24 Ocak 2010 Pazar

SENİN FORMAN BENİM HAYALİM


7 yaşında ilk Galatasaray formasını almıştı ilkokuldaki sıra arkadaşım. Babası almıştı daha doğrusu. Okula formasıyla geldiğinde hepimiz etrafına toplanmıştık, hayretle çocuğa bakıyorduk. Benim henüz bir tane bile Galatasaray formam yoktu. Çok hoşuma gitmişti, kıskanmıştım. Ancak anlam da verememiştim. Neden normal bir insan, futbolcuların maça çıktıkları bir kıyafeti üzerine giyerdi ki ? Açıkçası formalar hakkında tek bir şey dahi bilmiyordum o güne kadar.

Babam o zamanlar maçlara giderken, senede 2-3 maça da beni sokardı. Beraber geçerdik turnikeden, biletsiz zamanlarımdı. Maç boyunca da sadece 5-10 dakika sahayı görebilirdim. Gol olduğu zaman babam omzuna alırdı, futbolcuların sevinmesini izlerdim. Formaları, o zamanlar bir orada görmüşlüğüm vardı. O da 25-30 metreden. Futbolcuların üzerinde giydikleri kıyafeti arkadaşımda görünce bir hayli şaşırmıştım. Bende ki tek Galatasaray armalı şey kalem kutusuydu. Forma da ne demekti ?

Ne güzel ki o arkadaşımla hiç kopmadık. İlkokulda sıra arkadaşım olan adamla aynı liseye gittik, hala da en yakın arkadaşlarımdan biridir ve sürekli görüşürüm. Onun formasının aynısını, ben ondan tam 14 sene sonra internetten buldum ve aldım. Tabi ilk buluşmamızda hemen konuyu oraya getirdim. Dedim senin formandan buldum, hani o kaybettiğin formadan. Bu tabi 2-3 senelik olay.

Arkadaşım formasını 8-9 sene önce taşınırken kaybetmiş. Sadece bir kaç ay giydiği formasını bir kutuya kaldırmış ve 5 sene o kutuda, başka bir çok kıyafetle kalmış. Daha sonra taşınırlarken, o kutudaki pek çok kıyafetin küçüldüğünü düşünen annesi formayla beraber kutuyu birilerine vermiş. Yani o öyle düşünüyor, tam akıbetini bilmiyor formanın.

O forma şuan büyük ihtimalle parçalanmış ve bir temizlik bezi olmuş, ya da çöplükte yerin 5 metre altında, en iyi ihtimalle başka bir çocuk giyiyor. O, bizim 7 yaşındayken hayran olduğumuz ve benim formalar hakkında kafamda ilk kıvılcımı çaktıran forma, şuan nerede bilinmiyor. Ben 4 sene daha bekliyorum ilk formamı almak için. 11 yaşımda 98-99 füme formayı babam kapıp getiriyor eve. Üzerimden 2-3 ay çıkarmadığımı hatırlıyorum :). Şortu ve çoraplarıyla takım almıştı babam, bana büyüktü, ancak sokakta 2 top sektirmeye bile çıksam, çoraplarına kadar giyip öyle çıkardım.

Bazı olaylar hayatınızı tümüyle değiştiriyor. Yeni bir yol çiziyor yaşantınızda. Şimdi benim torunlarım bile Galatasaray forması toplayacak inş. ileride. Sebebi, sıra arkadaşımın o gün okula getirdiği forma. Geçen gün geldi "klasik formaları bulabilir misin bana" dedi. 7 yaşında onun forması benim hayalimdi, o hayalim benim hayatımı değiştirdi. Bir anlamda ben daha çok sahip çıkmıştım onun formasına, tam 16 sene önce. Ancak benim hayalime sahip çıkmayıp onu kaybeden adam, şimdi benim 16 sene önceki hayalimi yaşamak için benden yardım istiyor. Bence hak etmiyor :)

2 yorum:

  1. Pazarlarda satılırdı eskiden, ucuz trikotaj formamsı şeyler. Arkasında numarası olunca akan sular dururdu ama:) Onu giyince Prekazi çıkıyordu sanki içimizde. 8'di benim numaram, solaktım bir de. Prekazi'den neyim eksikti hem. Zaten tozluk giymezdim öyle bir lüksüm yoktu mahalle maçlarında. Yazın kavurucu sıcağında bile formaya saygıdan o trikotaj formayı çıkarmazdım. Şimdiki aklım olsa saklardım bir kenarda. Eskiler geri gelmiyor bir daha.

    YanıtlaSil
  2. Dediğin gibi formanın arkasında numara büyük lüsktü o zaman. Ben de prekazinin numarası olan 8 giymek isterdim bunun için anneme aldığım formaların arkasına numara diktirirdim. Annem de sekizi alt alta 2 "O" harfi şeklinde dikerdi, bayağı gülerdi mahalledekiler bana.

    YanıtlaSil