İlk resim 25 Kasım 1906
Galatasaray tarihinde çekilmiş, ya da bilinen ilk fotoğraf yukarıda gördüğünüz fotoğraftır. Ali Sami Bey ve diğer kurucularımızın da yer aldığı bu fotoğraf, 25 Kasım 1906 yılında İmojen ile oynanan Konstantinopolis Ligi karşılaşmasında çekilmiş. Futbolcuların üzerinde Parçalı bir forma olduğu görülüyor. Tonlara bakacak olursak 1908 yılından itibaren giyilen sarı kırmızı parçalı formamıza benziyor. Ancak 1906 yılında formamız sarı kırmızı renk değildi. Peki ne renkti ?
1907
Galatasaray kurulduğu dönem, ilk formaları kırmızı beyaz renkteydi. Yakası kırmızı olan formanın gövdesi ve kolları beyazdı. Ancak bayrağımızın renklerini taşıyan, Galatasaray'ın seçtiği bu renkler, o dönemdeki baskıcı rejimden dolayı değiştirilmek zorunda kaldı. Kısacası tek sene, yani 1905 ile 1906 arası kırmızı beyaz forma giydik. Daha sonra takım 1906 yılında, Yanni Vassiliadis tarafından gösterilen bir katalogdaki formayı beğenip, sarı lacivert renkte, parçalı görünümde olan bir formada karar kıldı. İşte Galatasaray tarihinde çekilmiş olan ilk fotoğrafta futbolcuların üzerindeki forma bu belirlenen 2. renkte, yani sarı lacivert renkteydi. Tabi sarı lacivert renk demek işin kolay kısmı. Formanın üzerindeki renkler, nohut sarısı ve kraliyet mavisi denen, oldukça koyu bir lacivert tonu olarak belirlendi. Ancak 2 sene giyildikten sonra uğursuz geldiği düşüncesiyle renkler değiştirildi. Daha sonraları ezeli rakibimizin sarı lacivert forma seçiminden dolayı, tarihimizdeki 2. formamızın üstü biraz örtüldü, renkleri anlatılırken değiştirildi. Oldukça koyu bir ton taşıyan kraliyet mavisi, siyah olarak yazıldı, anlatıldı. Hala da resmi sitede ilk renkler olarak kırmızı-beyaz ve sarı-siyah yazar ki, işin gerçeği yukarıda yazdığım gibidir.
Peki Fenerbahçe ile Galatasaray, çok farklı tonlarda olsa da, aynı renkler ile hiç karşı karşıya geldiler mi ? Fenerbahçe'nin 1907 yılında kurulduğunda ilk renkleri, Fenerbahçe semtindeki papatyalardan esinlenerek belirledikleri sarı-beyaz renklerdi. Kulüp daha sonra 1909 yılında bu renkleri değiştirerek günümüze kadar gelen sarı lacivert renkte karar kıldılar. Fenerbahçe ile oynadığımız ilk maçımız, Papazın çayırında 17 Ocak 1909 yılında yaptığımız bir özel maçtı. Yani tarihlere de şöyle bir baktığımızda ve bizim 1908 yılında sarı kırmızıya geçiş yaptığımızı düşündüğümüzde, bu 2 ezeli rakip aynı renkler ile karşı karşıya gelmediler hiçbir zaman.
1909 yılından Galatasaray Fenerbahçe maçı
Peki Fenerbahçe'nin sarı laciverti benimsemesinde Galatasaray'ın payı nedir ? Fenerbahçe'nin kurucularının arasında yer alan ve aynı zamanda başkanlığını da yapmış Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Lisesi'nde bir süre eğitim aldı, ancak Saint Joseph Lisesi'nden mezun oldu. Fakat anlatılanlara göre, Galip Kulaksızoğlu Galatasaray Lisesi'nde okurken Ali Sami Yen ile görüşmüş ve Galatasaray'a rakip olacak bir Türk Takımı daha olması fikrini ortaya atmıştır. Bu fikirden sonra Fenerbahçe Kulübü'nü kurma çalışmaları başlamış, aralarında Galatasaray'da forma giyen ve liseden olan bir kaç isim de bu kurulma aşamasında Fenerbahçe Kulübüne geçmiştir. Hatta Galip Kulaksızoğlu'nun Fenerbahçe'de oynarken, Galatasaray'ın Kolojvar ile yaptığı ilk yurt dışı müsabakasında da Galatasaray forması giydiği bilinir. Bu maçın tarihi 1911'dir ve Galip Kulaksızoğlu o tarihlerde Fenerbahçe başkanlığını yürütmektedir. Kısacası ilk Galatasaray Lisesi'nde fikri ortaya atılmış, Galatasaray Lisesi'nde okuyan, hatta Galatasaray forması giymiş kişilerin kurduğu bir takımdır Fenerbahçe. Fakat bu polemik yaratacak bir konu değildir. Çünkü ülkedeki ilk ciddi futbol takımının temelleri bu liseden çıkmıştır ve zaten karmaşa içinde olan ülkede, yurdun başka taraflarında Galatasaray'a rakip olacak bir takım veya başlı başına Galatasaray'dan habersiz oluşturulacak bir kulüp fikri, zaten düşünülemezdi mevcut şartlarda. Bu sebeple ilk kıvılcımı çakan Galatasaray'ın peşinden kurulacak bir rakip takımın, Galatasaray'a çok yakın olması oldukça mantıklı bir düşünce. Yine kendilerinden 2 sene önce kurulmuş ve bir takım bilgi birikimi olan rakip yöneticilerden yardım veya bilgi almak da oldukça doğal. Kısacası şimdiki şartlarla alakasız olan bir dönemde, 2 büyük kulübün yan yana doğması son derece doğal bir durum. Kesinlikle polemik yaratacak bir konu değil.
1908 Sarı-Lacivert Formamız
Yukarıdaki paragrafın başında dediğim gibi Fenerbahçe bizim 2. renklerimizden etkilenmiş olabilir mi ? Çünkü biz 1908 yılında bu renklerden vazgeçtik ve başka bir tonda olmasına rağmen, 1909 yılında Fenerbahçe sarı-beyazdan sarı-laciverte geçiş yaptı. Yukarıda yazdığım 2 kulüp arasındaki yakınlık ve bağdan dolayı bizim terkettiğimiz renkleri seçmiş olabilirler. Ayrıca o dönem oldukça moda olan 2 renkten bahsediyoruz. Sarı ve Lacivert. Ancak bu tabi ki tamamen benim ortaya attığım bir iddia.
Konumuzun en başına dönüp, 1906 ile 1908 arası giyilen sarı lacivert formamızı biraz anlatmak gerekirse; Tasarımı aslında o senelerin en meşhur tasarımı, yani bildiğiniz gömlek. Ayrıca o dönemler, parçalı formalar da oldukça meşhurdu ve bu meşhur görünümde karar kılındı. Formanın renklerini bir kenara bırakırsak, tasarımı 1908'den itibaren kullanılmaya başlanan ve bizim Tam Parçalı dediğimiz tasarımdan oluşur bu forma da. Yani formaya nereden bakarsan bak parçalı görünümde. Lacivert bir yakaya sahip. Şort beyaz ve düşmesin diye o dönemler kemer kullanılırmış şortta. Ayrıca çoraplar da formanın koyu rengi olan kraliyet mavisi renginde. Kısacası yine belirteyim, renkleri bir kenara bırakırsak, 1908 yılında giydiğimiz ilk sarı kırmızı formamız ile aynı tasarım. Şort beyaz ve çoraplar aynı sarı kırmızıda kırmızı olduğu, yani 2 renk içinden koyu olan rengin seçildiği gibi lacivert renkte. Yani bir kez ve son kez daha renklere bakmazsak, bu tasarım bizim 102 senedir kullandığımız ya da kullanmamız gereken tasarımın birebir atası.
İşte 1906 yılında çekilmiş ilk fotoğraf'ın hikayesi.
Ayrıca bir yanlışlık yapmayayım diye Gayın-Sin ve Emre Gültekin'den tüyolar aldım.
Ayrıca bir yanlışlık yapmayayım diye Gayın-Sin ve Emre Gültekin'den tüyolar aldım.
ellerinize sağlık bir çok kişiye kaynak olabilecek bir yazı...
YanıtlaSilaslında benim değinmek istediğim away forma konusu. ben ne kadar beğenmesem de beyaz forma artık tartışma götürmüyor. lakin forma çook uzun yıllardır sarı-kırmızı detaylarla hazırlanıyor. ben beyaz formanın ilk hali ve neuchetel de olduğu gibi milli forma gibi düşünülüp beyaz-kırmızı olması taraftarıyım. hem refereansı olan hem de anlamı olan bir formaya dönüşür.
saygılarımla
Aynı fikirdeyim. Fenerbehçe'nin son 3 yıldır yaptığı gibi bir kuruluş forması yapılabilir. Kırmızı beyaz ağırlıklı.
YanıtlaSilTam tarihleri böyle galiba.
YanıtlaSilhttp://i47.tinypic.com/23ljz3m.jpg
Vay be... Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten.
YanıtlaSileline sağlık abi.
YanıtlaSilaslında beyaz üst-kırmızı alt şeklinde bi away olabilir. biri çizse de görsek la.
Buyrun hocam; :)
YanıtlaSilhttp://img686.imageshack.us/img686/506/6beyazkrmz.jpg
Biraz aceleye geldiği için bazı hatalar yapmış olabilirim. Kusuruma bakmayın. :)
oov, eyvallah ya:)
YanıtlaSilyok abi bu da güzel. üstünde detaylı çalışma yapılır sonra, ben bir fikir edinme adına herhangi bi çizimi kastetmmiştim. eline sağlık :)
Sportman
YanıtlaSilBunu gönder abi bize PZT yayınlayalım tasarım blogunda. Eline sağlık.
Yorumlarınız için teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim. Bu arada tasarım blogu için e-mail da gönderdim.
YanıtlaSilO dönem çoğu takımın parçalı forma giymesinin nedeni forma olarak kullanılan gömleklerin kesimidir muhtemelen.
YanıtlaSilÇok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. Eline sağlık.
güzel bir yazı yazmışsınız kendi çapınızda fenerbahçenin kuruluşunda galatasarayın etkisi vardır demişsiniz de 1899'dan türkiiyede kurulan ilk futbol takımı olan siyah çoraplılardan yani bir bakıma eski fenerbahçeden neden hiç bahsetmediniz?
YanıtlaSilben bir fenerbahçeli olarak bu siteye rastlantı eseri geldim ve gerçekten beğendim yazılanları. ama ben bile siyah çoraplılar ve kadıköy futbol kulübünden haberdar biri olarak fenerbahçe'nin galatasaray'dan "kopma" bir kulüp olduğunu düşünecektim neredeyse. galatasaraylı arkadaşlar lütfen böyle şeylere inanıp da bir tartışma ortamında "siz bizden kopmasınız" triplerine girmeyelim, birbirimize saygı duyalım.
YanıtlaSil@ Hakan Şahiner
YanıtlaSilBir bakıma Fenerbahçe demek tarihsel bir yaklaşım değil. Ben varolan insanlar ve tarihlerle yazdım yazıyı. Siyah Çoraplıların Fenerbahçe'nin kuruluşunda yer almadığını bildiğim için buraya yazmadım.
@bss
Siyah çoraplıların Fenerbahçe ile arasındaki bağ, Fenerbahçe'nin Galatasaray ile arasındaki bağın yanında bir şey ifade etmez.
Fenerbahçe'nin kurulmasındaki en büyük 2 pay sahibi kişi Galatasaray Lisesi'nden çıkmadır. Hatta Fnerbahçe'yi kuran adamların başında ki adam yazıda da yazdığı gibi ASY ile görüşüp bu kararı almış, FB başkanlığı döneminde de GS maçlarında oynamıştır (bunlar yazıda var zaten) Daha sonra Kadıköy ve Papazın çayırında o sırada futbol oynayan (ki tek maça çıkmıştır siyah çoraplılar) o takımdan futbolcuları aralarına katmaları normaldir.
Yani Fenerbahçe ile Siyah çoraplılar tamamen farklı kişilerin kurduğu 2 farklı kulüptür. Top oynadıkları yer ve bazı futbolcuların her 2 takımda da olması bir şey ifade etmez. Fakat herkes şöyle düşünür, Papazın çayırında oynuyorlardı o zaman FB'nin eski haliydi... Bu kadar basite indirgenmemeli..
Ayıp olmazsa size ha s.ktir diyebilir miyim?
SilSaçmalamışsın resmen koyu gsliyim siyah çoraplılar tabiri caizse eski fenerbahçenin değişmesinin tek sebebi başkanlar arasında olan tartışmadır başkanlar ayrılır diğer başkan trabzsonsporun 4 alt takımından 1 ini kurar diğer başkan ise fenerbahçenin kuruluşuna katkı verir ve orada kıdemli bir üye olur adamın adını unuttum rastlarsam gelir yazarım.
SilFenerbahçe'yi kuran Ziya Songülen, Ayetullah Bey ve Necip Okaner'dir. Siyah çoraplıların Fenerbahçe'yle bir bağı olduğunu düşünmüyorum, Galip Kulaksızoğlu da Fenerbahçe'ye başkanlık yapmıştır ama yazıda değinildiği gibi kurucu falan değildir. Artık şu Fenerbahçe'yi Galatasaray kurdu saçmalığından kurtulun, bi tarafından tarih yazmaya çalışan insanların gazına gelerek de boşuna düşmanlık yaratmayın
YanıtlaSilgalatasaray kurmuş işte fenerbahçeyi. bu saçmalık değil gerçektir. tabi tarihi yalan olan bir kulübün gerçekleri kabullenmesi beklenemez.:D
YanıtlaSilŞunu anlamadım. Siyah çoraplılarda oynaan bazı futbolcuların Fenerbahçe'de de oynaması bir şey ifade etmez diyorsun ama Fenerbahçe'nin kuruluş yıllarında bazı Galatasaray Liseli futbolcuların Fenerbahçe'de forma giymesinden yola çıkarak Fenerbahçe'yi Galatasaraylılar kurdu diyorsun.
YanıtlaSilBiraz tezat değil mi?
Futbolcuların oynaması başka. Ali Sami Yenle bizzat rakip takım kurulması hakkında muhabbet edip ardından Fenerbahçe'yi luran ekipte yer almak başka. Galatasaraylılar kurmuş demiyorum, çok güçlü bir bağ kurulması arasında diyorum.
YanıtlaSilSiyah Çoralılar ile Fenerbahçe'nin ortak futbolculara sahip olduğu tarihsel bir gerçek ama senin Ali Sami Yen muhabbetinin hiç bir kanıtı yok.
YanıtlaSilSiyah Çoraplılar'ın kurucusu Fuat Hüsnü Kayacan'ın takımı Türk takımı olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. Mahkemeye çıkmıştır. Daha Sonra Rum, İngiliz ve Fransız (Galatasaray) takımlarında oynamak zorunda kalmıştır. Fenerbahçe özgür şekilde kurulunca antrenörlük yapmıştır. Ta ki 1950'li yıllarda GS'a dönmüştür..
Bize Fransız diyen gerizekalılar ülkeye kaç kupa kazandırdılar da ergenliklerini burada yapıyorlar? İşgalcilerin kupasını (Harrington) alan İT-tihatçı takımının şikeleri saymakla bitmiyor, gidip onları okusunlar.
YanıtlaSilBaşarılar
YanıtlaSilselamlar.
YanıtlaSilyazıyla ilgili izninizle birkaç düzeltme yapmak istiyorum.
1. galatasaray'ın ilk forması olan kırmızı-beyaz yazıda anlatıldığı gibi değildi. (ruşen eşref ünaydın'dan alıntı yaparak formanın o şekilde olduğunu yazmıştım önceleri. ama sonra daha detaylı bir bilgi buldum.)
2. galatasaray'la fenerbahçe yaklaşık 1.2 yıl aynı forma renklerini (lacivert-sarı) kullandılar. fenerbahçe sarı-lacivert renklere 1907 sonbaharında geçti.
3. fotoğraf ilk galatasaray-fenerbahçe maçından değil. 1923 yılında yapılan tekaütler maçından.
4. galip kulaksızoğlu hiçbir zaman mekteb-i sultani'de (galatasaray lisesi'nde) okumadı. st. joseph mezunudur.
5. galip kulaksızoğlu bey hiçbir zaman fenerbahçe başkanı olmadı. zaten fenerbahçe'de 1918 yılından şükrü saraçoğlu'nun başkan olduğu 1934 yılına kadar reislik makamı yoktu. kulübü genel sekreterin de aralarında bulunduğu üç kişi yönetirdi. fenerbahçe resmi sitesinin bu tarihler arasında verdiği başkanlar listesi doğru değildir.
sevgiler.
melih şabanoğlu
Değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Yazıyı hemen düzelteceğim.
YanıtlaSilSevgiler