Ülkede forma kültürünün ne kadar tutarsız olduğunun kısa ve güzel bir özeti oldu bu hafta oynana maçlar. Hani sadece bu maçlardan bahsederek ne anlatmak istediğimizi, ligde nelerin doğru yapılmadığını çat diye söyleyebiliriz. Söyleyelim o zaman.
Kayserispor Eskişehirspor'u kendi sahasında ağırladı bu hafta. Kayserispor iç saha formasını ve kombinasyonunu kendi sahasında ender bozan takımlardan ülkemizde. Takdir etmek lazım. Eskişehirspor ise 2 senedir iyi seçilmiş (sarı renk - armasında en fazla yer kaplayan renk) 3rd formaya sahip. Tabi şansızlık Kayserispor ile oynarken problem yaşıyorlar. 2 senedir sarı-kırmızı çubuklu formaya karşılık, düz sarı forma giyiyor Eskişehirspor. Normalde ligde hakemler buna izin vermiyor ancak bu iki takım karşılaşınca ve Kayserispor kendi iç saha formasında diretince, Eskişehir ile mecburen 1 renk çakışık formalar ile oynuyorlar. Tabi ki Avrupa'daki büyük liglerde bu duruma fazlaca rastlıyoruz. Çoğu maçta 2 takımın en az bir rengi birbirleri ile çakışıyor ancak sen git şunu giy demiyor hakemler. Fakat TFF ve hakemler "madem çok formanız var karışmayanı giyin işte"ye yakın bir mantık izliyorlar. Bu sebeple genelde iç saha takımları (deplasman takımları tek kit ile geldikleri için) formalarından ödün veriyorlar. Ancak Kayserispor vermiyor işte. Sonuçta aynı renk içermesine rağmen şort-çorap kombinasyonu ile sahada formaların çakışmaması sağlanıyor. Yani aslında sarı-kırmızı-siyah ile düz sarı giyilebiliyor ligimizde. 2 senedir görüyoruz bunu.
Aynı mantıkla gidersek Gençlerbirliği ile oynadığımız Ankara'daki maçlarda kırmızı-siyah klasik iç saha formasının altına,siyah şort (yani gerçek kombini ile) ile çıkan Gençlerbirliği'ne karşı, biz parçalı ve doğru kombinasyon ile oynayabiliriz. Ya da en azından beyaz çorap ile parçalımızı kombinleyebiliriz... Yukarıdaki örneğe bakınca bunun olası olduğunu görüyoruz. Ancak büyük ihtimalle hakemler buna izin vermiyor ve çakışan renkler olduğu için Gençlerbirliği her defasında kendi sahasında ödün veriyor bizim maçlarda. Genellikle beyaz formasını giyiyor. (Kayseri, Es-Es örneği gibi 2 seneyi baz aldım)
Aynı konudan gidersek, Gençlerbirliği eğer beyaz giydiyse, yani bizim parçalımızla çakışmıyorsa bu forma, bizim mutlaka parçalı giymemiz lazım. Hep yazarız, yine yazalım; Kendi sahanda mutlaka parçalı ve doğru kombinasyon, deplasmanda ise rakiple çakışmıyorsa parçalı ve doğru kombinasyon, çakışıyorsa önce parçalı altına kombinasyon değişikliği (şort-çorap değişikliği), hiç kurtarmıyorsa diğer alternatif formaların giyilmesi lazım. Yaptığımız yanlış işte bu; deplasmanda olmamıza rağmen parçalı çakışmayacak bile olsa deplasman formasını giydik. Yani her iki takım da deplasman forması ile sahaya çıktı. Bu işte Avrupa'da pek göremeyeceğiniz bir durum.
Geçen sene Galatasaray, Gençlerbirliği beyaz giyince doğru olanı yapmış ve parçalı formasının altına değişik kombin yaparak (siyah şort-çorap) sahaya çıkmıştı. Doğru hareket işte buydu.
Özetle; 1- Yurdışında da epeyce gördüğümüz, son olarak 2 sezondur Kayserispor-Eskişehirspor maçlarında da ligimizde gördüğümüz "tolere edilebilir" çakışmalarda hakemlerin özellikle iç saha takımının iç saha formasına saygı göstermesi gerekir. 2- Eğer rakip seninle çakışmayan bir forma giydiyse, mutlaka önce iç saha formanı giymen lazım, deplasmandasın diye deplasman formana atlamamalısın. Deplasmanda deplasman forması giyilir diye bir kültür yok çünkü. Önce kendi forman...
Bu konu hakkında da bu kadar çok ve uzun yazıları anca biz yazarız, ancak iyice idrak edilmesi lazım bu durumun. Tutarsızlık çok fazla, hakemlerin keyfine kalmış resmen durum.
Düşüncelerini kuluple paylaşıyor musunuz?
YanıtlaSilDeniz
"1 renk çakışık" muhabbetini ilk defa duyuyorum. Baya saçmaymış, bunda ne kadar ısrar ediliyor ki? Her GS-FB maçında sorun çıkması lazım o zaman?
YanıtlaSil