Bu Blogda Ara

17 Kasım 2009 Salı

Forma Geleneği

Önce sizi şurdan alayım, yan tarafa... Bu yazıyı okumak için, önce o linke bakmanız gereklidir, o yüzden ufak bi zahmet verdirdik, kusura bakmayınız.

Efenim biz hep burda kendi kendimize yazılar yazarken, şunu söylüyoruz:takımımızın bir forma düzeni, bir forma geleneği olmalıdır. Genel olarak giyilecek, çıkacak formalar belli olmalıdır. Yeni bir forma giyilecekse de, her sene zırt-pırt yeni iş olmaz, birkaç senede bir yapılır. Beğenilirse o da dahil edilir.
Mesela bugün de bir arkadaşla muhabbetimizde laf arasında geçtiği gibi, bir Mançester Yunaytıd taraftarı, sezon başlarken "lan bizim bu sene düz kırmızımız çıkacak mı?" veya "abi bu sene beyaz giyer miyiz yeaovvv?" gibi endişelere düşmez. Bilir az-çok ne olacağını. Diğer forma da siyah olmazsa mavi olur.

Şimdi o tabloda da gördüğünüz gibi, Barcelona'nın bu konuda bir geleneği var. Yani adamlar turuncu away yaparken, kimse "niye bu adamlar turuncu forma yapıyo lan, biz top muyuz" filan demiyor. Biliyor çünkü. Bir sebebi var.
Ya da parçalı. Orada görüldüğü gibi, Barça'nın ilk forması parçalı. Bu sebepten de, 100. yılda olduğu gibi, bazen parçalı giyiyorlar. Geçen sene de tesadüf müdür, 110. yıl kutlamasına giydiklerinden midir, tarihlerinin en başarılı sezonlarında da parçalı giymiş oldular, hoş oldu.
Geçen 2 sezon giydikleri açık mavi'nin bile bir tarihsel kökeni var.

Bütün o away formalar, sarı, turuncu, açık mavi, hatta son dönem kullanılmasa da (bu dönemde gelebilir aslında), yeşilin bile bir kökeni var, eskide kullanılmışlığı var. O yüzden de, farklı renk/alternatif forma gerektiğinde, yeni işler yapmak gerekmiyor, şöyle bir gerilere gidince, zaten ne yapman gerektiği ortada. Bu sene ilk away olarak turuncumsu bir formayı seçerken, eskiden öyle bir formanın varolmasına dayanarak, bunu yapıyor.
Bizim söylemek istediğimiz de, Galatasarayımızın da, bu tip bir forma düzenine sahip olması gerektiği, her köklü ve büyük kulüp gibi. Bu iş için öncelik, parçalı formanın sabitlenmesinde. Emin olmalıyız her sezon parçalının giyileceğinden. Arkasından beyazın sabitlenmesi, ki bu konu belki en sağlamı, ilginç şekilde. Bir de 2. away hususunda, siyah veya koyu gri'nin olması. O olmasa bile koyu renk bir formanın, 3. formanın yerini doldurması.

16 yorum :

Selocan dedi ki...

Abi bizde genelde 3 forma giyilmediği için 4th kültürünün de olmadı lazım aslında :) Benim 3rd'e oyum açık renk olacaksa Turuncu koyu renk olacaksa Efsane füme renk. Bu mor'da tuttu ama her sene yapılırsa suyu çıkar. O sebeple kesin konuşursak Turuncu ve Füme'den yanayım. Ayrıca dediğimiz üzere illa ki bir 4th olacaksa O da düz sarı veya kırmızı olsun derim Sen kızarsın ama buna :) Ama 4th olmak zorundaysa dedim..

L dedi ki...

yok abi, yani 3 forma varsa, sarı yahut kırmızı yapılabilir. benim karşı olduğum nokta, normal farklı renk away yerine onların giyilmesi.

4th kültüründen de bahsederiz de, millet daha 2'ye alışmadı, hele bir gözleri aşina olsun:)

valla dediğin gibi turuncu da olabilir açık renk away için. yeter ki, açık-koyu away düzeni yerleşsin. yerleşmekle kalmasın, maçlarda doğru giyilsin.

Herhangi Biri dedi ki...

elinize sağlık çok güzel bir konu lakin eklemek istediğim birkaç şey var.
zaman içinde gelenek olarak görülen fakat yanlış uygulanan formalar klasik olarak görülmemeli, yanlışlar dülzetilmelidir.
örnek verecek olursak geçmişte parçalı altına giyilen beyaz şort gelenek yada klasik olarak görülse de yanlış bir uygulamadır. takım yöneticilerinin zamanında yaptığı yanlışlık sırf klsiğimiz, ya da geleneğimiz diye deam ettirilmemeli.
2ci örneğe gelirsek hemen hemen herkes geçen seneki parçalıyı çok beğenmekte ve eski metin oktay parçalısına tamparçalı ismi vermekte.
halbuki parçalının mantığına uygun olan formayı bir bütün olarak ele alıp komple 2parça yapmaktır. aynı bu seneki parçalı yada 2005 parçalısı gibi.
halbuki metin oktay parçalısı her bir bölgeyi ayrı ele alıp onu parçaya böler (sırt ayrı, kol ayrı gibi)
sonuç olarak forma başlı başına bir kültür kabul ama tıpkı cimbomun çağdaş yüzü gibi kendi geleneğimizi kendimiz zaman içinde oluşturmalıyız...
tekrar elerinize sağlık
saygılar

L dedi ki...

1. sağolun.

2. parçalı hakkında söyledikleriniz önemli ve iyi bir tartışma konusu. bunu da ayrı bir yazı konusu olarak ele alabiliriz aslında.

3. evet, bu seneki formamız metin oktay parçalısı değil. geçen seneki de değildi. bu tip parçalıya model, 96 civarı giydiğimiz parçalılardır.

Selocan dedi ki...

Ben de birkaç şey söyleyeyim bu konuda. Galatasaray parçalısı yani bizim tam parçalı dediğimiz forma, formayı 2 parçaya ayıran yani hem bu sene hem 05-06 da yapılmış olan forma değildir. Tam parçalı; arkası önü zıt olan, kolları da bulunduğu tarafın rengine zıt olan ve kolun arka tarafının da sırt kısmının rengine zıt olan parçalıdır. "Yakalıdır" ki bu Metin Oktay formasının esas forma olmadığını gösterir. Esas formamız V yaka değildir kesinlikle. Şort beyaz ve çoraplar da kırmızıdır.

Yani herkes kendi zevkine göre bir forma yaratabilir kafasında çok doğaldır, benim de kafamda var parçalı forma mesela. Ancak doğru olan ve 1908 yılındaki formayı başlangış kabul edeceksek bizim formamızın yukarıda anlattığım gibi olması doğru olandır ve gerçek olandır.

60'ların ortalarına kadar yani yaklaşık 60 sene boyunca da bu bizimle özdeşleşen Tam parçalı formayı Galatasaray kullanmıştır. Yani zamanında yapılmış bir yanlış değil, öyle uygun görülmüş bir durumdur. 60'ların ortalarında ise Meşhur V yaka Metin Oktay forması kullanılmış bu forma da yakası dışında tam parçalı forma tanımına uyan bir forma olmuştur ve beyaz şort kırmızı çorap da korunmuştur. Yani yaka durumunu saymazsak tam parçalı formamız 70 yıldan uzun bir süre kullanılmıştır ve formalar bir tarza, bir markaya, bir tasarıma sahip olduğu döneme girene kadar da bu uygulama devam etmiştir. Yani oldukça uzun bir dönem. Bu kadar uzun süre kullanılmış bir formayı gerçek forma kabul etmemek ne kadar doğrudur tartışılır.

boo dedi ki...

ben ilk yoruma katılıyorum. geleneksel diye körü körüne baglanmaktansa modernize edip o çizgide devam etmek günün modasına da uymak daha cok kesime hitap eder bence . mesela arsenal logusunu degiştirdi gayet de eski armasından farklı olmasına ragmen eski çizgisini bu çağa uydurmuş görünuyor. burası şöyle olsun şurası da böyle demiyorum ama onları dizaynırlar bizim seçimimize sunsa o zaman "bence" demek daha bi hak sahibi yapar taraftarı verdiği oy ile

L dedi ki...

1. körü körüne bağlanmak diye bi'şey olduğunu sanmıyoruz.

2. eğer bir şeylere bağlanmazsak, kökümüz, geleneğimiz olmazsa, o zaman nasıl büyük kulüp olacağız?

3.dizaynır taraftara hak filan vermesin. çünkü ortalama taraftar bu konuda bilinçsiz. nerdeyse her yorumda yazıyorum, daha beyaz formayı kabullenmeyen adamlar var, ne oyu, ne hakkı.

Selocan dedi ki...

Ben söyledim zaten herkesin kendi görüşünün olması çok doğal bir durum. Benim de kafamdaki parçalı modelinin klasik sayılan modelimizle uzaktan alakası yok. Ancak fikirler bir yana kabul edilmesi gereken doğrular vardır. 60 sene boyunca giyilmiş bir forma bizim klasik formamızdır. Yoksa tabi ki herkesin kendi görüşü vardır bu konuda. Fakat konu burada kesinlikse kesin olan tek şey klasik formamızın 60 sene boyunca hiç bozulmadan giyilmiş olan forma olmasıdır. Bu forma güzel midir değil midir, modern midir modernize edilmeli midir tartışılır fakat kesin klasik parçalı tek modeldir. Ben bunu anlatmak istedim.. Özel ve genel durum yani...

Enes dedi ki...

Klasik formanın tam klasik olması için sponsordan bu formaya özel izin alınması ve klasik formaların üzerinde reklam olmaması lazım. Bütün estetiğin, zerafetin içine ediyor.

L dedi ki...

barcelona kadar mali özgürlüğe sahip olduğumuzda reklamsız forma giyeriz inşallah.

boo dedi ki...

lappapzade kardeşim madde madde yazmışın da o benim bir düşüncemdi. sen hayır olmaz öyle şey desen de benim düşüncem değişmeyecek , biz zaten büyük kulübüz öyle bir endişem yok bu yüzden, köktü gelenekti formanın yakasındaki zıtlığa bağlı değildir. gidip sauna eşofmanı gibi uzay forması yapalım demedim zaten ona bakarsak "ilk formamız adidas değildi gidip terziye diktirelim de 3 çizgi olmasın,tam kökten bağlı kalalım" a kadar uzar.

ortalama taraftar üst düzey taraftar alt kesim taraftar diye ayırdıgın taraftarlar forma zevkine göre bilinçli bilinçsiz diyorsan, beyazı kabul eden bilinçlidir diyorsan bunların hepsi göz zevki ve forma pazalamasıyla ilgili. ben de begeniyorum beyazı ama beğenmesem istemesem bu da benim düşüncem olurdu ve bu beni ortalamanın altı taraftar yapmazdı çünkü ben ne üstüyüm ne altıyım 35 senedir galatasaray taraftarıyım. taraftar ürünü almam dışında ,kombine kartımı alıp maçlara gidip destek verdiğim için belki maça gitmeyenden daha bir katkı saglayan taraftar olarak ilan edebilirim kendimi. istanbulda yaşamayan taraftarlar hariç tabi. çünkü o formaya verilen paranın hakkı, kulübe katkısı, evde yatarken giyendense tribunde takım ne giyiyorsa giyenin birlik oluşturanın şova katkısı bulunan ile gerçek amacına ulaşacaktır.

L dedi ki...

hocam, öncelikle senin ve diğer blog okurlarının şuun bilmesi gerekiyor:biz burda "bence böyledir" hikayeleri yazmıyoruz. kulübün bir forma kültürü var ve o doğrultuda yazı ve önerilerimizi belirtiyoruz. o söylediklerim de "bence" filan değil, olan şeyler zaten.

"beyazı istemesem bu benim düşüncem olurdu". evet senin düşüncen. ama yanlış. yani sen gelip "arkadaş ben beyazı sevmiyorum, biz away olarak yeşil giyelim" dersen, bunun herhangi doğru bir tarafı yoktur.
bu meselelerde kendi fikrini yaratmak değil, olanı anlamak önemli olandır.

pazarlamayla filan alakası yok. bir adam, korsan formayla maça gidebiliyorsa, bilinçli-bilinçsiz taraftar ayrımı vardır. daha beyaz formaya gelmeden yani. buna da katılmıyorsanız size hayatta başarılar.

boo dedi ki...

biz böyle bence hikayeleri yazmıyoruz siz yazıyorsunuz dediğin konu tekstil üzerine. ve gayet bence beyaz şortun çizgileri sarı kırmızı olmalıydı denilecek bir blog burası ki devamlı da emrenin gültekinin muhteşem çizimleri olsun selocanın "neden!"leri olsun "bence" içeriyor blog baştan sona. benceler o kadar çok ki bence neuchatel forması çıkartılmalıdan tut selonun bence sarı forma olmalısına kadar. bu yüzden "biz" dediğin "siz" sensin sadece. beyazı sevmem siyahı severim beyazı sevmeme fikrim de yanlış olmazdı çünkü siyah forma da yıllar yılı giyildi üstelik çok da yakıştı. beyaz her sene olmak zorunda da değil daha önce de olmadıgı gibi bu sevmeme mevzu kökten kaldıralım bi daha beyaz giyersek ben takımı bırakırım sertliğinde olmadıgı için yanlış olurdu gibi bi düşünceye de kapılma kendi fikrin öyle değil diye. son olarak formanın pazarlamayla ilgisi yok diyor isen hayatta başarılar fikrine katılabiliriim birtek.

korsan forma alan adamı da suçlayamam verecek 90 lirası ve forması olmadan siyah montla bucaspor maçına açık tribunde 10 liraya bilet alma kuyrugundayken 5 liraya yanına gelen satıcıdan sarı kırmızı görünmek adına forma alan adam da normal taraftardır gözümde.

L dedi ki...

1. tamam, kimseyi boşuna kapsama alanına sokmayalım. söylediğim her şey beni alakadar etsin.

2. beyazı sevmeyebilirsiniz tamam, ama beyaz forma, bir nevi geleneksel 2nd formasıdır. bunu kabullenmemek biraz garip kaçmaz mı?

3. formanın pazarlamayla ilgisi vardır tabii ki, ama takımının neden o formayı giydiği hakkında bilgisi olmayan, ve bilgisi olmadan eleştiren adamı nasıl kabul edelim? ben sizin kadar geniş bakamıyorum olaya. olay, takımının farklı renk forma giymesini kavrayamayan futbolseverdir. memlekette futbolu takip edenlerin çoğu, bu konuda sığ.

4. korsan forma alan adam suçlanmaz, ama her maça gidiyorum diyip korsan formayla tribünde olan adam var. o verdiğiniz uç bir örnek. artı kapalını alt kısmında korsan formalı kişiler görülüyor. sizce bu normal mi? bir maça gelme git forma al. bunu da mazur görebilir misiniz?

boo dedi ki...

kapalı alt statta en pahalı yer oldugu için öyle düşünüyorsun haklı olarak ama kapalı alt kadar beleş girilen biyer daha yok samiyende. orası telekomun aveanın beleşçileriyle dolu geçen sene aveayla alakam oldugundan ben bile 12 tane alıyodum her hafta davetiye bilet millet dagıtıyodum yani maça ilk defa giden de orda bilet parası vermek istemeyen de orda , ama kombineye milyarlar verip formayı çakma alıyosa biraz garip kaçar tabi ki.
beyaz formanın geleneksel ikincil forma oluşu da mecburiyettendi zamanında. kayseriyle oynuyosun malatyayla oynuyosun göztepeyle oynuyosun adamın tek forması var o da bizden özenti sarı kırmızı parçalı olurdu hep karışmasın diye gs de beyaz giyerdi o maçlarda çoğunlukla , gelenekselliği ise tabi ki yeşil giymezdi beyazı tercih ederd armasında beyaz alan en buyuk oldugundan ve beyaz şort dönemlerinden kalma alışkanlıkla. zaten beyaz formaya karşıyım da demedim ama diyen de sarı seviyodur kırmızı seviyodur siyah seviyodur onlar da gelenekseldir . farklı renk forma da zevkle alakalı ona bişey diyemiycem zaten seven alır sevmeyen klasigini alır farklı rengi kavrayamaya futbolsever mor sevmiyodur da krem forma çıkarsa onu sevecektir belki o yuzden bence tamamen sahadaki fubolcuları ve tribundeki rengi görmek istediği renge bulamasıyla alakalı alakasız renge olan tepkileri. ben hiç moru sevmedim mesela ama alakasız renge karşı eğüilim turuncuyu sevmiştim.
neyse hallolmayan bişey kalmamıştır umarım netleştiyse söylemek istedigim. klasikten uzaklaşma taraftarı değilim modernize etme çağa uydurma taraftarıyım . geçen gün acunun devler liginde sarı ust kırmızı şortu görünce bile ulan ne moru dedim böylesi varken

L dedi ki...

evet ben de o tip şeyler duydum o tribun hakkında. o zaman biraz daha normalleşir ama, senin de yazdığın gibi, kombine alıp veya her maça gelip korsan alan adamın yaptığı da iş değildir.

tabii bize de kalsa hep parçalı giyelim ama, bu rengin karışması temelli farklı renk forma yapma işi, o kadar artık önemseniyor ki, gördüğünüz gibi 2 away forma normal hale geldi nerdeyse. farklı renk formayı hiç sevmeyen de olur, anlarım, ama yeter ki millet bilip bilmeden "bu ne kardeşim ya" demesin. zevkten giyilmiyor yani o farklı renkler, bir mecburiyet durumu var.

Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır