Bu Blogda Ara

22 Eylül 2013 Pazar

2000 Sonrası Beşiktaş Karşısında Kırmızı


Karıştı bugün bayağı, biz olayı her zamanki gibi formalar açısından ele alalım. Asla olmaması gerektiği halde derbiye kırmızı formayla çıktık. Zaten her zaman belirtiyoruz; parçalıyı doğru kombinasyonla giyebiliyorsak giymeliyiz, giyemiyorsak da beyaz şort ve kırmızı çorap dışında alternatif bir kombinasyon (kırmızı-kırmızı, siyah-siyah vs.) kullanmalıyız. Bugünkü maçta da Beşiktaş'ın tercihine uygun olarak -ki o da şort-çorap olarak yanlış- parçalıyı kırmızı şort ve çorapla giyebilirdik.

31.03.2001 Galatasaray 2-0 Beşiktaş

21.10.2001 Beşiktaş 2-2 Galatasaray

Ancak "pazarlama stratejisi" herhalde, kırmızı giydik. Tırnak işareti kullanmamın sebebi bu lafın artık her türlü yanlışlığa kılıf olarak kullanılması. Kırmızı zaten kullanım alanı itibariyle gereksizin daniskası bir forma. Parçalı giyebileceğin maçta parçalı giyeceksen, parçalı giyemeceğin deplasmanlar da %99 rakibin formasında kırmızı kullanan takımlara karşıysa, kırmızı forma çıkarmak saçmalık oluyor. Güzel-çirkin o ayrı bir konu ancak kırmızının gereksizliği ve çıkmaması-kullanılmaması-tercih edilmemesinin gerekliliği su götürmez.

09.03.2002 Galatasaray 1-0 Beşiktaş

08.12.2002 Galatasaray 0-1 Beşiktaş

2000 sonrası Beşiktaş karşısında kırmızı giydiğimiz maçların hepsinin fotoğrafları var bu yazıda. Yazıda 2000 sonrasını almamın sebebi ise kırmızı formanın bu dönemde ön plana çıkması. 1980 1981 ve 1991 1992 sezonunda kırmızı iç saha olarak kullanıldı ancak onun dışında genelde olmayan, olsa da en son tercih edilen formaydı. 80'lerin sonunda dış saha olarak ilk tercih, 90'ların başındaysa artık iç saha olan sarının yanında biraz üvey evlattı kırmızı forma. 2000 sonrasıysa kırmızı, beyazla beraber en çok kullanılan dış saha konumuna geldi. Çünkü, o dönemde hem Galatasaray hem Fenerbahçe ortak renk olan sarıyı yalnızlaştırıp birbirlerini farklılaştıran renge daha fazla yöneldiler.

25.05.2003 Beşiktaş 1-0 Galatasaray

04.04.2004 Galatasaray 1-2 Beşiktaş

Kırmızı şort-çorap dışında da sadece üç maçta değişik kombinasyon yapmışız, o sezonlarda da zaten kırmızı şortumuz yoktu. Dandik fotoğraflar için özür dileriz, internet ortamında bulabildiklerim bunlar. Kırmızı forma olmamalı. Çıkarılıyorsa da Beşiktaş derbisi gibi büyük bir maçta asla giyilmemeli. Ancak Beşiktaş'a baktığımızda, onlar da bizim kırmızı giydiğimiz maçların sadece birinde beyaz giymiş, o da yanlış kombinasyonla. Forma konusunda çok ilginç bir ülkeyiz gerçekten. Bu arada iki sezondur Beşiktaş-Galatasaray maçlarında ilginç bir şey oluyor. Normalde ligde hakemler iki takımın kalecisinin aynı renk giymesine izin vermiyor. Ancak iki sezondur iki kaleci de yeşil giyiyor, biri farklı giyebilecekken. Standartsızlığa farklı bir örnek.

10.12.2005 Galatasaray 3-2 Beşiktaş

14 Eylül 2013 Cumartesi

İLK YARI "METİN GİBİ"


Resmi twitter hesabımız paylaşmıştı, "parçalı-beyaz-kırmızı, Metin gibi!" Maça bu şekilde çıkacağımız yine maçtan bir kaç saat önce siteden duyurulmuştu. Son iki seferde yanlış anons yaptı kulüp hatırlarsanız ancak bu sefer Metin Oktay'ı anma günümüzde bu kombinasyonun bozulmayacağından emindik, ta ki artık art niyetli olduklarından emin olduğum (çünkü gerizekalı olduklarını düşünmüyorum) deplasman takımlarından bir başkası Antalyaspor'un beyaz şortla ısındığını görene kadar...

Maç öncesi biz de beyaz şort ile ısınıyorduk, Antalyaspor da. Birinin değiştireceği (tabi ki iç saha takımının) kesindi. Ancak belki bu özel güne inat ettik, belki hakemin gözünden kaçtı bilinmez maça ilk yarı her iki takım da beyaz şort ile başladı. Yakın zamanda, yani 2-3 senelik bir dönem içerisinde bu tip bir olayı bir kaç maçta görmüştüm, Galatasaray maçları değildi tabi bu maçlar ancak çok zorda kalındığında izin çıkıyor demek ki. Bu zorda kalma durumu da anladığımız kadarı ile iç saha takımı da formasını değiştiremiyor ise oluyor. Halbuki 50bin kere yazdığımız üzere iç saha takımının forma ve kombinasyon üstünlüğü vardır. Sözde tabi...



İkinci yarı büyük ihtimal ile hakemlerin uyarısı ile şortlar değişti. Yani deplasman takımı zorda kalmadı, iç saha takımı kendi kombinasyonunu değiştirdi. 45 dakika Metin gibi, 45 dakika deplasman takımı gibiydik sahada.

Bu deplasman takımlarına bir çare bulmak lazım. Maçtan önce ne giyeceğimizi kendilerine ve federasyona iletmeli, eğer ona göre gelmiyorlar ise federasyondan ceza yemeleri gerekir. Şu federasyondan istenecek şey değil tabi bu ama, bir kere-iki kere ceza yiyen takım bir daha kurala göre gelmek zorunda kalır diye düşünüyorum. Belki bir sonraki federasyon için bu konuda, başta biz olmak üzere, bastırılabilir.


Dün için bir çözüm de şu olabilirdi; Diyelim Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibimiz Real Madrid'in iç saha maçında rakip beyaz şort ile geldi ve onların federasyonu da buna izin vermiyor, ne olurdu? Real Madrid beyaz formasının altına dış saha şortu olan mavi şortunu mu giyerdi? Hayır. E gelen takımın başka renk şortu yok, ne yapacağız? Real Madrid mavi şortunu, paşa paşa deplasman takımına verirdi ve deplasman takımı Real Madrid'in şortu ile maça çıkardı. Bunu kıçımdan sallamıyorum tabi. İspanya'da bu olaylar oldu. Hatta bir maçta bırakın şortu, deplasman takımı iç saha takımının 3. formasını giyerek çıkmak zorunda kaldı karşılaşmaya, formalar karışıyor ve yedek forma getirmediler diye... Al sana cezanın kralı.

Her konuda dünya standartından örneğimiz var yani. Antalyaspor'a alın giyin bizim kırmızı şortları diyebilirdik. Muhtemelen bu sefer de bilgisiz hakemlerimiz kabul etmezdi, siz giyin canım kendi şortunuzu derlerdi. Formaya ve kültüre verilen önem gözlerimi yaşartıyor.
Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır