Şampiyonlar Ligi Grup Maçları İçin Forma İhtimalleri

Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında eşleştiğimiz takımlar belli oldu, malumunuz. Formalar açısından güzel bir gruba düştük, öncelikle onu söylemek lazım; çünkü rakiplerin formalarına bakarsak altı maçta da parçalı giyebileceğimizi görüyoruz. Şimdi takım takım giyilebilecek formaları inceleyelim.

REAL MADRID

Galatasaray - Real Madrid

Real Madrid - Galatasaray

Bu eşleşmede her şeyden önce şunu söylemek lazım: İstanbul'da umarız geçen sezonki saçmalık olmaz. Hatırlarsınız, Real Madrid yeşil Avrupa forması varken beyaz giymişti, biz de parçalının altına kırmızı şort giymiştik iç saha maçımızda. Real Madrid her sezon Avrupa kupalarında dış saha forması olarak kullanılmak üzere bir alternatif forma çıkartıyor. Son senelerde bu kontenjanı marjinal renklerle değerlendiriyorlar, tarihlerinde iki kere giydikleri kırmızı ve bir kere giydikleri yeşili yeniden kullanmak gibi. Bu sezon da -bildiğim kadarıyla tarihlerinde ilk defa- turuncuyu kullanacaklar ancak parçalıyla çakıştığı için asıl dış saha formaları olan maviyi giyerler, tabii olması gereken gibi iç sahada beyaz şorttan vazgeçmezsek. Santiago Bernabeu'da ise bilindiği üzere Real Madrid düz beyaz kitinden vazgeçmez. Ancak beyaz formayı başka şort ve çorapla da kombinlemez. O yüzden geçen sezon çeyrek final ilk maçında olduğu gibi deplasmanda parçalıyı kırmızı şortla giyeriz.

JUVENTUS

Galatasaray - Juventus

Juventus - Galatasaray

Juve için söylenecek pek söz yok aslında. Parçalımızla onların klasik siyah-beyaz çubuklusu zaten çakışmıyor. Çubuklunun altına giydikleri kombinasyonu sezondan sezona değiştiriyorlar genelde, bu sezon bizim beyaz şort ve kırmızı çorabımızla çakışmayacak biçimde siyah şort ve beyaz çorap seçmişler. Dolayısıyla iki maçta da iki takım kombinasyonlarıyla beraber iç saha formalarını giyebilir.

KOPENHAG

Galatasaray - Kopenhag

Kopenhag - Galatasaray

Kopenhag'ın da forma kültürü neredeyse Real Madrid'le birebir. O yüzden o eşleşme için yaptığımız yorumlar aynen burası için de geçerli. Aynı Real Madrid gibi giyebildikleri her durumda beyaz forma giyiyorlar ancak beyaz şort ve çoraptan başka kombinasyon kullanmıyorlar. Normalde Avrupa maçları için ayrı bir forma seti hazırlarlardı ancak bu sezon bunu yapmamışlar. Dışarıda biz kırmızı şort giyeriz, Arena'da da beyaz şort giyeceğimiz için mavi-siyah parçalı dış saha formalarını giyerler. Bu forma 2009'daki Hamburg maçını anımsatıyor bana, sonu benzemesin.

Şampiyonlar Ligi'nde kullanacağımız font seti de belli oldu, Nurettin Kantarelli twitter'da paylaştı. Parçalı ve siyah formaya göre görseller var ama kırmızının yok, kırmızının geçen sezon olduğu ve olması gerektiği gibi Şampiyonlar Ligi'nde kullanılmayacağına bir işaret olarak algılanabilir. Formaların gölge kısmı, ligde kullanılan fontların arma kısmındaki altın renginden yapılmış, güzel bir detay. Arma kısmı ise forma renginde gözüküyor. Boş bırakılmış veya forma renginde baskı yapılmış.

SIRTIN DÜZ OLMA KURALI NEDEN VAR?

Federasyonun marka değeri adı altında yaptığı saçma sapan uygulamalardan sürekli bahsetmek zorunda kalıyoruz ne yazık ki. Bu sefer, yine kural kitapçığına konulmuş ancak daha 2. haftada bu kuralın konma sebebine tamamen aykırı görüntülere rastladığımız formanın arkasının düz olma kuralını ele alacağız. Galatasaray bu kurala uyuyor, bu kurala uyduğu için Tam Parçalı olarak tasarlanmış formasını maçlarda kullanamıyor.

UEFA'nın yaklaşık 10 senedir uyguladığı bir kural bu sırt kuralı. Avrupa maçlarında eğer renkler fontların görünürlüğünü engelliyorsa arkası çubuklu veya parçalı görünümde forma giyemezsiniz. Tek sırt rengine, görünür bir font uygulamanız lazım diyor UEFA. Bunu sadece kendi maçlarında uygulama zorunluluğu getirmişler ve yerel liglere karışmıyorlar. Avrupa'nın en büyük yerel liglerinde bu kural yok zaten. Ancak bizim Şampiyonlar Ligi kadar izlenme oranına sahip(!) ligimiz, Premier Lig'de, La Liga'da olmayan bu "TV'de görünürlük" sebebiyle çıkartılmış kuralı uygulamaya başladı son 2 senedir.

Milyarların izlediği liglerde bu kural yok dedik, UEFA'da da bu kural şu şekilde uygulanıyor; Eğer 2 renginden biri açık, diğeri koyu renk ise, ne koyu, ne de açık bir fontla net görünürlüğü sağlayamayacağın için arkasını düz yapacaksın formanın diyorlar. Ancak her iki rengin de koyu veya her iki rengin de açık renk ise, koyu veya açık bir font kullanarak görünürlüğü sağlayabiliyorsan formanın arkasını düz yapmana gerek yok diyor UEFA. Çünkü bu kararı TV'den rahat görünülmesi amacı ile aldıkları için, eğer görünürlükte bir problem yoksa sırta karışmıyorlar. Bu sebeple Barcelona, Milan, Inter, Basel gibi koyu renkli takımlar sırtlarını bozmadan açık fontlarla oynayabiliyorlar. Ancak bizim gibi, Juventus gibi, Atletico Madrid gibi bir rengi koyu, diğer rengi açık takımlara izin çıkmıyor.

Fakat bizimkiler sadece kural koymak için kural koyduklarından olsa gerek bu renk tonlarının yakınlığı ile ilgilenmiyorlar. UEFA'nın normalde izin vereceği kırmızı çubuklu formamıza bile karışıyor, sarı veya beyaz font ile görünürlük açısından hiçbir sorun yaratmayacağı halde arkasının çubuklu kalmasına izin vermiyorlar. Oraya o kuralı neden koymuş, o kuralın konma amacı neymiş önemli değil yani. O kuralın sebebini sorgulamadan sadece kitapçığa ekliyor UEFA'dan gördüğünü.

Dedik ya sorgulamadan, sadece; Avrupa'nın futbol idarecisi bile bu kuralı yazmış kitapçığına mantığında kendi kitapçığına bu kuralı koyduğu için TFF, saçma bir durum ile karşılaştık geçen hafta. Eskişehirspor düz kırmızı formasına (sırtı da düz) siyah font çekerek sahaya çıkmıştı. Görünürlük hemen hemen hiç yoktu. Fakat TFF böyle çıkmasına izin vermiş, çünkü neden? Formanın arkası düz, çubuklu veya parçalı değil... Kitapçıkta arkası düz olacak diyor, formanın da arkası düz. Görünüyor mu, görünmüyor mu umurlarında değil. O kural neden var, umurlarında değil.

Peki UEFA benzer durumda ne yapmıştı. Hemen Galatasaray'dan örnek verelim. 2008-2009 sezonunda turuncu formamızın ligde kullandığımız fontu kırmızıydı, arkası düz turuncu olan formamıza kırmızı font basabiliyorduk ligde, ancak UEFA formamızın arkası düz olmasına rağmen kırmızı fonta izin vermemişti, çünkü bu sırtı düz olma kuralının esas sebebi fontların görünür olmasıydı, bu sebeple Avrupa maçlarına siyah fontlar ile çıkıyorduk.

Demek istediğim şu, eğer mesele görünürlük ise Eskişehirspor'un düz kırmızı formasının arkasına bastığı siyah fontun görünürlüğü bizim arkası parçalı formamızın sırtına basacağımız beyaz fonttan fazla değil. Yani Eskişehirspor'un formasına görünürlük izni çıkıyorsa bizim Tam parçalı sırtlı formamıza beyaz font ile bu iznin hayli hayli çıkması lazım. Ama işte sadece göstermelik kurallar, neden konduğunun farkında bile olmadan, kafalarına göre yani...

FONT

Arial fontun içinden güzel bir şeyler çıkartmaya çalışıyoruz tabi, kendileri ile çalışacaksak anlaşmaya mecburuz. TFF'nin standart dediği ancak her takımın kafasına göre yorumladığı Arial fontları Galatasaray olabildiğince sade kullanıyor. Beyaz Arial fontları daha önceki yazılarda görmüştük, Bursaspor karşısında da sarı olanları gördük ki kırmızıda da sarı kullanılacağı için aslında bütün lig fontlarını öğrenmiş olduk.

Konu fontlar ama şunu da söylemeden geçmememiz lazım, Bursaspor karşısında Galatasaray'ın parçalı formasını giymesinde hiçbir sakınca yoktu. Bursaspor'un yeşil-beyaz forması ile kesinlikle çakışmıyordu parçalımız. Kırmızı şort ve kırmızı çorapla parçalı forma giyilmeliydi. Şunu çoğu taraftar yanlış anlıyor, deplasmanda deplasman forması giyilecek diye bir kural yoktur forma kültüründe. İç saha gibi değil yani mesele. Bir takım mümkün olduğunca rakibi karşısında, deplasmanda da olsa, kendi renklerini ve kendi esas formasını (iç saha) giymesi gerekir. Rakip ile çakışmıyorsa esas kombinasyonunu kullanması gerekir deplasmanda, çakışıyorsa önce iç saha formasının altına alternatif şort-çoraplar dener, eğer kurtarmıyorsa deplasman formasını giyer. Usül budur, bu olmalıdır. Deplasmandayız diye şak deplasman forması olmaz. Yanlış. Buna epey değinmiştik ancak yeni takipçiler için bir kere daha yazalım. Bu da düzelir umarım zamanla.

Eski fontlar

Fontlara geri dönelim. Fontlarımızın altında logomuzun bulunması güzel detay, böyle ince düşünceler önemli ve daha değerli gösteriyor formaları. Ancak eğer şu Arial'de iyi bir şey arayacaksak benim 1. tercihim font büyüklüğüdür. Geçtiğimiz 2 sezon boyunca kullanılan fontlarımız abartı büyüktü, gereksizdi. Bu sene ebatları ile oynanmış ve düzgün hale getirilmiş. Formada daha şık durduğu gerçek bu boyutun. Özellikle füme formamızda bu boyut değişikliği daha fazla göze çarpıyor çünkü bu formanın kalıbı gövde ve yanlarını ayıran iki dikiş ile bölünüyor. Eski büyük fontlar gövdenin ortasından taşıyordu, dikişlerin üzerinde pot oluyordu. Hazırlık maçlarında gördük bu durumu, yeni Arial fontun yeni ebadında bu sorun yok ve daha derli toplu görünüyor bana kalırsa.

Bir iki de soru cevaplayalım. Fenerbahçe de Arial kullanıyor, farklı gözükmesinin sebebi fontun çerçeveli olması (epey soru geldi bu konuda). Dedik ya herkes güya standart olan fontu kafasına göre yorumluyor, TFF'nin saçmalığı tabi bu, kimseyi suçlamamak lazım. Bir de Avrupa için özel bir fontumuz olacak, tekrar hatırlatalım. Ligdeki Arial ve Avrupa'daki özel font, ikisi de satışa çıkacak. Şuan satıştalar mı bilemiyorum. Epey geç kalındı eğer değillerse.

TEK KİT İLE GELEN RAKİP DANGALAKLIĞI

Sezon başlayalı bizim için 2 maç oldu, ikisinde de rakip mağduru olduk. Konu bizimle alakalı değil ancak ucu bize, hadi biz bir kenara, forma kültürüne dokunuyor. Kurallar konusunda almış başını bir saçmalık dizisi, uzadıkça uzuyor. Futbol ile alakalı kurallar malum, üzerine bir de herkesin kafasına göre yorumladığı font kuralı, kimsenin uymadığı sezon öncesi kit katalogu, arkası düz forma kuralı vs... ne kadar saçmalık varsa alıp kural diye karşımıza koydu federasyon.

Takımların sezon içerisinde uyması gereken mantıklı tek forma kuralı olan iç sahada iç saha takımının öncelikli forma seçme hakkı konusunda yaptırım uygulamayı asla düşünmüyor federasyon. Kitapçığın bir yerlerinde yazıyor ama gel gör ki yaptırım olmayınca kuralları dikkate alan da olmuyor. Anadolu takımı da yaptı bunu bugün, büyük takım Fenerbahçe de geçen hafta yapmıştı. Oldu mu bir yaptırım? Olmadı, olmayacak.

Beşiktaşlı bir "formasever" geçen gün kendi takımı ana temalı mükemmel bir forma kültürü yazısı yazmış bloguna. Okumanızı mutlaka öneririm (Yazı için tık), O yazıda kullandığı 2 görseli paylaşıyorum, ibret olsun diye. Yukarıda Manchester United ve Real Madrid'in geçen sezon oynadıkları mücadelelerde giydikleri formaların hafta hafta dizilimini görebilirsiniz. Üst taraf iç sahaları. Bu takımların liglerindeki hiçbir takım kendi sahasına bırak başka formayı, başka kombinasyonla bile çıkmıyor. O takımların sahasına, deplasmana gelen rakipler de bu takımların ne giyeceğini bildikleri için ona göre giyinip geliyorlar. Olması gereken de bu zaten. Normal ve çok basit...

Galatasaray hala ufak sıkıntılar olsa da iç saha kültürünü yavaş yavaş oturtuyor, mutlaka parçalı formasını kendi sahasında giymeye dikkat ediyor ve kombinasyon konusunda da doğru işler yapıyor. Bugün ve geçen hafta oynanan Süper Kupa maçı öncesi resmi sitemizde doğru kombinasyon ile çıkılacağını duyurmuştu takım, belli ki rakipler yüzünden son anda sahaya iki maçtır kırmızı şort ile çıkıyoruz. Yukarıdaki 2 örnekten devam edersek, İspanya veya İngiltere'de deplasmana giden takım kafasına göre, tek forma kiti ile rakibin sahasına geliyor mu? Gelir mi? Biz şu şortu getirdik, siz başka giyin der mi?

Federasyon abuk subuk işler ve kurallar ile uğraşacağına, tek mantıklı kural için bir adım atmalı. Sezon başından, eşleşmeler belli olduktan sonra her maçın forması belirlenmeli ve iç saha takımının önceliği olacak şekilde rakiplere de gönderilmeli. Federasyon bunu yapmıyor hadi, kulübümüzde şu işi önceden ayarlayacak 1 kişi yok mu? Yoksa ben seve seve bir karşılık beklemeden her hafta rakip ile bu konuda temas kurup ne şekilde gelmeleri gerektiğini kendilerine ileteyim. Çok mu zor, anlayamıyorum.

Artık kendi sahamızda Parçalı-beyaz-kırmızı dışında bir kombinasyon görmek istemiyorum, bu konuya çok değindik ancak haykıracak başka mekanımız da yok, 40 kere de olsa yazacağız. Rakipler de şu işi toparlasın artık. Antep konusunda epey sıkıntı oluyor zaten, kasıtlı mı yapıyorlar anlamıyorum. Metin Oktay'ı anma gününde bile siyah-kırmızı çubuklu ile gelme densizliğini gösterip kendi sahamızda krem formayı giymemize sebep olmuşlardı.

1-2 güzel detayı da paylaşalım son. Bugün takım adam akıllı siyah bantlar ile sahaya çıktı. Geçmişte elektrik bantlarını kollara bağlayıp pek hoş gözükmeyen bir anma yapıyorduk, blog olarak da bir kaç değinmiştik bu konuya. Bugün takım standart siyah kol bantları ile sahadaydı. Napoli maçında da bu şekilde sahaya çıkmışlardı ancak biz Napoli falan vermiştir sanmıştık, meğer dikkat etmeye başlamışız. Güzel gelişme. Bir de takım hazırlık maçları ve Süper Kupa finali öncesi sahada ısınırken Nike'ın antrenman formaları ile ısınıyordu, bugün maç öncesi ısınma formaları ile sahaya çıktı ilk kez ve ısındı. Bundan sonra böyle olur sanıyorum. ME Tablet reklamı şortta güzel duruyor, tabi hiçbir reklam güzel durmaz da, mecbur olduğu sürece görüntü önemli. Nikon'dan daha başarılı buldum.

2013 2014 - Süper Lig'de Giymemiz Gereken Formalar

İlk Yarı:

İkinci Yarı:

Geçen sezon olduğu gibi bu sezon için de maçlarımızda giyilmesi gereken formaları hazırladık. Bu sezon, füme dışında alternatif formamız olmadığından geçen sezonki beyaz formanın bu sezon da kullanılmasını -en azından ben- umuyorduk. GSStore'un internet sayfasında bu formanın hala satışta olması da bu yönde bir gelişmeye işaret ediyordu ancak TFF'nin internetten yayınladığı formalarda göremedik beyaz formayı. O yüzden bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Pek gerçekleşeceğini düşünmediğim yönde füme formayı beyaz şort ve çorapla tamamladım. Beyaz çorap olarak da geçen sezonkini kullandım, çünkü bu sezon beyaz çorabımız olmasına rağmen katalogda gözükmüyor. Beyaz forma olmamasının en büyük sonucu olarak, Gençlerbirliği deplasmanında da göründüğü gibi büyük bir çakışma ortaya çıkıyor. Bu ikinci yarı Gaziantep deplasmanında ve içerideki Eskişehirspor maçında da yaşanacak. Çünkü, kırmızı-siyah renkli rakibe iç saha formasını giydiremeyecek bir sete sahibiz malesef.

Not: Bu yazıda esas alınan nokta formaların nasıl giyilmesi gerektiği... Yani forma kültürüne göre bu şekilde uyarlanması lazım kitler. Olması gerekeni esas aldığımız için TFF katalogunda bulunmayan kombinasyonlar var listede. 

Not2: Kırmızı forma şu yüzden yok. Parçalının giyilemeyeceği hiçbir maçta kırmızı da giyilemiyor. Kırmızının kullanılabileceği maçların tamamında parçalı da kullanılabilir ve öncelik her zaman parçalıdadır. Yani olaya kültür gözüyle bakarsak kırmızı ligde gereksiz gözüküyor. Tabi ki giyilir ancak bu listede giyilecekleri değil giyilmesi gerekenleri yazdık.

2013-2014 SEZONU KALECİ FORMALARI

TFF her sene yayınladığı kulüp bilgileri içinde bulunan forma kitleri bölümünü yenilemiş. Güya bu katalogda bulunan setler ve formalar dışına çıkılamaz deniyorsa da, buna uyan olmuyor ligde genelde. Neyse konumuz bu değil ama dokundurmak lazım tabi...

Yeşil kaleci formasını hazırlık maçlarında ve çakma Süper Kupa'da görmüştük. Diğerleri ise TFF katalogunda ilk defa görücüye çıktı. Bu sene 2 yeni renk var. Biri mor, diğeri gri. Mor seçimini beğendim, daha önceki başlıklarda yazdığımız üzere Nike geçmişte kullandığımız alternatif renklerimizi unutmuyor ve gündeme getiriyor. Yan ürünlerden sonra şimdi de kaleci formasında bu alternatif renklerden mor olanı görebiliyoruz. Gri ise gri işte, çok giyilmez herhalde. Geçen seneki siyah kadar kullanılır. Kalıplar ve tasarımlar aynı, sadece renkleri farklı formaların. Zaten Nike'ın bu seneki Premium kaleci kalıbı bu, farklı şeyler beklemiyorduk.

Satışa çıkacak mı bu formalar? Her sene söylüyoruz, yazıyoruz ama olmuyor. Bir türlü satışa çıkmıyor kaleci formaları (ve uzun kollu formalar). Nike'ın genel planlamasında yok gibi cümlelere de inanmıyoruz çünkü diğer bütün premium ekiplerin bu formaları satışa çıkıyor. Bu sene artık satılsın.

TFF listesini de paylaşalım; Formaların görevleri, iç saha, dış saha isimlendirmeleri TFF sayfasında şu şekilde yer alıyor. İç saha #2 saçmalığı da herhalde sadece bizim ligimizde var. Bu sene şu listede olmayan çok kombinasyon giyeriz. Hatta Anadolu takımları iç saha formalarında diretirse, "seve seve" geçen sezonki beyaz formayı bile giyeriz sanki.

TFF şeysi için tık.

AÇILIŞ

Sezonu dün güzel açtık, bugün de biz dünden kalan bir kaç bilgiyi yazıp giriş yapalım.

Sonuç güzel olsa da forma konusunda 1-0 yenik başladık. Tarafsız sahada oynanan final maçının ev sahibi Galatasaray olarak gözüküyordu ve kombinasyon belirleme hakkı her zaman ev sahibindedir. Kulübümüz maç öncesinde resmi siteden iç saha kombinasyonumuz olan parçalı-beyaz-kırmızı kombinasyonunun giyileceğini duyurmuştu. Isınmaya çıkarken gördük ki takımımız deplasman kombinasyonu ile sahada, deplasman takımı olarak gözüken Fenerbahçe ise iç saha forması ve kombinasyonu ile... Kulüp doğru kombinasyonu sitede yazdığına göre maça o şekilde çıkmaya kararlıydı, yani bizim taraftan bir sıkıntı yok o belli gibi. Ya TFF bu kombinasyona izin vermedi, ki geçmiş maçlara bakarsak çok da olası değil, ya da Fenerbahçe Anadolu takımı taktiği uygulayıp amatörce maça tek renk şort ve çorapları getirdi. Büyük ihtimalle böyle bir şey olmuştur ve doğru kombinasyondan bu sebeple mahrum kalmışızdır. Galatasaray'a bu konuda bir şey söylemeye gerek yok.

Bir önemli konu da fontlar. O kadar saçma bir konu ki, bu zamana kadar yazmaktan kaçındım ancak resmi sezon açılışı olduğuna göre değinmek lazım. Federasyon geçen sezon 13-14 sezonu için standart font uygulaması kuralını getireceğini ve bu standart fontun Arial olacağını kitapçığa yazmıştı. Biliyorduk yani ta bir sene önceden. Dünyada standart font uygulaması yapan ligler var, en meşhuru da Premier League. Ancak adamların kendi adlarına tescilli özel fontları var. Bizdeki ise son derece basit ve standart olacak kadar lige özel hazırlanmış bir font değil. Zaten ortada bir standart da yok. Hani marka değerine önem veriliyor ya, böyle olmaz işte o. 

Tamam TFF Arial demiş ancak bütün takımlar Arial'i kendi kafalarına göre yorumluyor. Kimisi kalın, kimisi ince, kimisi yanında çerçeve vs... bir ton font var ortada. Bu mudur standart font uygulaması? Standart olacaksa tek tip şekilde, tek bir font olur, her takım bunu giyer. Yani Arial'in saçmalığını geçtim, herkesin kafasına göre yorumlaması ve TFF'nin buna izin vermesi akıl alır gibi değil. Bırak o zaman serbest.

Resim Kaynak

Bizim mecburi Arial fontlara bakacak olursak: İnce ve çok "yorumlanmamış" olması kötünün iyisi olmasını sağlamış. Kalın fontları ben beğenmiyorum. Boyutlarını da iyi ayarlamışız, bir önceki fontlardan daha uygun sanki ebadı. Bir de büyük bir lütuf göstererek TFF bu sene fontların altına kulüp logosunun konmasına izin verdi, onu da güzel değerlendirmişiz. Fotoğraflara bakacak olursak altın gibi gözüküyor logomuz. Çok da emin olamadım. Hani font güzel denecek kadar ortada bir şey yok, mecburi olarak önümüzde konan Arial'i sade ve ince/iyi boyutlu kullanarak kötünün iyisi haline getirmişiz. Bu tabi benim fikrim, çok beğenen de çıkar, hiç beğenmeyen de.

Ek: Şampiyonlar Ligi'ne özel bir font da hazırlıyor kulüp. Onu da görürüz yakında. Her iki font da satılacak Storelar'da.

Dün geceye dair son konu bazı oyuncularımızın kupa törenine Store'da satılan tam parçalı Replika formalar ile çıkması... Geçen sene de bir kaç maçta olmuştu bu görüntü, soyunma odası fotoğraflarında falan farketmiştik. Bunun sebebi büyük ihtimalle Authentic maç formalarının takıma sayı ile verilmesi ve maç harici oyuncuların üzerlerinde harcanmak istenmemesi. Yani oynamayan oyunculara ve maç sonu terli forması ile durmak istemeyen oyuncularımıza törende Replika'yı hazır etmişler. Durum bundan ibaret. Geçen sene satılan versiyonun da arkası düz kırmızı olduğu için çok göze batmamıştı bu durum, bu sefer oyuncular Tam Parçalı ile çıkınca farkedildi tabi, bize de fontların görünürlüğü açısından örnek oldu. Lig için kesinlikle değil ancak UEFA'nın verdiği ve adil uyguladığı kurala bakacak olursak görünürlükte uzaktan hakikaten sıkıntı yaşanır. Tabi keşke hiç karışmalar.

Bir de maçı kaçıranlar olabilir. Drogba artık 11 numaraları formayı giyecek. 11'i Drogba'ya veren Riera ise 77 numaraları forma ile büyük ihtimalle/kesin değil sahada olacak yeni sezonda.