İlk formamız olan kırmızı yakalı beyaz formanın ve dış saha forması amaçlı ilk beyaz formamız olup 60’ların başında kullanılan düz formanın ardından gelen , tarihimizdeki üçüncü beyaz forma olan ve Metin Oktay döneminde de giyilen beyaz forma, yaka ve kol uçlarında bu desene sahipti. Yani beyaz formalarımız üzerinde bulunan ilk desen de buydu. Bu forma ve dolayısıyla da desen 1975 1976 sezonuna kadar yerini korudu. O sezonla beraber kolunda, yakasında ve kol ucunda yine benzer bir desen olan kırmızı-sarı-kırmızı-sarı-kırmızı şeritli, polo ve bisiklet yaka olmak üzere iki farklı versiyonu bulunan ve 1987 1988 sezonuna kadar kullanılan beyaz formaya yerini bıraktı.
Bu deseni daha sonra, Adidas’ın kültleşmiş üç şeridine uyarlanmış bir biçimde 1997 1999 arası kullanılan beyaz formamızda görüyoruz. 1998 1999 sezonu füme formamızın kollarındaki şeritlerde de bu desen, renklerin yerleri değişmiş bir biçimde bulunuyor. 2002 2003 sezonundan beri formalarındaki Adidas şeritlerinde bu tarz bir renklendirmeyi bulunduran Milan’ın çıkış noktası belki de bu formadır. İspanya bayrağını andıran bu deseni yine uzun zamandır Adidas’la çalışan İspanya milli takımı da kullanmasa ayıp olurdu. En yakın örnekler, 2010 2011 lacivert formaları ve 2011 2012 beyaz formaları. 2005 2011 arası dönemde de Adidas, meşhur şeritlerini bizim için böyle renklendirebilirdi. Hem tarihe uygun, hem de güzel bir seçim olurdu. Nike’ın beyaz formaya bu elit kalıbı bilinçli olarak mı seçtiği bilinmez. Ancak bize cuk diye oturduğu aşikar.
3 yorum :
Bu konuyla ilgili değil belki ama dün ki Torku Konyaspor'la yaptığımız maçta giydiğimiz parçalı formalara dikkat ettiniz mi? Bana formanın üstündeki kırmızıyla, şorttaki kırmızı tonu çok farklı geldi. Bana mı öyle geliyor yoksa bunun bir açıklaması var mı?
Antrenman şortuydu o, resmi maçlarda kullanılmayacak.
Açıklama için tşkler
Yorum Gönder