Sıra 1997-98'de. Bu kez de temel olarak şu videodan ve Futbolkolik'in videolarından yararlandım. Bu sezonda iki farklı parçalı formamız var. Her devre için farklı birer parçalı denebilir. İlk yarıda, önceki sezonda da gördüğümüz polo yakalı tam parçalıyı hem 96-97'deki gibi sarı, hem de kırmızı yaka ile görüyoruz.
Sezon boyunca Bank Ekspres reklamı yer alıyor formalarda ama bir istisnayla: İlk iki haftada, Ankaragücü deplasmanı ve içeride Bursa'da oynanan maçta, parçalıda farklı reklamlar görüyoruz. Blog geçmişindeki, o sezonu anlatan postta fotoğrafları var.
Rakamlara geçelim.
İlk parçalı: 17
İkinci parçalı (siyah şort): 11
İkinci parçalı (kırmızı şort): 2
Beyaz: 4
Oradaki 17, tek sıra hâlinde bir 17. Yani ligin ilk maçından başlayıp, ligin ilk yarısının son maçına kadar aynı formayı, hattâ aynı kombinasyonu giymişiz. İkinci yarının ilk maçında beyazı giyerek seriyi bozuyoruz. İkinci maçında Bursa deplasmanında da yeni, siyah yakalı parçalıları giyiyoruz. Ama bu parçalıyı aslında ilk kez görmüş olmuyoruz. Çünkü Şampiyonlar Ligi grup maçlarında iç saha forması olarak bu formayı kullandık. Tek fark, fontu büyütülmüş olan Bank Ekspres reklamı.
Türkiye Kupası'nda ise durum şöyle:
6. Kademede Vanspor ile eşleşiyoruz. İlk maçla ilgili görüntüye ulaşamadım. Rövanşta Ali Sami Yen'de ilk parçalı giyiliyor.
Çeyrek finalde Gaziantep'e karşı iki maçta da diğer parçalıyı, kırmızı şortla giyiyoruz.
Yarı finalde Trabzon'a karşı içeride beyaz, deplasmanda ise siyah şortlu yeni parçalı giyiliyor.
İki ayaklı finalin ikisinde de, Beşiktaş'a karşı yeni parçalı giyiliyor; iki maçta da siyah şortla.
Tuhaf bir tarihte (15 Mayıs) oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında da ikinci parçalıyı, siyah şort ile birlikte giyiyoruz.
Şampiyonlar Ligi'nde tek ön eleme oynadığımız bir sezon. Sion'a karşı dışarıda ilk parçalıyı giyiyoruz haliyle. Rövanşta ise içeride, Galatasaray forma tarihinin nadide parçalarından biri görücüye çıkıyor. Sonra da bir daha görünmüyor zaten. Olabilecek en sade şekliyle, polo yakalı, bembeyaz bir forma. Forma tarihimizin en sade beyazı.
Grupta ise iki kez beyaz; dört kez ise, ligde ikinci sezonda giyecek olduğumuz 'diğer parçalı'yla sahaya çıkıyoruz. Dördünde de siyah şortla. Aslında bir nevi, Avrupa'ya özel iç saha forması giymiş oluyoruz. (Yukarıdaki fotoğraftaki farklı çoraplara dikkat.)
O maçlardan birinde farklı bir durum var yalnız, not düşmeden geçemeyiz. Grubun ikinci maçı olan Parma deplasmanında 'diğer' parçalıyı giyiyoruz ama yakalar farklı. O sezonun beyazının yakası var. Yani aslında bu parçalıyı ilk kez ve tek olarak, alışıldık şekli yerine, yani polo yaka ile değil de 'V' yaka olarak görüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder