Bu Blogda Ara

bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2022 Cuma

Yeni Parçalı Hakkında


 

1. Temelden başlayalım. En azından bu sezon, iç saha forması olarak parçalı giyeceğiz. Olması gerektiği gibi tam parçalı, yani sekiz parçayı ya da dört parçayı geçtim, herhangi bir şekilde parçalı giymek bile şükrettiriyor. Orası öyleymiş, burası böyleymiş, sonraki mesele. Keşke beklentileri bu kadar düşürmek zorunda kalmasak.

2. Tanıtımın haziran ayında yapılması güzel. Bizde malum, genelde temmuzdan aşağı halledilmiyor bu işler -- hazırlık maçlarında eski formalar giyilir filan. Tamam sızdı, ne olacağını yakın takip edenler biliyor ama aynı şey değil sonuçta.

3. Son yıllarda tanıtımlar iyice özensiz yapılmaya başlanmıştı. Defileyi falan geçtim, tanıtım fotoğraflarında formanın şortu bile giyilmiyordu. Öyle olunca da ana kombinasyonun ne olduğu sorusu havada kalıyordu. Tartışmak da anlamsız hâle geliyordu. 

Yanılmıyorsam son olarak 2014-15 çubuklusu, şortuyla tanıtılmıştı. Bu kez oyuncuların üstünde tam kombinasyonu görüyoruz ve bu konuda bir soru işareti yok. Formadaki detay renkleri sebebiyle de olması gerektiği gibi, parçalının altında bu sezon siyah şort var. Son yıllarda parçalı altı siyah şortu --ana kombinasyon ya da deneme şeklinde-- çok sık görmeye başladık, onu da not etmekte fayda var.

 4. Siyahtan devam edelim: Şorttan da öte, bu parçalıda detay rengi siyah ve daha da ötesi, armamız da siyah zeminli. 2001-2007 arası şövalye arma kullanımından beri ilk kez birinci formamız siyah zeminli arma ile karşımızda. 

Burada şöyle bir şey var: Kulübün forma tarihinde siyah destekli iç saha forması neredeyse 10'a ulaşacakken, beyaz destekli henüz görmedik. Bunu açıklamak hakikaten zor. Beyaz için üçüncü rengimiz diyebiliriz, geleneksel ikinci formamız beyaz, armamızdaki diğer renk de beyaz vs... Ama henüz parçalı (ya da diğer tasarımların) yanında gör(e)medik. Ne zaman görürüz, bakalım.

5. Yakayı sevmeyen çok. Normal. Nike'ın bu sezon kullandığı kalıplar alışılmışın dışında. Sezon boyu Nike giyen takımların formalarına getirilen eleştirileri duyacağız. Cesur hamle. Korsan formalarda parçaların dikişleri tam oturmaz da böyle bir garip görünür ya, onları andırıyor bazıları. 

2007-08 parçalımız da benzer bir kalıba sahip ve onda yaka sarı tercih edildiğinden simetri bozulmuştu. Bu sezonun parçalısında oradaki parçanın siyah yapılması hem simetriyi koruyor, hem de şortla bütünlük sağlanmasına olanak sunuyor. 

7. Çoraplarda bir parçalı teması tercihi var, o epey hoş. Sağdakinin üst kısmı sarı, soldakinin kırmızı. En son 2018-19 siyahında benzer bir kullanım vardı.

8. Arka taraf bu sezon da sapsarı. Kolaya kaçmayıp en azından alt tarafı parçalı tutsalardı. Ki bunu hep yapmalılar ama değişiyor işte sezondan sezona.  

9. Bu sezon, en azından şimdilik, yine futbolcularla aynı formayı giyme imkanımız yok. Üçüncü seviye forma satışta şu anda GS Store sitesinde. Fiyatı da 800 tl. Bunu umarım çözerler. Tamam, ekonomi iyice boka sardı ama gücü yetenin 'stadium' versiyonunu alabilmesi sağlansa keşke. 




21 Nisan 2021 Çarşamba

1997-98 Dökümü

 



Sıra 1997-98'de. Bu kez de temel olarak şu videodan ve Futbolkolik'in videolarından yararlandım. Bu sezonda iki farklı parçalı formamız var. Her devre için farklı birer parçalı denebilir. İlk yarıda, önceki sezonda da gördüğümüz polo yakalı tam parçalıyı hem 96-97'deki gibi sarı, hem de kırmızı yaka ile görüyoruz. 

Sezon boyunca Bank Ekspres reklamı yer alıyor formalarda ama bir istisnayla: İlk iki haftada, Ankaragücü deplasmanı ve içeride Bursa'da oynanan maçta, parçalıda farklı reklamlar görüyoruz. Blog geçmişindeki, o sezonu anlatan postta fotoğrafları var.  




Rakamlara geçelim. 

İlk parçalı: 17

İkinci parçalı (siyah şort): 11

İkinci parçalı (kırmızı şort): 2

Beyaz: 4


Oradaki 17, tek sıra hâlinde bir 17. Yani ligin ilk maçından başlayıp, ligin ilk yarısının son maçına kadar aynı formayı, hattâ aynı kombinasyonu giymişiz. İkinci yarının ilk maçında beyazı giyerek seriyi bozuyoruz. İkinci maçında Bursa deplasmanında da yeni, siyah yakalı parçalıları giyiyoruz. Ama bu parçalıyı aslında ilk kez görmüş olmuyoruz. Çünkü Şampiyonlar Ligi grup maçlarında iç saha forması olarak bu formayı kullandık. Tek fark, fontu büyütülmüş olan Bank Ekspres reklamı. 


Türkiye Kupası'nda ise durum şöyle: 

6. Kademede Vanspor ile eşleşiyoruz. İlk maçla ilgili görüntüye ulaşamadım. Rövanşta Ali Sami Yen'de ilk parçalı giyiliyor. 

Çeyrek finalde Gaziantep'e karşı iki maçta da diğer parçalıyı, kırmızı şortla giyiyoruz.

Yarı finalde Trabzon'a karşı içeride beyaz, deplasmanda ise siyah şortlu yeni parçalı giyiliyor.

İki ayaklı finalin ikisinde de, Beşiktaş'a karşı yeni parçalı giyiliyor; iki maçta da siyah şortla. 


Tuhaf bir tarihte (15 Mayıs) oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında da ikinci parçalıyı, siyah şort ile birlikte giyiyoruz. 





Şampiyonlar Ligi'nde tek ön eleme oynadığımız bir sezon. Sion'a karşı dışarıda ilk parçalıyı giyiyoruz haliyle. Rövanşta ise içeride, Galatasaray forma tarihinin nadide parçalarından biri görücüye çıkıyor. Sonra da bir daha görünmüyor zaten. Olabilecek en sade şekliyle, polo yakalı, bembeyaz bir forma. Forma tarihimizin en sade beyazı. 





Grupta ise iki kez beyaz; dört kez ise, ligde ikinci sezonda giyecek olduğumuz 'diğer parçalı'yla sahaya çıkıyoruz. Dördünde de siyah şortla. Aslında bir nevi, Avrupa'ya özel iç saha forması giymiş oluyoruz. (Yukarıdaki fotoğraftaki farklı çoraplara dikkat.)

O maçlardan birinde farklı bir durum var yalnız, not düşmeden geçemeyiz. Grubun ikinci maçı olan Parma deplasmanında 'diğer' parçalıyı giyiyoruz ama yakalar farklı. O sezonun beyazının yakası var. Yani aslında bu parçalıyı ilk kez ve tek olarak, alışıldık şekli yerine, yani polo yaka ile değil de 'V' yaka olarak görüyoruz. 











15 Nisan 2021 Perşembe

2001-02 Prototipleri

 


Yukardaki forma daha önce de sızmıştı, görmüş olma ihtimaliniz var. Ama alttaki sanırım ilk kez ortaya çıkıyor. Kaynak, şu tivit aracılığıyla şu hesap. Eğer Lotto'ya geçilmeseydi, 2001-02 sezonunda bu formaları giyecektik ve 3 sezon üst üste, iç saha formamız çubuklu olacaktı. O açıdan belki de mühim bir kırılmayı sıyırıp geçmiş olabiliriz. İlaveten, yine eğer bu formalar giyilseydi, 4 sezon üst üste füme formaya sahip olacaktık. O da ayrı önemli bir başlık. 

Füme formanın yorum kısmında "Bunun bir de beyazı var" şeklinde bir cümle var. Onu da görmek nasip olur inşallah bir ara. 




5 Nisan 2021 Pazartesi

Monokrom

 


Senelerdir Galatasaraylı formaseverlerin gerek kendi arasında, gerek forumlarda konuştuğu; bizim de burada vaktiyle ele aldığımız ve kullanılması gerektiğini düşündüğümüz monokrom arma, 2020-21 sezonunda nihayet Galatasaray formaları üstünde yerini aldı. Hem de bir tanesinde de değil, iki formada birden.




Geçtiğimiz sezon, antrenman ürünlerinde ve teknik ekibin kullandığı ürünlerde monokrom görülmüş ve sezon içinde gelen, yeni sezona dair haberlerle beklenti iyice artmıştı. En sonunda yapılan tanıtımlarda, siyah formada sarı, turuncu formada ise siyah fona alevli monokrom arma uygulandığını gördük.

Sadece iki formada değil, diğer ürünlerde de farklı monokrom uygulamalarına şahit olduk. Onları da paylaşalım.





Yani toplam dört farklı monokrom uygulaması görüyoruz bu sezonun forma ve diğer ürünlerinde. Ki zaten bunlardan bir tanesini önümüzdeki sezonun formalarından birinde göreceğiz. 

Fenerbahçe ilk monokrom armayı, 2014-15 mavisinde kullanmıştı. Trabzonspor ise ilk olarak geçen sezonun antrasit formasında kullandı. Beşiktaş'ta henüz görmedik, onlar bu konularda en muhafazakar kulüp. Biz de biraz gecikmeyle, 2020'de bu kullanımı görmüş olduk. İşin yıllardır konuşulan tüzük kısmı ne oldu, nasıl bu armalar kullanıldı, onu tam bilmiyorum. Bilgi edinince ekleriz. 



31 Mart 2021 Çarşamba

1993-94 Dökümü



Yine bir video üstünden sezon dökümü yapacağız. Bu kez de 1993-94 sezonu. Videomuz şurada. Bu da müthiş bir arşiv dokümanı. 

Önceki iki sezonda olduğu gibi yine Umbro giyilen bir sezon. Totalde hangi formaların giyildiğini genel olarak şu eski postumuzdan görebilirsiniz. Çizim haliyle görmek isterseniz de şuradan

1992-93'te yalnızca bir maçlığına, içerdeki Katowice maçında görülen beyaz forma, bu sezonda da yok. Yani tek bir maçı saymazsak, 1988-89 sezonundaki meşhur Neuchatel beyazının ardından, 1995-96 sezonuna dek bu takım herhangi bir beyaz forma kullanmıyor. Bunu not edip geçiyorum ama forma tarihimiz açısından epey ilginç ve üstünde durulması gereken bir husus. 



 

Sezon boyunca çok dağınık tercihler yapıldığı görülüyor. İçerde parçalı önceliği yok. Parçalı formayı sonlara doğru giymeye başlıyoruz -- belki de sonradan yaptırılıyor. Bu sezonun birinci forması olarak sarı formanın adını verebiliriz. 12 maç üst üste sarının giyildiği bir dönem var. Katowice beyazına benzer şekilde, yine tek maçlık iki adet forma da var. Listeye geçelim.

Sarı: 20 maç

Parçalı: 5 maç

Kırmızı: 3 maç

Sarı kollu kırmızı: 1 maç

Kırmızı şeritli sarı: 1 maç 




Avrupa'da ön elemede Cork City'ye karşı içerde sarı, dışarda ise kolları sarı olan, yakası ipli kırmızı formayı giyiyoruz. Ki o formayı önceki sezonda da ligde bir maçta giymişliğimiz vardı. Sonraki ön eleme turunda da Manchester United'a karşı iki maçta da sarı giyiliyor. 

Şampiyonlar Ligi grup maçlarının ise hepsinde sarı formayı giyiyoruz. Bunda rakiplerin renklerinin de payı var gibi ama parçalıyı hiç kullanmamak gene de tuhaf.

Bunların haricinde iki maçlık Türkiye Kupası finalinin ilk maçında sarı, ikinci maçındaysa parçalı ile çıkılmış.


14 Kasım 2020 Cumartesi

2001-02 Dökümü


Dökümlere devam ediyoruz. Bu kez forma tarihimizde Lotto giydiğimiz tek sezon olan 2001-2002. Yıllardır niye o sezon Lotto kullandığımızı merak ederim, geçenlerde bir Twitter muhabbetinde rast geldim: Lucescu sebep olmuş bu anlaşmaya. Ayrıca tüzük muhabbetleri yüzünden şövalye armayı kullanmaya başladığımız sezon olarak da başka bir önemi bulunmaktadır. O sezonun parçalısının siyah ağırlıklı olması ve kırmızı formayla sıkça kullanılan siyah şortun varlığını buna bağlayabiliriz. Ayrıca sadece o sezonda (beyaz formada) şövalye armanın beyaz fonla kullanıldığını da ekleyelim.

2001-02 sezonunda üç formamız vardı: Parçalı, beyaz ve düz kırmızı. Bu formaları toplam 6 kombinasyonla kullandık ama bunların dördü zaten kırmızı formanın. 





Teoride iç saha formamız belli olmasına rağmen, yanlış veya karmaşık kullanım konusunda bu sezon inanılmaz bir seviyede. Rakamlara geçelim.

Ligde durum şu:

Parçalı: 4
Beyaz: 18
Kırmızı altı beyaz: 6
Kırmızı altı siyah: 6

Yani iç saha formamızı yalnızca 4 kez giymişiz... Deplasman formamızı ise sezonun yarısından fazlasında... Böyle bir manzarada içerde şu giyilmiş, dışarda bu giyilmiş diye detaya inmeye bile lüzum yok. 



Kupada zaten tek maç var -- yukarıdaki fotoğraf. Erzurumspor'a karşı kırmızı altında beyazla çıkmışız.

Avrupa karnesi de pek parlak değil. O sezon malumunuz, iki grup aşamasında da oynama başarısı gösterip, çeyrek finalin kıyısından döndük. Önce ön elemede Levski Sofya'ya karşı iki maçta da kırmızı forma altına beyaz şortla çıkıyoruz. Ana sahnede manzara şöyle:

Parçalı: 3
Beyaz: 7 
Kırmızı altı beyaz: 1
Kırmızı altı siyah: 1

İkinci gruplarda beş kez beyazla sahaya çıkıyoruz. Gruptaki tüm takımlar benzer renklere sahip olduğundan deplasmanda beyaz giymemiz normal ama içerde de Barcelona ve Roma'ya karşı beyazla çıkmamız anlaşılır gibi değil.





14 Nisan 2020 Salı

1999-2000 Dökümü



Geçenki döküm postuna benzer şekilde yine bir videodan yola çıktım. Sonrasını Gugıl ve Milliyet Arşiv'den getirdim.

Bazı notlar var, direkt rakamları vermek olmaz. Bir kere Temmuz ayının sonunda oynanan TSYD Kupası maçlarında önceki sezonun parçalısı ve beyazı giyiliyor. Sezonun ilk maçında da, yani 7 Ağustos'ta, içerde Gaziantep'e karşı yine eski beyaz giyiliyor. Hattâ o gün ülkemize gelen Capone de, ertesi günkü imza töreninde parçalıyı giyiyor. 

11 Ağustos tarihinde ise Rapid Wien'le ilk maç oynanıyor. Burada ilk kez bir yeni forma görmekteyiz: Füme. 1998-2001 arası füme serisinin ikinci halkası. O güne dek ise herhangi bir forma tanıtım haberi yok.



Nihayet iki resmî maçın ardından ayın 13'ünde tanıtım yapılıyor. Çubuklu, beyaz ve füme. Son iki sezonda giyilen ve yeri sağlamlaşmaya başlayan parçalının yerine bu sezonda çubuklu hangi motivasyonla seçildi, bunu bilmiyoruz. Bir de ilginçtir, muhtemelen o anlık gelişen bir kombinasyon görülüyor: Çubuklu altı füme. Herhangi bir maçta bu kombinasyonu görmedik tabii ki.

Çubukluda iki farklılık var: Birincisi füme katkısı. Daha önce parçalıda siyah yaka filan görülmüştü ama bu bir ilk. Hem yaka, hem kollardaki üç çizgi bu renkte. İkincisi, kolların dış tarafının sarı renk olması ve çubukluda sarının hakim olduğu bir havanın yaratılması. Fenerbahçe ile rekabetten dolayı genelde kırmızı rengin vurgulandığını biliyoruz. O yüzden bu tip bir çubuklunun şimdilerde kabul edilme ihtimali sıfıra yakın.

1998-99'daki ideal üçlüden (yani parçalı-beyaz-koyu deplasman forması) sonra, bu kez çubuklunun dahil olduğu bir üçlü var. Fazlalık yok.




O sezonun lig dökümü şöyle:

Çubuklu: 29
Beyaz: 5

Toplam beş kez giyilen beyaz formanın dört kez içerde kullanılması biraz tuhaf. Göztepe, Antep ve Samsunspor'a karşı içerde beyaz giyip deplasmanda çubuklu giymek, Türkiye'deki forma kültürü yoksunluğunun güzel örnekleri. Adana ile daha garip -- hem içerde beyaz, hem dışarda. Çubukluyla ilgili tek kayda değer not şu. Füme hiç yok.





Kupada 5 maçta da çubuklu giyilmiş. Avrupa'da da gidişat bir parça ilginç.

Ön elemedeki iki maç ve grubun ilk dört maçında füme giyiliyor. Bunun sebebinin fümenin siyaha benzemesi ve bu şekilde bir yas ifadesi olarak kullanılması olduğunu düşünüyorum. İlk kullanımda, yani Rapid ile deplasmanda oynanan maçta henüz deprem gerçekleşmemiş, orası için bir açıklama bulamayız tabii. 

Hertha Berlin ve son Milan maçında çubuklu var. Sonrasında UEFA macerası başlıyor ve Leeds ile karşılaştığımız ve malum olduğu üzere iki maçta da çubuklu giydiğimiz yarı final turu hariç, içerde çubuklu-dışarda beyaz şeklinde gidiliyor. Finalde de beyaz giyiyoruz. 


Bu beyaz, tabii, sembol hâline geliyor. Neuchatel beyazını bile geçerek. Beyaz rengin yeri forma tarihimizde ve kültürümüzde geri dönüşü olmayacak şekilde sağlamlaşıyor. Önceki sezonla birlikte toplamda iki sezon göğüs reklamı olarak formalarımızda bulunan Marshall'ın da, hemen hemen tüm taraftarların gözünde gelmiş-geçmiş en ideal forma reklamımız olarak yerini aldığını belirterek postu bitirelim. 

21 Ocak 2020 Salı

1996-97 Dökümü ve Başka Şeyler



Geçenlerde Youtube'da bir video denk geldi, söylemesi ayıp. Açtım. Bir baktım maç maç gidiyor. 1996-97 sezonunun hikayesi. Başlarda hoca dahil birkaç kişinin yorum veya demeçleri. Sonrası neredeyse tamamen maçlar. Bir kupa maçı ve Cumhurbaşkanlığı kupası hariç, 34 lig maçı. Goller falan. Hagi yeni gelmiş. Bir yerden sonra aklıma kayıt tutmak geldi. Belli bir zamandan önce, elde görüntü az olduğu için, toplamda ne giyilmiş-ne olmuş, tam bilmiyoruz, formalardan haberdar olsak da. Vaktiyle sağolsun Calibra o sezonu kaydetmişti bloga. O zaten giyme yoğunluğuna göre sıralamış. Ben de bu kez detayına girmiş olayım, biraz da yorum katayım.

Öncelikle eksikten başlayalım: Beyaz forma yok. Şortta tamamlayıcı olarak varlığını koruyan siyah hariç, sarı-kırmızıdan başka renk yok. Belki erken dönemler nispeten ama, yani bir sürü forma giyip bir tane beyaz olmaması... O sezonki lige bakınca, misal bu sezonda olduğu gibi üç tane sarı-kırmızı, iki de turuncu renklere sahip takım yok. Bu bir faktör olabilir; ama ligde Gaziantep, Gençlerbirliği, İstanbulspor, hatta Ç. Dardanel var. Fakat yerleşik forma kültürü olmadığı için, adam kendi evinde deplasman formasını giyiyor, sen de zorda kalmıyorsun.

Şimdi de hangi formanın kaç kez giyildiğine geçelim. Fotoğraf koymaya gerek yok, şurada hepsi var. Hattâ oradaki sırayla yazıyorum.

Parçalı: 13
Sarı: 8
Kırmızı: 5
Çubuklu: 4
Diğer sarı: 2
Diğer (düz) kırmızı: 2

Videoda yer alan diğer iki maç da, meşhur, penaltıları 18-17 biten Gençlerbirliği ile oynanan kupa maçı ve Fenerbahçe ile oynanan, ertelenmiş olan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı. Gençlerbirliği maçında sarı, Fenerbahçe'ye karşı ise parçalı giyilmiş.

Nerede ne giyildiği konusunda kesinlikle bir düzen yok. İçerde sarı da giyiliyor, parçalı da; o dönem için ilerici bir tasarım olarak sayılabilecek, üç şeridin sol taraftan dikine indiği kırmızı forma da. Hani son birkaç yılda yine o konudaki monotonluğu bozacak çözümler buluyor veya 90'ların tasarımlarını yeniden diriltiyor ya Adidas, bu da mesela orijinal bir çözüm. Yine giyse keşke birileri.

O formada sıradan Adidas görünümü dışına çıkılırken, ligin ikinci yarısında giyilen düz sarı ve düz kırmızılarda tam tersine, hem omuz ve kollarda, hem de koltuk altı ve yanlarda üç çizgi var. Duble yol. Bu formalar toplam 4 kez giyiliyor.


İşin içine şortlar da girince, kombinasyon sayısı da artıyor hâliyle. Parçalı, üç şortla da (siyah, kırmızı, sarı) giyiliyor. Az önce bahsettiğimiz kırmızı forma, sarı ve kırmızı şortla kombinleniyor. Çubuklu yalnızca siyah şortla giyiliyor ve o nostaljik görüntü korunuyor. Çorap açısından ise pek fazla farklılık yok. Neredeyse tamamen, şortla aynı oluyor.

Sezon boyu genelde kaotik giden tercihler görüyoruz. Arka arkaya giyme konusunda ise, bir tek ligin sonundaki 7 maçta parçalı giyerek bir seri ortaya çıkıyor. İlkinde kırmızı şort, en son 6 maçta da siyah şort giyerek, bir nevi, sonraki sezon için ortamı hazırlıyorlar.

Ayrıca bu sezondan itibaren, giyilen forma sayısı yavaş yavaş normale dönüyor. 1997-98'de de iki farklı set gördükten sonra nihayet 1998-99'da üç forma giyiyoruz ve daha da önemlisi ideal bir sete kavuşuyoruz ki bu, tarihimizde bir ilk.


Son olarak da, sezon sonunda muhtemelen Adidas için yapılan poster çekiminde ilginç bir şey fark ediyoruz. Hocaların üstünde, 1997-98 sezonu başında Ş. Ligi elemesinde Sion'a karşı içerde giydiğimiz beyazın uzun kollu versiyonunu görüyoruz. O dönemde yeni formaların önceki sezonun sonunda gelmesinin ihtimal dışı olduğunu düşünürsek, 96-97'nin ikinci yarısında bu beyazın da elde hazır olduğunu varsayabiliriz. O sezonun ikinci yarısında giyilmeye başlanan çubuklu ve o iki düz forma ile birlikte gelmiş olabilir. Ve bu formayı yalnızca adı geçen maçta giydiğimizi düşünürsek, belki de daha fazla görebilirdik o güzelliği. 

15 Kasım 2019 Cuma

2018-2019 Forma Dökümü



Bir süredir bu sezon forma dökümlerini yapmıyoruz. Eksikleri kapatalım. Geçtiğimiz sezondan başlayalım.

2018-2019 sezonunda iç saha formamız yine parçalı idi. 4 parçalı, Nike'ın son yıllarda klasikleştirdiği omuzdan çapraz kesim kalıp üzerine. Kollar tek renk. Şort ise beyaz. Çorap da kırmızı.

Deplasman formamız, klasik adlandırmanın tersine siyahtı. Çünkü beyaz, Nike'ın geçen sezonki, sonradan tanıtılan 'Şehir' temalı üçüncü formaları arasına katılmıştı. Siyah formada yaka iki renge bölünmüştü ve koldaki şeritler de iki kolda farklıydı. Bu açıdan parçalı temanın bir deplasman formasında uygulandığını görmek hoştu.

Üçüncü formada, beyaz zeminin ortasında kıyıları sarıyla belirginleştirilmiş bir Boğaz illüstrasyonu yer alıyordu. Umulduğunun aksine bu uygulama pek tutulmadı gibi.


Geçtiğimiz sezon Süper Lig'de her zamanki gibi 34 maç oynandı ve bu 34 maçın toplam 29'unda parçalı formayı giydik. İç sahada parçalı harici forma giyilmedi. Bu 29 maçın 22'sinde kırmızı şort giyildi ki, bu yüksek bir oran. İç sahadaki 17 maçın 4'ünde beyaz şort giyilmiş.

Bu konuyla ilgili sorun şurada: Herhangi bir sezonda, eğer iç saha formasının (olması gerektiği gibi) beyaz şort ile giyileceğini belirlediyseniz, tüm iç saha maçlarında, kombinasyonu o şekilde tutmak zorundasınız. Eğer takımın ve kulübün bir kültürü olmasını umursuyorsanız tabii. Madem şu veya bu sebepten, kırmızı şort bu kadar giyiliyor, o zaman beyaz şortu hiç karıştırmayın ki bu konuda bilinçli ve alakalı olarak beklentili olan bir kısım taraftarı üzmeyin... Dedik diyelim. Fakat karıştırmamak da pek mümkün değil, çünkü takımın geleneksel deplasman forması beyaz. Ve o beyazı da neredeyse her zaman kombinasyonsuz giydiğimiz için, beyaz şort sürekli bir yerlerde var olacak. O yüzden de bu sorunun tek bir çözümü var: Gerektiği gibi özen göstermek.

Kalan 5 maçın üçünde beyaz, ikisinde ise siyah forma giyilmiş. Bu tercihler arasında bir tek Akhisar deplasmanındaki beyaz tercihi 'keyfi'.


Avrupa'da Ş. Ligi grup maçlarının beşinde parçalıyı, birinde ise içerdeki Porto maçında beyazı giydik. Parçalı giydiğimiz her maçta kırmızı şort vardı.

Avrupa Ligi'ndeki tek turda ise Benfica'ya karşı içerdeki maçta parçalı altı kırmızı şort, deplasmanda ise siyah forma giyildi. Yani Avrupa'da kendi sahamızda oynadığımız 4 maçta da asıl kombinasyonumuzu giymedik.


Kupada toplam 9 maçta dört kez beyaz, üç kez parçalı (biri beyaz şort) ve iki kez siyah giyildi. Kupa son yıllarda doğrudan ikinci ve üçüncü formaların podyumu gibi olduğundan, burası için söylenecek pek söz yok zaten.

Sezon başındaki Süper Kupa'da da Akhisarspor'a karşı beyaz şortlu parçalı giyilmişti.

3 Haziran 2017 Cumartesi

2016 2017 Maç Maç Giyilen Formalar

Sezonun son maçıyla beraber bu sezonluk forma raporumuzu da yayınlıyoruz. Kombinasyon açısından yine yanlış tercih yapılan maçlar olmasına rağmen parçalı giyebildiğimiz her maçta parçalı giydik, hatta iç sahada -zorunluluktan- tek maç hariç parçalıyı hiç sektirmedik. Bu açıdan en azından forma konusunda başarılı bir sezon geçirdik diyebiliriz. Şimdi maç maç formalara ve doğrulara/yanlışlara bakalım.

Süper Lig İlk Yarı


Ligde ilk yarının ilk beş maçında doğru formaları kullandık. Altıncı haftaya geldiğimizdeyse iç sahada mecburen kırmızı şort giydik, zira Antalyaspor'un parçalıyla çakışmayacak tek forması düz beyazdı bu sezon. Kırmızı şort kullanmalarına da televizyon yayınında karışıklık yarattığından izin verilmiyor böyle durumlarda. Halbuki İngiltere'de çoğu maçta görüyoruz ki şort çakışmaları herhangi bir şekilde karışıklığa sebep olmuyor, yani iki takım da beyaz şort giyse bir sıkıntı yaşanmayacak.

Sonraki hafta oynanan Gençlerbirliği maçında da beyaz formayı, 70'lerde sıkça kullanılan ve bu sezon da Nike tarafından tanıtılan (belki de zorlanan) kombinasyonla kullanıyoruz. İç saha formasının şort-çorap kombinasyonuyla aynı olmasından ötürü, kulübün tanıtımında ve TFF forma kataloğunda kullanılan kırmızı şort-beyaz çorap kombinasyonunu şahsen tercih ederdim ama sahada çok şık durduğunu da belirtmek lazım, dış saha formalarında kombinasyon iyidir.

Sonrasında gelen dört haftada doğru formaları giydikten sonra ligdeki ilk falsoyu içerideki Bursaspor maçında veriyoruz. Burada Bursaspor'un şortuna bakmadan forması beyaz diye hakem de izin vermemiş olabilir, tamamen kulüp tarafından yapılan bir hata da olabilir. İlk yarının sonuna kadar deplasmanda doğru formaları giydik ancak içerideki maçlarda Antalyaspor maçıyla aynı sebeple beyaz şort giyemedik. Bu noktada Gaziantepspor'un beyaz formasını TFF forma kataloğunda siyah şortla göstermesine rağmen bu sezon hiç bu kombinasyonu kullanmadığını belirtmek lazım.

Süper Lig İkinci Yarı


İlk yarının aksine ikinci yarıya dört maç arka arkaya yanlışlarla başlıyoruz. İlk hafta beyaz şort giyilmesine hiçbir engel yokken giyilmedi. Sonraki haftada Akhisar muhtemelen sadece beyaz formayla geldi ancak ilk yarıdaki maçta olduğu gibi çubuklu/siyah formayla gelmeleri istenmeliydi. İçerideki Kayserispor maçındaki büyük yanlış bizim elimizde olan bir durum değil, Türk kulüplerinin genel vizyonsuzluğuna başka bir örnek olarak Kayserispor'un bu sezon sadece sarı ve kırmızı formaları vardı, maç özelinde de bu konudan bahsetmiştik. Halbuki Kayserispor'un kullandığı sarıyla bizim sarının hiçbir alakası yok, hakeza parçalı da maalesef kırmızı ağırlıklı. Yani biz parçalı, onlar sarı giyseydi herhangi bir karışma olmayacaktı. Beyaz formayı resmi bir maçta yeni bir kombinasyonla görmekle avunabildik bu maçta, hazırlık maçlarında sıkça kullanılmıştı zira. Bir sonraki hafta da sıkıntı kırmızı çorap giyilmemesiydi, burada farklı bir kombinasyon deneme isteği olabilir. Senede bir iki kere parçalıyla bunları deniyor Galatasaray son birkaç sezondur, bu denemelerin iç sahada olmaması önemli tabii.

İkinci yarının kalanında yine deplasmanda doğru formalarla ilerliyoruz ancak iç sahada rakiplerden ötürü Gençlerbirliği, Adanaspor ve Kasımpaşa maçlarında beyaz şort giyemiyoruz. Gençlerbirliği ve Adanaspor siyah şort giyebilirlerdi ancak Türkiye'de bu uygulamaya rastlayamıyoruz maalesef. Kasımpaşa ise ilginç bir konu. İlk yarıdaki maçta iç saha formaları olan beyaz yerine mavi giymişlerdi, ikinci yarıda deplasmana gelirken de bu sezon üç farklı mavi formaları olmasına rağmen beyazla gelmişler.

Gaziantepspor karşısında beyaz formayı yine kırmızı çorapla görüyoruz. Ligin son iki haftasındaysa yeni tanıtılan parçalıyla sahaya çıktık. (TFF yeni sezon forma kataloğu olmadığından bu sezon parçalısıyla hazırladım görseli) Nike yeni bünyesine kattığı ve daha mevcut sponsorlarıyla sözleşmesi bitmeyen Chelsea ve Tottenham ile bu sezon elit kategoriye yükselen Atletico dışında bütün elit takımlarının iç saha formalarını erken tanıttığı için biz de yeni sezon formasını lig bitmeden görebilmiş olduk. Buna saçma sapan forma kurallarını kulüplere dikte eden TFF'nin izin vermesi bizi şaşırttı doğrusu. Daha önce hatırlarsanız 2012 2013 sezonunun son maçında da yeni sezon parçalısını TFF'den özel izinle giymiştik. Daha çok İngiliz ve Alman kulüplerinin uyguladığı bu pazarlama stratejisi de Nike sayesinde belki kulüpte oturur.

Türkiye Kupası


Kupada forma konusunda ligdeki -görece- başarılı tercihleri göremedik maalesef. İç sahadaki dört maçın ikisinde beyaz şort giyilebilecekken giyilmedi, diğer ikisinde de rakipten ötürü giyilemedi. Burada ilginç olan Nike'ın tüm elit kulüplerine Avrupa ve yerel kupa maçlarında giymesi için hazırladığı üçüncü formanın sadece tek maçta giyilmesi. Erzincanspor maçından sonra uğursuz mu addedildi, yoksa beğenilmediğinden mi kullanılmadı bilinmez. Daha sonra giyilebilecek Tuzlaspor ve Başakşehir deplasmanlarında da kullanılmadı, o maçlardan da başarılı sonuçlar alındığı söylenemez tabii. Bu iki maçta da kullanılmasını isterdim, Galatasaray'a özel bir tasarım olmamasına rağmen mor ve grinin (hatta detay renkleri olarak beyaz ve siyahın da) beraber kullanımıyla kulüp renklerinin tamamen dışında bir üçüncü formanın Türkiye'deki ender örneklerinden neticede. Ama maalesef gelecekte hatırlanması zor bir forma.

Kaleci formalarından da bahsetmek gerekirse artık Muslera ve Nike dönemiyle özdeşleşmiş yeşil formanın önceki sezonlara nazaran daha az kullanıldığını görüyoruz. İlk yarının başlarında sadece yeşil forma kullanılmışken ilk yarının sonları ve ikinci yarı itibariyle siyah forma en az yeşil kadar tercih edilmiş. Hatta kupada yeşil hiç kullanılmamış, burada yedek kalecilerin Muslera'yla özdeşleşmiş bir rengi tercih etmemeleri de güzel bir detay.

27 Mayıs 2016 Cuma

2015 2016 İkinci Yarı Maç Maç Giydiğimiz Formalar

SÜPER LİG

18. Hafta: Galatasaray 3-1 Sivasspor (16.01.2016)

19. Hafta: Osmanlıspor 3-2 Galatasaray (23.01.2016)

20. Hafta: Galatasaray 0-0 Konyaspor (06.02.2016)

21. Hafta: Mersin İY 2-1 Galatasaray (13.02.2016)

22. Hafta: Galatasaray 2-1 Trabzonspor (21.02.2016)

23. Hafta: Gaziantepspor 2-0 Galatasaray (28.02.2016)

24. Hafta: Galatasaray 3-3 Başakşehir (06.03.2016)

25. Hafta: Gençlerbirliği 1-1 Galatasaray (13.03.2016)

26. Hafta: Galatasaray 0-0 Fenerbahçe (13.04.2016)

27. Hafta: Eskişehirspor 4-3 Galatasaray (02.04.2016)

28. Hafta: Galatasaray 1-1 Ç. Rizespor (09.04.2016)

29. Hafta: Antalyaspor 4-2 Galatasaray (16.03.2016)

30. Hafta: Galatasaray 4-1 Kasımpaşa (24.04.2016)

31. Hafta: Bursaspor 1-1 Galatasaray (29.04.2016)

32. Hafta: Galatasaray 0-1 Beşiktaş (08.05.2016)

33. Hafta: Akhisar 1-2 Galatasaray (15.05.2016)

34. Hafta: Galatasaray 6-0 Kayserispor (19.05.2016)



TÜRKİYE KUPASI


E Grubu: Galatasaray 3-1 Karşıyaka (09.01.2016)

E Grubu: Karşıyaka 1-3 Galatasaray (12.01.2016)

E Grubu: Akhisar 1-1 Galatasaray (19.01.2016)

E Grubu: Galatasaray 4-1 Kastamonuspor 1966 (26.01.2016)

Son 16: Galatasaray 2-1 Gaziantepspor (31.01.2016)

Çeyrek Final: Akhisar 1-2 Galatasaray (10.02.2016)

Çeyrek Final: Galatasaray 1-1 Akhisar (02.03.2016)

Yarı Final: Ç. Rizespor 1-3 Galatasaray (20.04.2016)

Yarı Final: Galatasaray 0-0 Ç. Rizespor (04.05.2016)

Final: Galatasaray 1-0 Fenerbahçe (26.05.2016)

Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır