31 Ağustos 2012 Cuma

Şampiyonlar Ligi Hakkında

Şampiyonlar Ligi'nde sergileyeceğimiz "forma performansı" ile ilgili 2 husus var. Herkes grup tahmini yapar, bize düşen de bu. Ayrı ayrı maddeler halinde bunlardan bahsedeceğiz.

1. İlki, hangi takımlarla eşleştiğimizle alakasız bir nokta. Sorun, bizim çıkarttığımız setle ilgili. Bunu bir ay önce filan, Twitter'da geçen bir muhabbet sırasında farketmiştik: Beyaz-kırmızı iç saha formasına sahip takımlara karşı garip bir durumdayız. O zaman konuşurken Ajax ve Olympiakos isimleri geçmişti. Şu anki 32 takımlık toplamda, yine onlar var "çakışacağımız". Şansımıza ikisi de 3. torbadaydı ve en azından gruplarda onlarla oynayamazdık ve oynamayacağız. Bu iki takımdan biriyle, olur da diğer turlarda ya da Avrupa Ligi'nde oynarsak, büyük bir kriz yaşanacak. Çünkü beyaz-kırmızı çubuklu ve ortası kalın kırmızı şeritli beyaz formaya karşı çözümümüz yok. 3 formamız da buna çare değil. Bu noktada "neden siyah (ya da başka renk) forma giyiyoruz ki" diyen arkadaşlara selamlarımı yollamak istiyorum. Adamları diğer formalarını giymek zorunda bırakabiliriz. Yetkilileri ve alakalıları bu konuyu düşünmeye davet ediyoruz.


2. Gruplarda hangi maçta hangi formayı giyeceğimiz hakkında da yazalım dedik kura çekiminden önce. Tabii kağıt üstünde. Herkes "giymesi gerekeni" giydiğinde. Yani biz mesela "Ş. Ligi forması" olarak ele alıp bir maçta düz kırmızıyı giyersek başka. Ayrıca takımlar belli olduktan sonra çok enteresan bir manzara da ortaya çıktı...

Fikstür sırasıyla, hangi maçta hangi formayı giymemiz gerekiyor, rakiplerin de muhtemel giyeceği formayla eşleştirerek basitçe görseller hazırladık. İlginçtir, dışarda hep beyazı giyeceğiz. Grupta herkes kırmızı ve/veya benzeri tonlarda iç saha formalarına sahip olduğu için, normal şartlarda her maçta "iç saha forması vs deplasman forması" manzarasını göreceğiz -NBA usulü oldu biraz. Şampiyonlar Ligi için yapılan kırmızı-siyaha da, en azından grup aşamasında gerek kalmadı. Ki onunla ilgili asıl meseleden ilk maddede bahsettik. Cluj formalarının olduğu görsellerin dandikliği için kusura bakmayın, gerekli fotoları bulamadık.

(Ayrıca bizim kombinasyonlardaki şort, daha koyu olan antrenman şortu. Maçlarda giyilen kırmızı şort satılmadığı ve bu tarz fotosu olmadığı için o şekilde yaptık)




 

Bizim hep merakla beklediğimiz beyaz forma-kırmızı şort kombinasyonunu nihayet görecek gibiyiz. Hadi Cluj maçında olmaz da, diğer iki deplasmandan en az birinde görsek bari. Diğer beyaz forma altına gelebilecek koyu şort renginden hiç bahsetmiyorum. Çünkü onun gerçekleşme ihtimali bile yok gibi. Ki ilerde buna değineceğiz.


28 Ağustos 2012 Salı

1985 MİNİKLER FORMASI


Arşivi sayesinde blogumuza epey ekmek çıkartan sevgili dostum Sercan güzel bir fotoğrafa daha rastlamış. 1985 İstanbul Minikler Ligi şampiyonu Galatasaray Minikler Takımı, 26 Mayıs'ta oynanan final maçına fotoğrafta gördüğünüz ince çubuklu formalar ile çıkmış. Formanın tipi 1952 yılında giydiğimiz ince çubuklu forma ile hemen hemen aynı. Tabi ki onunla bir bağlantısı olamaz da, benzer formalarla karşılaşınca daha bir anlamlı oluyor. İnce çubuklu forma sarı şort ile kombinlenmiş, çorapları ise göremiyoruz.

A takım 1985 yılında miniklerin giydiği formayı hiç kullanmadı. Onu da hatırlatalım. Bu değişik forma onlara özel.


24 Ağustos 2012 Cuma

REKLAMSIZ FORMALAR STORE'U GERMİŞ


Forumda birkaç üyenin başına gelmiş bu, yazmadan olmaz. Belki birileri buraları okur da, gerekeni yaparlar diye umut ediyorum.

Senelik 17,2 Milyon Euro gelir sağlıyor Galatasaray, formalarından. Forma üzerine alınan reklamlar + üretici firmanın sponsorluk anlaşması sonucu çok iyi bir gelir elde ediyoruz. Bunun karşılığında sponsorlar takımın formasına, şortuna kadar reklam koyabiliyorlar. Bunu beğenmesek de, karşı değiliz. Günümüz futbolunda ne yazık ki paraya ihtiyaç çok. İş zevk ve spor olmaktan, toplulukları bir araya getirip bağ kurmaktan öteye gideli çok uzun zaman oldu.

Sponsorlar futbolcuların formalarına reklamlarını basıyorlar, karşılığında her hafta milyonlarca izleyici onları izliyor. Ancak daha da ötesine gidilip artık gönül verdiğimiz renkleri sırtımıza geçirip gezmeye kalkmak bile bu şirketlerin reklam panosu haline gelmemizi, hem de gönülsüz gelmemizi sağladı. Kimse bana sırtımda Ülker reklamı taşımamı tabiri caizse "zorla" isteyemez. Ancak bunu bize yaptırıyorlar. Zorla ben onların ayaklı panosu oldum yıllarca.

İş daha da çirkinleşmiş. Yazma sebebim de bu zaten. Forumdan birkaç üye, GSStore'dan aldıkları orijinal formalarını belirli işlemlerden geçirerek sırt ve kollardaki ülker-avea reklamlarından kurtulmuşlar. Daha sonra kulübüne lisanslı ürün alarak katkıda bulunan bu taraftarlar GSStore'a gidip en doğal hakları olan isim ve numara baskısı ekletmek istemişler formalarına. Fakat Store çalışanları formanın üzerinde ülker ve avea reklamlarını görmeyince numara ve isim basmayacaklarını söylemiş ve geri çevirmişler. Üsteleyen taraftarı haklarında yasal işlem yapılabileceklerine karşı "uyarmışlar".

Şimdi sormak lazım, size bu hakkı kim verdi ? Size o reklamların, o şirketlerin korumacılığını yapmanızı kim istedi ? Bu taraftarlara ne gibi bir yasal işlem yaptırabilirsiniz ? Bu sponsor şirketlerin anlaşmalarında "taraftarların formalarında da reklamlarımız bulunacak, taşımak zorundalar" yazıyor mu ? Yoksa bize hiçbir hakları, hiçbir yasal nedenleri veya anlaşmaları olmadan bu reklamları usulsüz taşıttırmaya mı çalışıyorlar yıllardır ? Öğrenmek istiyorum. O Store çalışanları, elinde satın aldığına dair faturasıyla gelen taraftarın formasını bu sebeple geri çevirecek hakkı kendisine nasıl buluyor ? Takım ve futbolcular anlaşma gereği giysin, ancak taraftara bu şekilde forma satışı yapılması ne kadar kurallara uygun ? Var mı böyle bir madde öğrenmek istiyorum. Yoksa eğer, bize UEFA standartı dışında, bölgesel bir kuralla eklenmiş olan ekstra sırt-kol-şort reklamlarının olmadığı formaların satılması gerektiğinin altını çiziyorum.

Store çalışanları sponsor uşaklığını bırakıp, kulübüne ürün alarak katkı yapmış bu taraftarların haklı isteklerini geri çeviremez. Umarız bu yazı gerektiği yerlere ulaşır.

*Farklı 2 store'da meydana gelmiş 2 olay var. Her Store'u ve her çalışanı bir tutmamak lazım (tabi yazılı bir emir yoksa). Dileyen yetkiliye Store isimlerini verebilirim, mail göndermeleri yeterli.

Ayrıca reklamlardan kurtulmak isteyenler buraya tıklasın (Fakat olumsuz sonuçtan mesul değiliz :) )

Yazının ardından Galatasaray Store'un başındaki isim Sayın Nurettin Kantarelli bizimle iletişime geçti. Galatasaray Store olarak kendilerinin asla böyle bir yaptırımlarının olmadığını ve olmayacağını söyledi. Takımına forma alarak katkı yapan taraftar artık o formanın tek sahibidir, üzerinde istediği oynamayı yapabilir, ne olursa olsun sonunda Store'a getirip isim ve numarasını istediği yere bastırabilir dedi. Bu olayların yaşandığı Store'ların bilgisini de aldı ve gerekli uyarının yapılacağını iletti. Kendisine duyarlılığı için çok teşekkür ederiz.


21 Ağustos 2012 Salı

DAKİKA 1 GOL 1


Katalogda iç saha kombinasyonumuzu görünce sevindik hepimiz. Geçen seneki 2 maçlık sinyalden sonra bu sene takımın 1. kombinasyonu 30 sene sonra, tarihinden gelen, gerçek kombinasyonu Parçalı-Beyaz şort-Kırmızı çorap olarak gözüküyordu. Dün dakika 1, ilk golü ağlarımızda gördük.

Ülkenin forma kültürü o kadar kötü ki, kendi sahanda giyeceğin formanı senin evine gelen misafir takım belirliyor. Halbuki dünyanın genelinde bu iş tam tersine ve esas olması gerektiği gibi işler. Rakip takım, deplasmana gideceği ev sahibi takımın iç saha formasını bilir. Bu takımın esas forması bu ve iç sahasında bu takım bu formasını giyiyor, biz de ona göre gidiyoruz denir. Bu iş böyledir. Bavuluna dolaptan rastgele forma seçip koymaz yani.

Kasımpaşa hangi akla hizmet beyaz şortlu kombinasyonunu giydi, akıl alır gibi değil gerçekten. Artık benim kabul edemediğim "adamlar Trabzon'dan tek forma ile gelmişler, biz de mecbur işte..." bahanesi. Bunu kabul edemiyorum. Hiç mi bu konularda iletişim kurmuyor kulüpler birbirleri ile ? Ya da kulüpler bilmiyor mu bu takımın esas iç saha formasını ? Kaldı ki Kasımpaşa deplasmana bile gelmiyor anasını satayım. Herifler 2 saat önce stada geliyorlar, bak formasına, bu olmaz de, gidip alsın.

İç sahamıza eskiden turuncu, mor formalarla falan çıkardık. Kulüp bunu son 2 senedir üzerinden attı, parçalı giymeye özen gösteriyor. Ancak sadece forma üstü ile Galatasaray ruhunu yakalayamazsın. "Galatasaray'ın ruhu, parçalı forma ile sahadayız" demekle kalmamalı bu işler.


Son olarak kulüpler birbirlerinin formalarını bilmeli, bilmiyorlarsa da deplasmana gidecek takım iletişim kurup öğrenmeli ve ona göre giyinip gelmeli. Kafasına göre hareket etmemeli. Kasımpaşa'nın bizimle çakışmayacak zilyon forması ve kombinasyonu var bu sene (Yukarıdaki Barcelona-THY reklamından arak fotoğraftaki mesela). Sen git hiç iplemeden beyaz şortunu giy. Galatasaray da bu duruma sessiz kalsın, Parçalı ile sahadayız demekle yetinsin. Süper.

17 Ağustos 2012 Cuma

TFF KATALOGUNDAKİ GALATASARAY KOMBİNASYONLARI


Yazıp, yazmama arasında fena kaldım. Ancak zaten bloga yazabileceklerimiz sınırlı iken es geçmemek gerektiğine karar verdim. Yazmaya gerek duymama sebebim, ülkede hiçbir takımın bu katalogdaki kombinasyonlara uymaması. Tamamen formalite olarak her sene çıkartırlar, her sene katalog dışındaki formalar giyilemez derler, ancak sezon biter buna uymuş 1-2 takım anca bulursunuz, ya da bulamazsınız. Aslında TFF'nin kendisi gibi gereksiz bir uygulama. Fakat işinde içinde değişik bir kombinasyon var, değinmemiz lazım.

Öncelikle; iç saha 1, iç saha 2 gibi bir saçmalık anca bizim ülkemizde olur. Bir takımın 2 farklı iç saha forması olur mu ? Olmaz, olmamalı. Galatasaray'ın da tek bir iç saha forması vardır, parçalı. Beyaz forma iç saha formamız değildir, olamaz. Ancak şunu da hatırlatalım; TFF kurallarında "katalogda iç saha yazan formalar iç sahada, dış saha yazan formalar dış sahada giyilir" yazar. Ancak bu da tamamen katalogun bütünü gibi formalite yazısından öte değil. İsteyen herkes, istediği formasını, istediği sahada kullanıyor mübarek. O sebeple; 1. iç saha, 2. iç saha, ya da yedek forma meselesine takılmayın. Hiçbir formanın önceliği yok (olmalı ama, neyse), ya da sadece orada giyilecek diye bir durumu yok.

2. iç saha forması olarak gözüken kombinasyonu henüz ilk defa görüyoruz. Daha önce hiç rastlamadık, bahsi de geçmedi. Ancak biz blog olarak bunun olabileceğinden bahsetmiştik, en azından mutlaka olması gerektiğinden bahsetmiştik. Fakat, keşke kırmızı çorap yerine, beyaz çorap kullanılsaydı. Galatasaray'ın esas forması parçalı-beyaz-kırmızı, yani koyu-açık-koyu iken, dış saha formasının tam zıttı, açık-koyu-açık olması doğru olacak demiştik bu blogda zilyon kere. İyi bir kombinasyon düşünülmüş, ancak o kırmızı çorap işi biraz bozmuş. Yine de dümdüz formaların yanında böyle kombinasyonları severiz. Dış sahada giyilecekse başımızın üzerinde yeri var.

Tabi güzelini sona sakladık. Bu sene -en azından kataloga göre- beyaz şort-beyaz çoraplı parçalı formayı iç saha formamız olarak görmeyeceğiz. Doğru olan, tarihten gelen, esas kombinasyonumuz sonunda 1. kombinasyonumuz olmuş bu sene (30 sene sonra). Geçen sezon son maçlarda bunun sinyali verilmişti, kulüp bunu benimsemiş anlaşılan. Geriye tam parçalı kaldı. O da geldi mi ve yerleşti mi tamamdır.

Şimdi bu sene futbol haricinde formalar konusunda da beklenti büyüdü. Kendi sahamızda mutlaka ama mutlaka Parçalı-beyaz şort-kırmızı çorap kombinasyonu giymeliyiz. Rakipleri maçlardan önce bu duruma karşı uyarmalı, ona göre ASY Arena'ya forma kitlerini getirmelerini sağlamalıyız. Parçalı-kırmızı şort-kırmızı çoraba bile tahammülümüz yok. Olmaz.


13 Ağustos 2012 Pazartesi

Maç Yazısı


Maç yazısı derken -yanlış anlaşılmasın- formalara belli bir özelliği olan maçlarda basılan ve maç hakkında bilgi veren yazılardan bahsedeceğiz. Fiorentina maçına takımımız beyaz formayla çıktı ve forma üzerinde bu yazı vardı. Ancak böyle bir yazı kullanılacaksa iki takımın da kullanması gerekir, ki Fiorentina formalarında böyle bir yazı yoktu. Fiorentina'yı geçtim, bizim takımda ilk 11 başlayan sadece 10 futbolcunun formasında bu yazı vardı (Muslera'da yoktu.). Onların da yine ikinci yarıya başlarken değiştirdikleri formanın üzerinde yine yazı bulunmamaktaydı. Bir organizasyona girişiyorsan, o işi tam yapacaksın. Yoksa işin sonucu rezalete döner. Bu üzerine yazı basılan formalar da daha sonra GS Bonus'un açık arttırma sitesinden satışa sunulabilirdi. Hem bizim formalarımız hem de Fiorentina formaları. Aynı olay Lazio maçında da yapılabilirdi. Cana'nın formasına ilgi bol olurdu mesela.


Gelelim benim bu yazıyı Fiorentina maçı sonrası değil de bugün yazma sebebime. Forma üzerine bu tip yazılar genelde özel organizasyonlarda basılır. Dünya Kupası, Avrupa şampiyonalarında finaller gibi. Nitekim 2000 UEFA finalinde yine beyaz formamızın üzerinde bu tip bir yazı vardı. Dün oynanan Süper Kupa maçında da bu tip bir yazıyı ister istemez bekliyor insan. Ancak yine kolda dandik bir Süper Kupa patchiyle işi geçiştirdiler. Bu tip maçları daha cazip hale getirmek için böyle ufak detaylar önemlidir. Yazıyı bir örnekle bitireyim, 2012 Community Shield maçı ve İngilizlerin bu olaya verdikleri önem.


**Düzeltme: Muslera'nın da formasında yazı varmış, ancak siyah olduğundan görülmesi imkansız. Forumdan Roaw'a teşekkürler.

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Nike Taraftar Formaları


Nike takımlarına üç tip forma üretiyor. Futbolcuların maçlarda kullandığı authentic forma, authentic formanın T bant ve lazer deliksiz versiyonu olan ve taraftara satılan replica forma ve taraftara yönelik stadyum forması. Nike bize bu üç tipi de sağlamış durumda. Ancak Nike'ın diğer takımlardan daha çok yan ürün ürettiği beş takım var. Bunlara ürettikleri forma şeklinde ancak tişört kumaşında ve kalıbında "taraftar forması" adı altında tişörtler de yapılıyor. Bu ürünlerin formayla uzaktan yakından alakası yok, sadece tasarımları formayla benzerlik gösteriyor. Hatta bazı takımlarda benzerlik göstermediği de oluyor. Bu sezonki en güzel örnek Arsenal bence, çünkü formalarıyla en çok benzerlik gösteren o. Dış saha formasının tişört versiyonu pijamadan hallice olsa da iç saha versiyonu süper. Bu ürünün bizde de çok satılacağı aşikar. Ancak bu tarz bir ürünün fiyatı daha düşük olacağı için forma satışına zarar verebileceği düşünülebilir. Zira Arsenal'in replika forması 45 sterlinken bu tişört 25 sterlin. İleride bu tip bir ürün çıkartır mıyız, bence olur. Ancak bu şekildeki ürünlerin ülkede forma kültürü oturduktan sonra çıkmaya başlaması lazım ki, nispeten daha ucuz olduğu için forma satışına zarar vermesin.

Arsenal dışındaki diğer dört takımın ürünleri: Barcelona, Manchester United, Inter, Juventus.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

MAÇ ÖNCESİ FORMALARI


Herkes hazırlık maçlarını izleyemiyor. Maçların ardından gazetelerde paylaşılan bazı fotoğraflarda futbolcuların üzerinde maç öncesi ısınma formaları mevcut. Ancak maçları izleyemeyenler bu görüntüler ile karşılaşınca, hazırlık maçlarına özel geçici formalar durumu mu söz konusu diye merak etmiş. Bize çok mail geldi, gelmeye de devam edecek belli. Bu sebeple bloga yazalım, genel cevap gibi olsun.


Nike bu sene sadece Premium kategorideki (elit) takımlarına özel maç öncelerinde ısınma için kullanılmak üzere ekstra formalar tasarladı. Geçmiş senelerde antrenman ekipmanları ile sahaya çıkılır, o ürünler ile ısınırdı takımlar. Daha sonra yedek kulübesinde oturan futbolcu ve ekip, o antrenman ürünleri ile kenarda beklerdi. Nike'ın bu uygulaması ise antrenman ürünlerini maç günlerinde stada sokmamaya yönelik. Sadece maç öncelerinde ısınmak için ve yedek kulübesinde beklerken giyilmek için bu ekstra formaları tasarladılar. Elit takımları böyle de şımartıyorlar işte.

Kısacası bu forma maçlarda kullanılmak üzere hazırlanmış bir forma değil. Bu görüntüler de maç öncesinde takım ısınırken çekilen görüntüler. Maç öncesi forması da muhtemelen satışa çıkacaktır. Çünkü bütün ekspres ürünler yavaş yavaş satılacak Store ve Nike mağazalarında. Bu ürün de raflarda olacaktır. Diğer elit takımlar çünkü satıyor bu formaları da. Fiyatı 80 lira civarı olur eğer satılırsa.

EDIT: Maç öncesi formalarımız satışa çıkmayacakmış.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 30


Yine denememiz gereken beyaz forma türlerinden biri. Kimbilir, Adidas ile devam etsek belki bu sezon böyle bir beyaz giyecektik...