunu sürdürmeye devam ediyordu. Yayıncı kuruluşlar tarafından yapılan baskı ve tehditlerden korkan UEFA 1982-1983 sezonuna kadar oynanan tüm Avrupa maçlarında reklam uygulamasını yasaklamıştı. 1982 yılında Kupa Galipleri Kupasında finale yükselen Standart Liege, final maçlarında ''Maes Pils'' adlı bira firmasının reklamları ile oynama isteğini UEFA ya bildirmiş, ancak bu talep UEFA tarafından reddedilmiştir. Eğer bu talep reddedilmeseydi türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Standart Liege'in Efsanevi kaptanı Eric Gerets, bir avrupa maçında reklamlı formayı giyen ilk futbolculardan olacaktı.
Ertesi yıl, 1983 Avrupa Kupası finaline yükselen RSC Anderlecht, final maçı için Generale Bankası ile reklam anlaşmasına varır ve reklam için UEFA ya başvuruda bulunur. Ülke federasyonlarının ve diğer kulüplerin de baskısına daha fazla dayanamayan UEFA RSC Anderlecht'e Logo kullanımı konusunda izin verir ve tüm avrupada reklam kullanımının önü açılır. Ertesi yıl UEFA tüm ülkelerde reklam ve sponsorluk anlaşmalarının formalar üzerindeki kullanımı konusunda günümüzde de uygulanan standartlarını açıklar ve tüm uygulamalar belli bir standart dahilinde formalara işlenir.
Görüşmek üzere..
Klasik bir Ac Milan - Motta birlikteliği
Formaya reklam alma furyasının hikayesi ise bir hayli ilginçtir. 1950 ve 60'lı yıllarda İkinci Dünya Savaşının getirdiği sıkıntıların sonucunda özellikle Alman ve Avusturya liglerinde ortaya çıkan maddi sorunlar ikinci lig takımlarını iflasın eşiğine getirmiştir. Bu takımlardan Wormatia Worms, tamamen maçlara çıkabilmek ve bazı giderlerini karşılamak amacı ile Caterpillar ile anlaşır ancak futbolun para için oynanmadığı o günlerde paranın futbolu bozacağını düşünen Alman Federasyonu buna şiddetle karşı çıkar ve reklamı yasaklar.
1970'li yıllarda ise durum daha farklıdır. 1973 yılında yasak zinciri yine Almanya'da bu sefer farklı bir yoldan kırılır. Bir nevi yasa boşluğu gibi bir durumdan yararlanan Eintracht Braunschweig, bir alman bira üreticisi olan Jagermaister ile sponsorluk konusunda anlaşma sağlamış, kendi logosunu Jagermaister logosu ile değiştirmiştir. Logo değişikliği karşısında eli kolu bağlanan Almanya Futbol Federasyonu aynı yıl takımların logo boylarının 14cm nin üstünde olamayacağı yönünde bir karar almıştır. Hatta Eintracht Braunschweig'in maçlarından önce ellerinde mezure ile gelen maçın hakemeleri her formadaki logoların boylarını tek tek ölçmüşlerdir.
Günther Mast forma reklamlarını tanıtırken
Süregelen yıllar sonunda 1977 yılında İngiltere'de yaşanan gelişmeler, Liverpool gibi bir devin Hitachi ile anlaşması lokal olarak bu işin önünü açmıştı. Futbolda söz sahibi ülkelerin yasakları birer birer kalkarken UEFA bu konudaki yasakçı tutumunu sürdürmeye devam ediyordu. Yayıncı kuruluşlar tarafından yapılan baskı ve tehditlerden korkan UEFA 1982-1983 sezonuna kadar oynanan tüm Avrupa maçlarında reklam uygulamasını yasaklamıştı. 1982 yılında Kupa Galipleri Kupasında finale yükselen Standart Liege, final maçlarında ''Maes Pils'' adlı bira firmasının reklamları ile oynama isteğini UEFA ya bildirmiş, ancak bu talep UEFA tarafından reddedilmiştir. Eğer bu talep reddedilmeseydi türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Standart Liege'in Efsanevi kaptanı Eric Gerets, bir avrupa maçında reklamlı formayı giyen ilk futbolculardan olacaktı.
İngiltere'de ilk forma reklamı
Ertesi yıl, 1983 Avrupa Kupası finaline yükselen RSC Anderlecht, final maçı için Generale Bankası ile reklam anlaşmasına varır ve reklam için UEFA ya başvuruda bulunur. Ülke federasyonlarının ve diğer kulüplerin de baskısına daha fazla dayanamayan UEFA RSC Anderlecht'e Logo kullanımı konusunda izin verir ve tüm avrupada reklam kullanımının önü açılır. Ertesi yıl UEFA tüm ülkelerde reklam ve sponsorluk anlaşmalarının formalar üzerindeki kullanımı konusunda günümüzde de uygulanan standartlarını açıklar ve tüm uygulamalar belli bir standart dahilinde formalara işlenir.
18.05.1983 Uefa Finali Benfica-RSC Anderlecht maçı
Görüşmek üzere..
30 Ekim 2011 Pazar
Voleybol Numaraları
Ben forma numaralarının yazı tiplerinin (fontların) sık değiştirilmesi yanlısı değilim. Değiştirilecekse de bu numaralarının belli bir karakterinin olmasından yanayım. Mesela Galatasaray'ın forma tarihine baktığımızda bu sezonki gibi daha sert hatları olan fontlar hakimdir. Fenerbahçe'deyse (bizim geçen sezon kullandığımız -resimlerdeki- gibi) yuvarlak hatları olan fontlar daha yaygındır. Aynı zamanda kulübün branşları arasında bir forma birliği olmasından yanayım. Bunun da en güzel örneği Real Madrid ve Barcelona'dır. Bizim branşlarımızın forma sponsorları farklı olduğundan bu biraz zor ancak geçen seneki gibi birbirine yakın tasarımlarla bu iş çok güzel yapılabilir. Aynı şekilde fontlar da aynı olmalıdır bana göre.
Gelelim konuyu yazma meseleme. Futbol formalarımızda Nike'a geçişle fontlarımız da değişti. Basketbolda Errea'ya geçmemizle o da değişti. Peki o zaman voleybol takımımız neden hala geçen seneki numaraları kullanıyor? Aynı durum geçen sezon da basketbolda yaşanmıştı. Hadi futbol formalarındaki font Nike'ın olabilir (tam bir bilgim yok ancak Anadolu Efes de aynı fontu kullandığına göre büyük ihtimal Nike'ındır), neden basketbol fontları kullanılmıyor? İlla farklı mı olmak zorunda hepsi?
Gelelim konuyu yazma meseleme. Futbol formalarımızda Nike'a geçişle fontlarımız da değişti. Basketbolda Errea'ya geçmemizle o da değişti. Peki o zaman voleybol takımımız neden hala geçen seneki numaraları kullanıyor? Aynı durum geçen sezon da basketbolda yaşanmıştı. Hadi futbol formalarındaki font Nike'ın olabilir (tam bir bilgim yok ancak Anadolu Efes de aynı fontu kullandığına göre büyük ihtimal Nike'ındır), neden basketbol fontları kullanılmıyor? İlla farklı mı olmak zorunda hepsi?
28 Ekim 2011 Cuma
Forma önerileri #4
Uzun bir süre bloga tasarım girmedik. Artık zamanı geldi. Hatta açık konuşayım; kendim de bayağıdır tasarım yapmıyordum, özlemişim.
Alican ile fikir alışverişinde bulunduk ve böyle bir sonuç çıktı ortaya.
2 sezondur beyaz forma giymiyoruz ve bunun üzerine bir beyaz away forması tasarladım. Simdilik bu kadar. Umarım beğenirsiniz...
Alican ile fikir alışverişinde bulunduk ve böyle bir sonuç çıktı ortaya.
2 sezondur beyaz forma giymiyoruz ve bunun üzerine bir beyaz away forması tasarladım. Simdilik bu kadar. Umarım beğenirsiniz...
- Kolda: Sadece Galatasaray
- Arka taraf: 3 yıldız ve 1905. Büyük bir Galatasaray logosu.
- Logo: Logo geniş ve üzerindeki yıldızlar gri. İngiltere milli takimı tarzı.
- Kombinasyonlar : İki farklı kombinasyon var. Biri kırmızı şort ile, digeri ise sade beyaz şort ile.
İstekte bulunmak isterseniz ya da herhangi bir görüşünüz veya sorunuz olursa Twitter'dan veyahut mail adresimden bana ulaşabilirsiniz..
E-Mail : okanoztoprak@hotmail.com
Twitter : oknoztprk
27 Ekim 2011 Perşembe
Bir Yanlışlık Olmalı
Tam üst üste ON ÜÇ sezondur Gaziantepspor'la ligde iç sahada yaptığımız maçlarda parçalı giymemişiz. Bu kulübün forması yüz seneyi aşkın zamandır PARÇALIDIR. Bu kadar bilinçsizlik olmasın artık. Umuyorum seneye Gaziantepspor'u tam parçalı forma, beyaz şort ve kırmızı çorapla ağırlayabiliriz. Fotoğraflar da son dokuz sezondan.
Düzeltme: İlk başta dokuz sezon yazmıştım, çünkü o kadar fotoğraf bulabilmiştim ancak Burak Eken twitter'dan on üç sezon olduğunu paylaşmış. Buradan teşekkürler ona...
18 Ekim 2011 Salı
ADIDAS SEVER
Galatasaray'ın resmi sitesinde yayınlanan bir fotoğraf bazılarımız için büyütülecek bir konu olmasa da bizim gibiler için feci bir durumun fotoğrafı. Futbolcumuz Ayhan'ın ASY Arena'da tek başına yaptığı idmanda çekilen bu fotoğrafta Ayhan'ın üzerinde 2008-2009 sezonu turuncu formamızın şortu yer alıyor. Yani Adidas marka. Bu kareyi resmi sitemiz de sayfasında paylaşıyor.
Şimdi takıldığımız konu şu; Futbolcuların kendi sponsorlukları vardır. Hele Ayhan gibi uzun süredir büyük bir kulüpte oynayan bir oyuncu için sponsorlar sıraya bile girer. Bu sponsorun takım sponsoru olması gerekmez. Örneğin Adidas'ın en pahalı oyuncusu Messi Nike'ın en güvendiği 2 takımından birinde oynuyor. (Diğeri Man U) Nike en pahalı oyuncusu Ronaldo da Adidas'a en fazla forma satan kulübün oyuncusu. Kısacası kulüplerin sponsorlukları futbolcuları bağlamaz. Ancak yapılan antrenman bir Galatasaray tesisinde ise, fotoğraf resmi sitede sansürlenmeden yayınlanmışsa ve üzerinde Galatasaray arması bulunan bir Adidas şortu giyilmiş ise bu şimdiki sponsorumuz Nike'ı üzer.
Adam tek başına antrenman yapmış, bu durumdan Nike'a ne diyemeyiz. Adidas'ın son reklamına bir göz atın. Adidas sponsorluğundaki oyuncular Adidas sponsorluğundaki takımlarının sahalarında rol alırken, Adidas giyen ancak takımları başka firmadan olan oyuncular belli belirsiz yerlerde rol aldılar. Kısacası başka firma ile kendi tesisini de kullanamazsın.
Uzun uzun yazdık ancak bu Ayhan'ın bilmesi gereken bir durum değil tabi. Bu kulübün malzemecisinin dikkat etmesi gereken bir durum. Daha fazla dikkat edelim, daha profesyonel olalım ve şu Adidas'tan kurtulalım bir zahmet.
*Foto ve haber için forumdan Exert'e teşekkür ederiz.
16 Ekim 2011 Pazar
SARININ İLK SINAVI
Fontların kırmızı olması ayrı bir hoşuma gitti. Ben siyah yapmalarını bekliyordum. Anlayamadığım işler oluyor çünkü, neyseki kırmızı yapmayı düşünmüşler ve kırmızı yaka detayları ile birlikte mükemmel bir uyum sağlamış. Sade formanın sadeliği de bozulmamış böylelikle.
Neyse bu ufak detay kafaları karıştırsa da siyah reklam koldaki avealarla da uyumlu olması sebebiyle ve görünürlük açısından da daha bir oturaklı geldi bana, halbuki daha dün beyaz reklam daha yakışıklı demiştim saniyesinde döndüm.
Ufak da bir not; futbolcuların giydiği versiyon ile satılan versiyon arasında bir fark yok gibi gördüm, bir Barcelona değiliz anlayacağınız bu sene, topçularımız da GSStore'dan giyiniyor.
15 Ekim 2011 Cumartesi
SARI FORMA
Sarı formamızın 08-10 arası giyilen Brezilya forması kalıbı ile aynı kalıba sahip olduğunu biliyoruz. Fakat ikisi arasında ufak bir kalite farkı var. Esasında bizim formamız Brezilya'nın giydiği premium kalıp değil, daha basic olan bir kalıp. Bunu yukarıdaki resimden görebilirsiniz. Yan taraftaki terlemeyi önleyici delikler bizim formamızda yok. Yani bizim formamız sağ taraftaki iken Brezilya forması sol taraftaki versiyon. Bu iki formanın ikisinde de Dri-Fit özelliği mevcut, teknolojilerinde çok fark yok ancak o deliklerin sağladığı ekstra özellik bizim futbolcularımızda olmayacak. Premium forma ve basic forma arasında ise 5 euro gibi bir fark var sadece. Bu da iki formanın kumaş teknolojisi arasındaki farkın çok da uçuk olmadığını gösteriyor.
14 Ekim 2011 Cuma
NIKE SİTESİNDE GALATASARAY
Önümüzdeki sezon bize özel formalarımızı bekleriz.
*Göz atmak için tık
*Haberi forumda paylaşan Özmenem nikli takipçimize de çok teşekkür ederiz.
13 Ekim 2011 Perşembe
Tivitli Sarı
Dün, sarı forma satışa çıktı bildiğiniz gibi. Selocan da bahsetti bundan. Ben de bu konu üstüne bi'şeyler yazacaktım, fakat az önce yaşanan bazı ufak gelişmeler sebebiyle, bunu yarın ya da öbür güne erteledim.
Bi' yarım saat filan önce, Fcn Blog'un twitter adresi, şu tivit aracılığıyla, Bursaspor maçında sarı formayla sahaya çıkacağımızı duyurdu. Ben buna hem şaşırdım, hem de şaşırmadım. Nasıl oluyor, şöyle: sarı formanın satışa çıkarıldığını duyduktan sonra, ben şöyle bi'şey demiştim Twitter'da. İçim kan ağlayarak. Ama bunun, bu şekilde duyulmasını da, doğal olarak beklemiyordum. Kaç gün öncesinden, hocanın kızının tıvitır hesabından, falan...
Biz nefesimiz yettiğince, bu kulüpte, özellikle futbol takımında forma kültürünün oturması gerektiğini söyleyeceğiz. Olabildiğince, işlerin normal yürümesi gerektiğini belirteceğiz. Tanıtım amaçlı olarak, yıllardır özlemle beklendiğini rahatça söyleyebileceğimiz sarı formanın bu maçta giyilmesi, hatta birkaç iç saha maçında giyilmesi bile anormal değil. Ama, taa haftaiçinden, böyle duyulması, bu şekilde yayılması, ne kadar doğru, bilemiyorum.
Edit:Yasin Güneş arkadaşımız, yorumlarda uyardı, Fanatik dün (yani perşembe) şu haberi vermiş sayfalarında. "Büyük ihtimal Yalçın Dümer söylemiştir" diyor. Muhtemel. Ama yazıya bakınca, klasik spor gazetesi tahminlerinden biri olabileceği de görülüyor.
Bi' yarım saat filan önce, Fcn Blog'un twitter adresi, şu tivit aracılığıyla, Bursaspor maçında sarı formayla sahaya çıkacağımızı duyurdu. Ben buna hem şaşırdım, hem de şaşırmadım. Nasıl oluyor, şöyle: sarı formanın satışa çıkarıldığını duyduktan sonra, ben şöyle bi'şey demiştim Twitter'da. İçim kan ağlayarak. Ama bunun, bu şekilde duyulmasını da, doğal olarak beklemiyordum. Kaç gün öncesinden, hocanın kızının tıvitır hesabından, falan...
Biz nefesimiz yettiğince, bu kulüpte, özellikle futbol takımında forma kültürünün oturması gerektiğini söyleyeceğiz. Olabildiğince, işlerin normal yürümesi gerektiğini belirteceğiz. Tanıtım amaçlı olarak, yıllardır özlemle beklendiğini rahatça söyleyebileceğimiz sarı formanın bu maçta giyilmesi, hatta birkaç iç saha maçında giyilmesi bile anormal değil. Ama, taa haftaiçinden, böyle duyulması, bu şekilde yayılması, ne kadar doğru, bilemiyorum.
Edit:Yasin Güneş arkadaşımız, yorumlarda uyardı, Fanatik dün (yani perşembe) şu haberi vermiş sayfalarında. "Büyük ihtimal Yalçın Dümer söylemiştir" diyor. Muhtemel. Ama yazıya bakınca, klasik spor gazetesi tahminlerinden biri olabileceği de görülüyor.
12 Ekim 2011 Çarşamba
SARI FORMA SATIŞTA
Fiyat 99 TL, satın almak veya sadece bakınmak için tıklayın
9 Ekim 2011 Pazar
Beyaz Kaleci Formalarımız
Aslında pek bilinmez ve neredeyse hiç kullanılmaz ama bizim ilk oturmuş kaleci formamızın rengi beyazdır. Efsane kalecilerimizden ve spor adamlarımızdan Ahmet Robenson özellikle 1910'larda bembeyaz kaleci kazağını kullanmıştır. Ondan sonra da sadece iki sezonda beyaz kaleci formasına rastlayabiliyoruz.
Bu fotoğraf 1948 1949 sezonundan. Baba Gündüz kaptanlığındaki takımın kalecisi beyaz bir kazağı tercih etmiş.
Geldik 2008 2009'a. Bu sezonda 2007 2008 kalıbından kırmızı detaylı bir kaleci formamız var. Beyazın yanında siyah şort ve çorapla da kullanıldı.
Sezon yine 2008 2009. Bana göre en ilginç formalarımızdan biridir bu. 2007 2008 sezonu formalarımızda kullandığımız alev desenli kalıptan ancak desenler kullanılmamış. Yine bir önceki sezon kullanılan turuncu kaleci formasının tam tersi aslında. Detaylar turuncu renkte bu sefer. Buz mavisi şort ve çorapla da kullanılmış.
Mercan ?
Voleybol takımlarımız sezonu açtı. Açılışta veteran takım ve yıldız takımlarımız gösteri maçı yaptılar. Voleybol sponsorumuz Errea olmasına rağmen takımlar 2009 2010'da giyilen GS Store formaları kullandılar. Ancak bir farkla: Mercan formalar vardı. Kalıplar da aynı. Bu gösteri maçları için üretildiyse neden geçen sezon kullanılan alternatif renk kullanıldı? O sezon mor formalar vardı alternatif olarak, geçen sezon da sponsor yine Errea'ydı. Garip bir iş.
8 Ekim 2011 Cumartesi
Yeşil Kaleci Formalarımız
Malumunuz bu sezon tüm maçlarda yeşil kaleci formamızı kullandık. Nike her sezon bir kaleci forması kalıbı hazırlıyor, bu formayı belirli renklerde üretiyor ve her takımına aynı formaları gönderiyor. (Bu sezon istisna olarak sadece Fransa, Brezilya ve Juventus var.) Biz de Barcelona, Atletico Madrid, Arsenal, Celtic, Shakthar Donetsk gibi takımlarla bu sezon bu yeşil kaleci formasını paylaşıyoruz.
Kulübün bu sezon için seçtiği üç kaleci formasının da detay renkleri sarı. Ben kaleci formalarını doğru düzgün bir standarda göre değil de bu detay rengine göre seçtiklerini düşünüyorum. Yani bence yeşil kaleci formamızın olmasının sebebi tarihimizde kullanmış olmamız değil de, koltukaltındaki sarı desen. Neyse biz bakalım tarihimize de görelim yeşili nasıl kullanmışız.
50'ler ve 60'lar
O dönemde kalemizi koruyan Turgay Şeren, Lev Yashin'in etkisiyle zamanında moda olan siyah kaleci formasını sıklıkla tercih ediyordu. Ancak alttaki formayı da arada giymeyi ihmal etmiyordu. Bu forma, renkli fotoğraf kullanımının başlamasından sonra bulabildiğimiz ilk yeşil tonunda kaleci formamız.
70'ler
Yasin Özdenak'ın kaleye geçişiyle yeşil formanın en sık kullanıldığı dönem bu. Onun kişisel tercihiydi sanırım.
1980 1984
1990 1992
1991 1995 Umbro Dönemi
1996 1997
1998 1999 (Tahminen)