Dünkü maçta formalarla ilgili söyleyebileceğim 2 şey var, biri; Tıpkı geçen sene 2.yarıda oynadığımız Beşiktaş maçında olduğu gibi bu sezon da Parçalı altına beyaz şort kombinasyonunu ilk defa bir Beşiktaş maçında giydik.
Geçen sene uzunca bir süreden sonra ilk defa bu kombinasyonu kullanmıştı Galatasaray ve hayran kalmıştık, daha sonraki UEFA maçlarında da bu kombinasyon kullanılmaya devam edilmişti. Bu sezon ise Parçalı formamızı ASY'de birkaç maç giydik fakat hep kırmızı şort kullandık. İlk defa dün, tıpkı geçen sene de ilk defa olduğu gibi, Beşiktaş maçında bu kombinasyonu kullanmaya başladık. Devamı gelir umarım. Bir de anlamadığım, yapacaksak bari tam yapalım. Şu beyaz şortun altına kırmızı çorap giyip tam Galatasaray'ın klasik "Parçalı forma" tanımına uyduralım artık formamızı. Yani kırmızı şort giyerken kırmızı çorap giyiyoruz, e beyaz giyerken de kırmızı giyseydik ya. Hep inceden direkten dönüyor. (TFF Listesinde beyaz şort, kırmızı çorap kombinasyonu yok bu sebeple bu sezonda bunu göremeyeceğiz)
Maça başlarken dikkatimi çeken 2. konu ise forma sırt numaraları idi. Sahaya çıkan ilk "11"'imizde ki en küçük numara Kaptan Arda Turan'ın 10 numarasıydı. Daha sonra Keita'nın 11'i geliyordu. Devir değişti tabi. Çok eskiden futbolcular futbol kadar önemli değillerdi. İsimlerden çok nerede oynadıkları mühimdi. Bu sebeple formalarının sırtında isim yazmazdı, herkes oynadığı mevkiye göre numara alırdı. (Türkiye'de çok yakın tarihe kadar da isim yazılmadı. Yanlış bilmiyorsam 97-98'e kadar "müşkülpesent 96-97'de de görmüş". O da Avrupa maçlarında. Ligde ise 99-00'e gelindiğinde yeni yeni yazılmaya başlanmıştı )
Eski duruma göre; Sahaya çıkan 11, oynadıkları bölgeye göre numaralarını alırlardı. Kaleci daima 1, 4-4-2'nin 2 santrafor'u 9 ve 11 giyerdi. 10 numara ise bu 2'linin arkasındaki oyun kurucu idi. Başka bir durum da; Eskiden diyelim bir maça 9 numara ile çıkan futbolcu 2. maçta yedek olduğu zaman onun yerinde oynayan diğer oyuncu 9 numarayı giyerdi ve bu ilk maçta 9 giyen futbolcu ise, yedeklerin giydiği numaraları giyerdi. O numaralar da 12'den başlar (kaleci) 18'e kadar giderdi. Yani her maç her futbolcu yedek kalma durumlarına göre numaralarını değişik giyebilme durumları vardı. Tabi bilmiyorum şimdi Metin Oktay yedek kaldı mı, kalmışsa da numarası değişti mi ? Zannetmiyorum (Değişmiş müşkülpesent aydınlattı) fakat böyle bir durum vardı çok eskilerde.
Hatta yanlış biliyorsam lütfen düzeltin. Paf takımlarında (şimdiki A2'de) bu kural hala geçerli diye biliyorum. Onların da sırtlarında isim yazmaz ve her maç ilk 11 başlayanlar 11'e kadar olan numaraları giyerler. Mesela bir maç Serdar Eylik 10 numara giyerken 2. maç o yedekken, onun yerine oynayan Emre Çolak 10 numara giyebilir diye biliyorum çok emin olmamakla beraber.
Her neyse sonuçta dün ilk 11'ler sayılırken en ufak numaranın Arda Turan'ın 10 numarası olması ilgimi çekmişti. Artık futbolcular 1'den 99'a kadar istediği numaraları alabiliyorlar. Kalecinin bile 10 numara giydiğini gördüm. Ben pek sevmiyorum bu durumu :)
Bu arada İspanya La Liga'da öyle 99'lar 80'ler alamıyor futbolcular üzerlerine. Kural orada 25 ile sınırlı. Ligde oyanayan hiçbir futbolcu 25 numaranın üzerinde numara alamıyor. (First Team olarak adı yazılanlar) Yalnızca lig için geçerli bu, Avrupa maçları için oynayan ya da ismi verilmiş oyuncuların numaraları 25'ten yukarıda olabiliyor. En yakın örneği; Geçen sene Diarra sakatlandığı zaman yerine devre arasında alınan Lass, ligde Real'in 25'ten fazla oyuncusu olduğu için ve üstünde bir numara alınması yasak olduğu için Diarra'nın numarasını (6) almıştı, fakat ŞL'de ismi yazılı olduğu için Diarra'nın ve kurala göre sezon ortasında ŞL'de numara değişimi olmadığı için Lass, sadece Avrupa'ya özel, 39 numaralı formayı giydi. La Liga'ya dönünce yine 6 numarayı giydi.
Biraz dağıldı konu ama dünkü maçta formalar hakkında görebildiğim 2 konu budur. Kırmızı çorap özlemi devam edecek bu sezon, belki seneye...
Bu arada unutmadan. Yönetimin Metin Oktay atkısını tüm kadro tutup, maça getirip, takmaları, müthiş bir görüntü olmuş. Bu adamlar hakikaten başkalar.
Biz de Baba Hakkı atkısını seve seve tutarız...
Aslında gülüyor ve henüz maç öncesi !! Fakat maç sonu çekeceği acıyı önceden yaşar gibi gibi...
türkiye liginde herkesin kendine ait numarası ve isminin yazıldığı forma uygulaması 2000-2001 sezonunda başlatılmışdır. (Fenerbahçe'nin Mustafa Denizli ile şampiyon olduğu sezon)
YanıtlaSilbenim galatasaray takımında ilk gördüğüm özel numara ve isim yazılan forma ise 96-97 sezonu kupa galipleri kupasında ilk çıktığımız maç olan tesadüfü dünkü tarihle aynı 12 eylül 1996 constructorul maçıdır.
1999-2000 sezonunda yine takımlar 1den 11e numaralar şeklinde sahaya çıkıyorlardı.
YanıtlaSildünya kupalarında ilk sırta isim uygulaması da 1994 abd dünya kupasında başlatıldı.
avrupa şampiyonasında ise ilk olarak euro 1992 de sırta isim yazma uygulaması başlatıldı
abi biz geçen sene asy'deki maçta parçalı altı kırmızı giydik yav.
YanıtlaSilevet o maçta kırmızı şort ve çorap giyildi
YanıtlaSilinönü de oynanan maçta beyaz şort ve çorap giyildi.
aynen hocam.
YanıtlaSilevet haklısınız ben 4-2 lik maçta giymiştik beyaz diye hatırladım karıştırmışım düzeltirim şimdi.
YanıtlaSilmetin oktay yedek kalınca numarası değişti mi demişsin.
YanıtlaSil1den 11e kadar sıralanan düzende yedek kulübesinde oturan oyuncu 1-11 arası hiçbir numarayı giyemezdi.
yakın tarihten örnek olarak hagi'nin bir çok maçta 15 numarayla falan oyuna sonradan dahil olmuşluğu vardır. o sakat cezalı veya yedekken 10 numarayı suat giyerdi.
eğer sistem 1-11 şeklindeyse kim olursa olsun yedek başlyorsa yedek numarayla çıkmak zorundadır.
eğer aranızda amatörde falan top oynamış olanınız varsa zaten maç öncesi hocanın ilk 11 formayı dağıtma olayı bunun örneğidir.
bir de şöyle birşey var hakan şükür mesela isterse bir maçta 9 diğerinde 8 giyebilrdi ve bunu yaptığı da oldu uğur getirsin diye saffet sancaklıyla bir maçta ters formalar giydiler saffet 9 la çıktı hakan 8 le.
futbolcu yedek olmasa bile başka hafta başka numara giyebilirdi.
@müşkülpesent
YanıtlaSilonu dedik biz de zaten :) yedek kalan 12 ile 18 arası giyer. Metin Oktay ekstrem bir adam olduğu için onu ayrıca örnek verdim 10'dan başkası yakışmaz diye. Hagi'nin 15 giydiğini hatırlıyorum zaten olmasa onu da örnek verirdim.
Numaraları futbolcular demek ki eskiden çok takmazlarmış. Şimdi o numaralarla markalar yaratıyorlar sözleşmeler yapıyorlar falan. İlginç..
Tabi bir de bahsettiğimiz devir Hakan Şükür falan değil çok daha eski dönemler. Futbolun emekleme dönemleri :) O zamanlar esneklik sıfır. Al sen şunu sen şunu diye, aynı işte dediğin amatörde oynanan tarz. O hala çok eskilerden kalmış.
YanıtlaSilabi 25'den ötesi yok demişken, gencolar filan mesela 35 giyebiliyor barça'da. jeffren 35. veya 27'ydi bojan ilk sene. kadro genişliğine göre sanırım. b takım meselesi. heriflerde altyapı hayvan gibi olunca, numara mevzuu da değişiyor.
YanıtlaSilEvet onu açık yazmam lazım geldi. La Liga da first team olayında yer alan futbolcular 1-25 arası giyerler. Bir de sezon başında listeye adı yazılan Gencolar vardır biz deki Serdar Eylik Murat Akça tarzı onlar. İşte onlar 25'ten yukarısını alabilirler. Fakat bir sonraki sezon Bu gencolar eğer first team olacaklarsa numarları aşağı çekmeleri gerekir. La Liga'nın kuralı.
YanıtlaSil2005le başlayan günümüze kadar gelen süreçte tasarımlarda sarı ve kırmızının yanında beyaz kullanılmakta.
YanıtlaSilhep söylüyorum klasik kabul edilse de beyaz düşmanlığım had safhada. logoda S belli belirsiz, numaralarda sarı kısmına gelen beyaz font okunmuyor, şortsa resmen paçalı dona çeviriyor formayı.
beyaz formaya gelince: neuchetel xamax zaferiyle birlikte çok sevilmişti ama, ben hala away açık renk formanın sarı olması gerektiğini düşünüyorum.
klasizm yada nostalji geçmişin olumlu özellikleri getirmektir. yoksa tasarım hatalarını değil
saygılarımla
Bu ara formalarda ilk nolar 1930larda cikti
YanıtlaSilGalatasarayinda ilk 9 nosu Gündüz Kilictir
Simdi harbiden kirmizi corapli ve beyaz sortlu kobinasyonu görmicezmi?
sırtta isim 99-2000 yazmışsın ama 2000-2001 dir o türkiye ligi için.
YanıtlaSilgalatasarayın sırtında ilk isim ise dediğim gibi 96-97 kupa galipleri kupası sezonudur yani bu sadece benim görmüş olduğum bir şey değil bir tarih 12 eylül 1996.
Dur yarın buna bir başlık açayım güzel konu oldu :) teşekkür ederim müşkülpesent. O maçın bir fotosunu da buldum zaten..
YanıtlaSilBu arada şorttaki logoların yeri hakkında ne düşünüyorsun selocan ? Logoların numara fontlarının üzerinde olması bana saçma geldi fakat senin yorumunu da merak ediyorum.
YanıtlaSilGeçen yıl parçalının altına beyaz şort-beyaz çorap üçlemesini ilk olarak 16. Haftadaki BEŞİKTAŞ MAÇINDA DEĞİL, 11. Haftada İBB maçında giymiştik...
YanıtlaSil