Bu Blogda Ara

30 Haziran 2010 Çarşamba

KULÜP AÇIKLAMASI


Resmi sitede, çıkacak olan yeni sezon formalarımız ile ilgili kamuoyuna bir duyuru yapılmış. Yapılan duyuru aynen şöyle;

"Kulübümüz, yönetmelikler gereği Türkiye Futbol Federasyonu ve UEFA’ya iç saha, dış saha ve yedek olmak üzere toplam 3 forma hazırlayarak bildirmekle yükümlüdür.

2010 – 2011 Sezonu için hazırlanmış olan bu formalarımızın TFF ve UEFA onaylarının gerçekleşmesiyle kamuoyu ve ilgili makamlara duyurusu yapılacaktır."


Galatasaray Pazarlama A.Ş.


Şimdi neden böyle bir duyuru yapıldı durup duruken bilemiyorum. Ancak duyurduğumuz 3 yeni formanın bir nevi resmi açıklaması bu. Bildiğiniz üzere Parçalı formamızı aynen kullanmaya devam edeceğiz. Çıkacak olan somon, krem ve çubuklu ise yeni tasarlanmış formalarımız. Yalnız bu açıklamaya bakınca, acaba çubuklu formanın tanıtımının da diğer formalar ile birlikte olma ihtimali var mıdır diye düşünüyorum. Biliyorsunuz önceden aldığımız istihbaratlar Ocak ayında çıkacağı yönündeydi.

Bir diğer şüpheli cümle, "TFF ve UEFA onaylarının gerçekleşmesi ile kamuoyuna duyurusu yapılacaktır" cümlesi. Formaların tanıtımına 1 aydan az bir zaman kala bu iş yapılmamış mıdır henüz ? Hani bu tip konuları bilmem, ancak bu zamana kadar taslakların gönderilmesi gerekirdi sanki. Belirli bir zaman kuralı olduğundan değil, ilk parti üretimlerinin yapılması gerektiğinden, bu kararların artık netlik kazanması lazımdı diye düşünüyorum. Çünkü daha formalar üretilecek, tanıtımın ertesi günü storelara dağıtılacak vs... Henüz onay alınmamış mıdır yani ? 3 haftada hallederler mi bunu ? Onay verilmeyip, değiştirilmesi ise söz konusu değildir herhalde bu kısıtlı sürede. Bu arada değiştirilmekten de bahsetmişken; somon formanın -ki artık ağzımızı pembeye alıştıralım, bir görgü tanığımız daha var çünkü- kulüp içinde de pek tutmadığını duyumladım. Bu saatten sonra değişir mi, sanmıyorum...

Bu arada bir kaç mail geldi bana, kendilerine cevap verdim ancak buraya da yazayım. yaklaşık 1-2 hafta önce formalarımızın 15 Temmuz'da tanıtılacağını duyurmuştuk. Bize gelen bilgi bu yöndeydi. Ancak yine resmi sitenin duyurduğu kamp programına göre 15 Temmuz'da biz Hollanda'da olacağız ve hatta maçımız bile var o tarihte. Başka ülkede yaşasak, "ne olacak kamp sırasında tanıtırdık formaları" derdim. Ancak biz Milano Moda Haftası'nı kıskandıracak organizasyonlarla (!) forma tanıtımı yaptığımız için, sanki kamp bitimi beklenir. Bu da 25 Temmuz oluyor. Ya da beni şaşırtıp kampta sade bir tanıtım yaparlar, bilemem.

SAYGI

Neden hiçbir gazeteye saygı duymadığımı bir kez daha hatırladım. Spor blogları kadar haber blogları da yayılsa, bir gün bile gazete alıp okumam veya internet sitelerine girip boşu boşuna hit sayılarını arttırmam. Benim için çok eskiden beri böyleydi, şimdi bir kez daha nedenini anlıyorum.

Aslında güzel bir yazı döşenmek lazım, ancak beceremem. Lucarelli-Breitner'den Koala abim olsaydı ne yazardı şimdi. Bu olaydan çok daha önce zaten saygısını yitirmiş olan Maraton.com, bizlere değer verip blogumuzu ziyaret eden sizleri, bilgilendirmek için; Bizlerin araştırdığı, kaynaklar bulduğu, zamanını harcadığı, bu satırlara yazdığı bilgileri, "özel haber" olarak sitesine taşımış. Bizim günlerimizi alan iş, çaba, emek bir copy paste ile "özel haber" olabiliyormuş meğerse. Sevgili Okan'ın bizlere en iyisini göstermek için, kafamızda biraz olsun şekillenmesi için, belki de saatlerini harcadığı çizimleri, bir tık ile "özel haberin" görsellerine eklenebiliyormuş meğer. Bu iş bu kadar basitmiş işte.

Öyle her b.kta kaynak belirtin arkadaş demiyoruz, bizi bilen bilir. Eğer öyle yapsaydık, bugün benim formalarımın yer aldığı resimler, Sercan Sevinç'in özel arşivinden blogumuza taşınmış resimler, günlerimi harcayarak tek tek Milliyet Arşivi'nden bulup çıkarttığım resimlerin aynılarının onlarca sitede kaynaksız kullanılmasına da ufak laflarımız olurdu. Veya her resmimize blogun adresini işlerdik, her yazımıza kaynaksız kullanmayın'ı biraz büyük puntolarla yazardık. Böyle şeyler yapmıyoruz, çünkü bizim amacımız zaten paylaşım. Paylaşılan bilgilere, görsellere saygı göstermek ise bloga uğrayan ziyaretçilerin bileceği iş. Maraton'un Galatasaray Formalar'ı bloguna ve Okan Öztoprak'a saygısı bu kadar...

Hani blogun bir amacı da korsan, lisanssız ürün almama bilincini biraz olsun geliştirmek ya, o bilinci bu bloga uğrayıp haber çalan sözde gazetecilere de öğretmek lazım.

Edit: Maraton.com'a tarih tarih işin aslı duyurulur...

Bazı insanların yanlış anlamakta ve kendi yalanlarına kendilerini inandırmakta ısrar ettiği görülüyor. Bizim blogu yeni takip etmeye başlayanlar vardır mutlaka, ancak bizimle birlikte bu yolda yürüyen pek çok ziyaretçi dostumuz da vardır. Onlar bilir. Tarih 21 Mart 2010, yani 3 ayı bile geçen bir süre önce, GALATASARAY FORMALARI blogu kendi kaynağından, gelecek sezon formaları ile ilgili bir bilgi aldı. Formaların ana renkleri ile ilgili bir mail... O tarihten 1 gün sonra, ben de bu bilgiyi blogda paylaştım (eskiler bilir). Tarih 22 Mart 2010. Yani daha kulüpteki 3-5 kişi haricinde kimsenin bilmediği bir bilgiydi bu. Bunu nereden mi biliyorum ?

Bazı insanlar bizim kulüp tarafından izlenen bir blog olduğumuzu bilmiyorlar, bunu yazıp çizmiyoruz zaten, nereden bilecekler. Ancak takip ediliyoruz. Aynı tarihte, yani yazıyı bloga girdiğim gün, kulüpten bir mail aldım. Mail'de bu bilginin kulüp için bile dillendirilmediği, geçen sezon yaşanan talihsiz sızma yüzünden, kulüp çalışanlarının kendi aralarında bile herhangi bir hacklenme durumuna karşı, forma taslaklarını bilgisayar yolu ile birbirlerine postalamadığı yazıyordu. Bu sebeple bu bilgiye nasıl eriştiğim soruldu. Ben de gayet tabi ki kaynağımı onlara söylemedim. Ancak kendilerine; herhangi bir detay, resim, taslak vb... gibi formanın 3 ay önceden lissanssızı yapılabilecek yeterlilikte bilgiler bana ulaştığı takdirde, bunu bloga koymama güvencesi verdim. Kulüp ile olan bu mailleşmemin tarihi, yazı ile aynı tarih yani 22 Mart 2010, yani 3 ay önce, yani bazılarının kulüpten gelen mail yüzünden heyecanlanmasından 3 ay önce, ben kulüp ile bu konuyu görüştüm, yani onların bu bilgiye sahip olduğumuzdan çok önceden beri haberleri var. Hem onların heveslerini kırmayacak şekilde, hem de forma meraklılarını tatmin edecek bilgiler ile bu 3 ayı geride bıraktık. Kısacası daha kulüp içinden bile sayılı insanın bildiği bir bilgiyi size 3 ay önce buradan duyurduk.

Bu 3 ay içinde, zaman tanıtım zamanına yaklaştıkça, ufak ufak detayları bloga yazmaya başladım. Bu zaman içinde 1 kaynağım daha oldu ve sürekli 2 kaynağı birbirleri ile karşılaştırarak en kesin bilgileri bu blogda yazmaya çalıştım. Sadece, dün başkalarının kendi haberi sandığı somon formanın değil, çıkacak olan diğer 2 formamızın da pek çok detayını bu bloga yazdım. Biraz blog arşivinde geri gitmeniz lazım. Yani daha haberi yazan kişinin somonu yeni öğrendiği tarihten çok eskiye... Tabi sadece bloga kuru kuru yazı ile olmaz bu işler. Sonuçta insanlara ne kadar anlatsan da bir resim herşeyi daha net açıklar. Bildiğiniz gibi bizim bir tasarım blogumuz var. Amatör tasarımcıların ne kadar başarılı işler çıkarttıklarını birilerine gösterebilmek amaçlı kurduğumuz bir blog. Bu blog sayesinde de pek çok tasarımcı dostumuz oldu ve bize bu yeni sezon formalarımızı görselleştirmede çok yardımcı oldular. Sonuçta 22 Marttarihinden beri açtığımız her yeni sezonla alakalı başlıkta, sizlerin daha iyi kavrayabilmesi için tasarımcı dostlarımız bizlere görsel olarak yardımcı oldular. Yani bunun da geçmişi 3 ay önceye dayanıyor.

18 Haziran tarihinde yani bugünden 12-13 gün önce, artık tanıtım tarihine 1 ay kaldığı gerekçesiyle, aldığım bilgilerin en kesin halini, yani çıkacak olan formalarımızın kendi resmi dışındaki bütün detaylarının yazıldığı halini, bloga koydum. Tamamen kendi 2 kaynağımdan aldığım bilgilerdi bunlar. Bu arada benim kaynaklarım forumlardan falan da değil, söyleyeyim. Bu 2 adam da formaları bizzat kendi gözleri ile görmüş kişilerdi, yani tamamen benim ve formaya dokunan kişinin arasında geçen bilgi akışını buraya yazdım.İkimiz arasında başka kişiler veya duyumlar yoktu, tamamen birebir görüşme... 18 Haziran tarihinde kesin olarak hangi formaları giyeceğimizi, şortu, çorabı, omzundaki Adidas çizgisine ve yakasına kadar burada paylaştık. Eğer kulübe olan saygım olmasaydı bu bilgileri çok daha önce de paylaşırdım. Tarih neymiş, 18 Haziran yani 2 hafta önce...

He bir de şu Metin Oktay bağlantısı. Yani kendi haberlerini yazdıklarını düşünenlerin değişik bir bağlantı kurduğunu zannedip, haberlerine yazıkları bağlantı. 28 Haziran tarihinde biz bu haberi paylaştık, yani sözde habercilerin yazısından 2 gün önce, blog dostları ile konuşurken ortaya çıkan tesadüf bir düşünceydi bu. Sercan ben ve Sportman'in muhabbeti arasında ve Sercan'ın bana gönderdiği resimden sonra, Sercan'ın dillendirdiği bir muhabbetti. Maraton, Milliyet; Belki yarın uyandığımda başka gazeteler bu haberi kendi imzalarını vererek yazacaklar. Hepsinin birbirinden aşırdığı haberi... Üzücü olan başka şey de bazılarının, daha 2 gün önce haberi olduğu, okuduğu bir blogdan aldığı bilgiyi ve yazı içeriğini, forumda takılan, hep arada birilerinden duyma kaynağı ile aldığı bilgiyi, kendi haberi zannetmesi ve bununla gurur duyması. Başkalarından, sadece bu haber için özel olarak Okan'dan rica ettiğim tasarımı çalıp, haberlerinde kullanıp, bununla gurur duyması. Gerçekten işte bu üzücü.

Biz bu haberi ilk 3 ay önce 22 Mart tarihinde duyurduk ve 18 Haziran tarihine kadar da bu bilgileri güncellemeye devam ettik. 18 Haziran tarihinde ise 2 kaynağımın ortak verdiği bilgiler -ki tekrar söyleyeyim, bazıları gibi forumlarda takılan hep birilerinden duyma kaynaklar değil bunlar, direk formayı görmüş ve ilgili kişiler- ile son bir kesin yazısı yazıp tanıtım tarihini beklemeye başladık. Bizi son 2 gündür takip etmeye başlayan insanlara şunu gönül rahatlığı ile söylüyorum. Maraton'un ve Milliyet'in yazıları tamamen bu blogdan çıkan bilgiler ile yazılmış çalıntı haberlerdir. Yeni takipçiler için bunu söylüyorum, çünkü eskiler zaten bilir. Tamamen bizim emeğimiz, bizim araştırmalarımız, bizim tasarımlarımız, bizim fikirlerimiz, bizim yazılarımızdan çalınmıştır. Ancak hepsinin bir "gazeteci" olduğunu düşünürsek ve bu tip işleri çok iyi bildiklerini düşünürsek, hepsinin bu işten sıyrılma teknikleri, taktikleri vardır. Sonuçta işin içindeler. Onların hepsi için, biz ne yaparsak, biz ne yazarsak kendi gurur duydukları haberleri olmaya devam edecek bu haberler. Aferin gurur duyun...

Son olarak şunu söyleyeyim. Ben gazeteci falan değilim, gazeteci olacağım gibi bir niyetim de yok. Ben fizikçiyim, yazı ile bile işim çok olmaz. Düşünün ne kadar alakasız, çok da seviyorum kendi işimi. Blog ismin sahte, mail adresim esas adresim değil, benim için bu blog sadece başka bir dünyam, gün içinde arasıra uğradığım bir dünyam. Çok önceden beri olan bir hobimin, bir boş zaman uğraşımın, benden başka da meraklısı vardır diye açtığım bir blog bu. Buradan parayı vuracağım diye bir düşüncem yok. Bu işlerle alakam yok aslında. Yani yarın kapatsak blogu, ertesi gün başka bir boş zaman hobisi bulurum kendime. İşin komik yanı bu işten para kazanan gazetecilerin benim sadece zevk için yaptığım bir şeyden haber aşırması, bu düşünce yaşanan üzücü şeyler arasında ara sıra gülmemi sağlayan tek düşünce. Gerçekten yazık.

Bundan sonra da bu konu ile ilgili hiçbir yazı yazmayacağım, herkes kendi vicdanı ile başbaşa... Bu sabah uyandığımda da pek umrumda olmadığını farkettim bu durumun. Sebebi yukarıdaki komik mesele işte. Yarın başka "gazeteci" yazar, yine kendi imzasını atar, yine başka bir yazı ile üste çıkar, sözde ispatlar yaratır. Banane arkadaş, bizim okuyucu kitlemiz belli, onlar zaten biliyor...

Haber verdiği için sevgili İsa Yavuz Gündoğdu'ya çok teşekkür ederim.

Edit: Haberdeki fotoğrafa kaynak gösterilmiş. Yaptığımız istihbarat, çalışma, yazı vs... güme gitse de, en azından Sevgili Okan'ın tasarımının hakkı korunmuş oldu. Verdiğiniz destek için hepinize sonsuz teşekkürler.

29 Haziran 2010 Salı

BETERİN BETERİ


Başlık genel taraftar görüşü, kesinlikle benim değil. Ben her zaman 3rd formaların takımın ana renklerinden farklı bir renk olmasından yanayım. Zaten forma kültürü de bunun böyle olmasını söylüyor. Bu konu hakkında uzun bir yazı kasmıştım, bakınız. Kısacası füme de olsa, mor da olsa, pembe de olsa, fıstık yeşili de olsa, eğer ana renklerden farklı bir renkten 3rd formamız olacaksa ben razıyım. Benim karşı olduğum şey; her sezon başka bir 3rd renginin yaratılması. Zaten bugüne kadar, füme gümüş, altın, gri, siyah, mor, turuncu... say say bitmeyecek kadar 3rd rengimiz oldu. Bu listeye her sene bir yenisinin eklenmesi forma kültürüne ihanet. Yoksa rengi ne olursa olsun bana uyar. Bir yanlış da 3rd formanın ligimizde gereğinden fazla kullanılması. İngiltere'de, İspanya'da, İtalya'da, Fransa'da ve diğerlerinde 3rd forma son çare forması olduğu için, maksimum senede 3-4 kez giyilir. Bu sebeple yaygara koparmaya gerek yoktur, ancak biz neredeyse Parçalı kadar giydiğimiz için ! Sıkıntı oluşuyor haliyle. Her neyse, bu yazdıklarımın uzun versiyonunun linki şudur.

Gelelim Fransa'nın Bordeaux takımına. Önümüzdeki sezon giyecekleri 3rd formaları yukarıdaki forma. Bazılarımızın geçen sezon küfür ettiği ve önümüzdeki sezon da küfür etmeye devam edeceği 2 renkten oluşuyor. Bakalım bu formaya Fransızlar'ın tepkisi ne olacak ? Bakalım bizim kadar yaygara koparacaklar mı ? Bakalım 3rd'e 'satılması için' gereğinden fazla değer verip, senede 15 maça bu forma ile çıkacaklar mı ? Bakalım bakalım...

28 Haziran 2010 Pazartesi

METİN GİBİ...


Geçenlerde blogumuzun gizli kahramanlarından Sercan Sevinç yine çok güzel bir foto gönderdi bana. Metin Oktay'ın Palermo takım tanıtımında çekilen, üzerinde -bir kısmı da gözükse-Palermo forması taşıdığı bir resim. Blog teması ile pek bağdaşmadığı için buraya koymadım, bir diğer blogumuz olan Lappappa'da yerini aldı bu foto. Sonra fotoyu koyar koymaz aklıma geldi. Benim aklıma gelen şey Sercan'ın ve sportman'in de aklına gelmiş. Bize de bu blog için ilginç bir konu çıktı böylelikle.


Bildiğiniz üzere Kral, 1961-1962 sezonunda Palermo forması giydi. Bize gelen son bilgiler, Somon formanın renginin aslında Palermo renginde olduğu yönünde. E artık şimdi herkes bir bağlantı kurmuştur. Tabi ki çok saçma, tabi ki olmaz. Ama Metin Oktay'ın bir zamanlar formasını giydiği takımın renklerini önümüzdeki sezon kullanacakmışız gibi gözüküyor. Acaba düşünülmüş müdür bu bağlantı ? Yoksa sadece "moda" diye mi uygun görülmüştür ? Geçen sezon Mor formaya çok güzel bir tema işlediler. Acaba Somon'a bir tema düşündüler mi ? Buradan gitseler nasıl olur, komik olur sanki. Ama insan işte görünce de aklına getirmeden edemiyor. Eğer 2011-2012 için yapılsaydı bu forma "kesin" derdim. Metin Oktay'ın Palermo'ya gidişinin 50. yılı kutlanıyor (!)... Ama bir sene erken yapmışız.


Dediğim gibi bir tema işlenecekse, ben çok merak ediyorum. Mor formaya işlenen temayı beğenmeyenler olmuştu. Evet tabi ki sallama bir tema. 2288 yıl öncesine gayet tabi ki dayanmıyor bu formanın geçmişi, takım da dayanmıyor. Ancak bence gayet başarılı bir tema ve yeni bir marka yaratmış olduk böylelikle. Bu sebeple Somon'a işlenecek herhangi bir sallama temaya da karşı olmayacağım. Ama Metin'e bağlamayalım. Bir şeyi Metin'e bağlayacaksak o Parçalı olsun...

27 Haziran 2010 Pazar

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 14


Esas renklerden farklı 2 renkten 3rd yaratmayı anlatmıştık burada. İşte budur. Şeritleri ayıran mavi çizgiler çok hoş, ancak "mavi olmaz hacı" diyenler için oralara kırmızı da yerleştirilebilir. O da çok yakışır. Şortu da siyah, çorabı da diğer renkte olur, ya da tam tersi. Süper olur.

Enine de olabilir mesela bu çubuklar. Ya da Parçalı da yapılabilir aynı renklerle, ortadan kırmızı ince bir çizgi ayırır parçaları mesela. Yapılır da yapılır... Ama bizde yapılmaz işte...

26 Haziran 2010 Cumartesi

SOMON VE KREMİN İLK GÖRÜNTÜLERİ Mİ ?


uA Forum'da şöyle bir fotoğraf dolanıyormuş. Somon formanın ve krem formanın küçük bir parçasının fotoğrafını çekmişler. Renklerin tonları açısından yardımcı olabilecek bir foto. Formanın tam resmi için ise henüz erken. Yalnız bu kadar boş bırakıyorlarsa resminin de sızması an meselesidir. Bize bir resim yollanırsa ben tanıtımdan 3-5 gün öncesine kadar yayınlamam, bunu da söyleyeyim. Ancak başka bir yerde, forumda vs... sızmış resmi olursa bloga koyarım kaynağı ile birlikte.

Somon formanın tonu söylediğimiz gibi pembeye yakın. Hatta pembe. Siyah detayları da gözüküyor. Krem formanın da üzerinde gördüğünüz kahverengi desenler Aslan figürünün görüntüsü büyük ihtimalle.

Çocuk Kesmek


Bir arkadaştan mail aldık. Tema harici olmasına rağmen, işin forma hazırlama kısmı olduğu için bloga koyma kararı verdim. Buyrun.

25 Haziran 2010 Cuma

SIRTTA ÜLKER'E DEVAM


Bu aralar maillere ve yorumlarda sorulan sorulara pek vakit ayıramadım. Sadece gelen yorumları telefondan onaylıyorum, bakma fırsatım olmuyor. Öncelikle bu durum için kusuruma bakmayın.

Son birkaç başlığın yorum kısmında, Ülker reklamının önümüzdeki sezon formalarımızın sırtında bulunmaya devam edip etmeyeceği sorulmuş. Bunun cevabı net. Ülker ile geçen sezon 4 senelik bir anlaşma imzaladık. Anlaşmanın şartları değişmediği sürece ki, neden değişsin, Ülker sırtımızda kalmaya devam edecek. Bu reklam için 4 yıllık, kulübümüze 27 milyon dolar ödediklerini hatırlatalım (ben öyle okumuştum).

Sırf bu reklam yüzünden epey tanıdığım forma almadı. Formayı çirkinleştirdiği aşikar. Ancak 27 milyon dolar da az bir para değil. Herşey para mı arkadaş, futbolda herşey para ne yazık ki...

Bu arada geçtiğimiz sezonun son döneminde şortlarımıza GS Bonus reklamı almıştık. Bonus Kart bize bunun için para ödedi mi bilmiyorum, ancak önümüzdeki sezon iyi para verilip GS Bonus yerine başka bir firma ile anlaşılırsa şaşırmayın derim. Bu sadece tahmin, gelen bir bilgi yok.

22 Haziran 2010 Salı

BENZER 2 KALIP


Arjantin'in Dünya Kupası'nda giydiği away formasına dikkat ettiyseniz bizim geçtiğimiz sezon giydiğimiz ve muhtemelen önümüzdeki sezon hiç değiştirmeden giymeye devam edeceğimiz home formamızın kalıbına çok benzediğini görmüşsünüzdür. Bizim kalıbımız 09-10 sezonu Adidas kalıbı, yani dünya kupasında giyilen hiçbir takım o kalıbı kullanmıyor, çünkü eski kalıp. Ancak bu sezon için Adidas'ın tasarladığı ve Arjantin, İspanya, Almanya, Meksika, Güney Afrika gibi takımların kullandığı kalıp, geçen sezondaki Adidas kalıbına, yani bizim Parçalı formamızın kalıbına oldukça benziyor. Hani bardağın dolu tarafına bakmak isteyenler için küçük bir teselli. Eğer forma delisi değilseniz, bu 2 forma kalıbının farkını anlamayabilirsiniz ve eski kalıp kullanıyoruz kardeşim demezsiniz en azından. Yakaları da çok benzediği için özellikle bu formayı koydum.


Keşke Parçalı da adam gibi olsaydı da kalıbına falan bakmasaydık hiç.

TALİMATNAMEDE DİKKAT ÇEKEN KURALLAR


Bir alt başlıkta paylaştığım talimatnamede kafa karıştıran bilgiler var. Hatta bazı kuralların uygulama olarak pek dikkate alınmadığını da fark ettik. Benim dikkatimi çeken birkaç ilginç kuralı sizlerle özet şeklinde paylaşayım. Dilerseniz talimatnamenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

* En üst 2 ligde mücadele eden takımlar iç saha ve dış saha forma setlerinde farklı forma seti reklamı kullanabilirler. Yedek forma setinde ise, iç veya dış saha reklamlarından birini kullanabilirler. Bu kuralı tam anlamadım. Ben şöyle biliyordum; İç saha maçlarında ve deplasman maçlarında farklı reklam kullanılabilir. Ancak bu maddeye göre forma setine göre bir düzenleme var, maçlara göre değil. Fakat bu madde belki bir altta yazacağım madde ile açıklanabilir.

* Kulüpler sezon başında TFF'ye bildirdikleri iç saha forma setlerini kendi sahalarında oynayacakları lig ve kupa müsabakalarında giymek zorundadırlar. Aksine kararı 4. hakem verir. Yine aynı şekilde dış saha maçlarında da, dış saha forma setini kullanmak zorundadırlar, aksine kararı 4. hakem verir. Aslında bizim bas bas bağırdığımız, iç sahada mutlaka Parçalı giyilmeli, aksi düşünülemez dediğimiz kural TFF'de varmış. Çok ekstrem bir durum olmadığı sürece Parçalı giymek kuralmış ASY'de. Dışarıda da aynı şekilde, TFF'ye bildiren dış saha forma setlerinden birini giymek öncelikli kuralmış. İşte bu sebeple olacak ki bir yukarıda yazığım "iç saha-dış saha forma setlerinde farklı reklam olabilir" diye bir madde var. Ancak bu sene ASY'de oynanan toplam 19 Lig+Kupa maçında sadece 10 kez iç saha forma setimizi giymişiz. Kısacası bu uygulama sınıfta kalmış. Bir gerçekçiliği yok. Diğer dikkatimi çeken maddelere bakalım.

* Çoraplarda üretici logosu dışında başka hiçbir ibare bulundurulamaz. Takım logosu ve kısaltması dahil... Bu kadar saçma bir kural yok. Bütün dünyada takımlar kendi kısaltmalarını yazarlar çoraplarına.

* Formalarda ön yüz, sağ kol ve arka yüz üst kısmında futbolcu numaralarının üstünden başka hiç bir yerde reklam bulundurulamaz. E bizim 2 kolumuzda da Avea yok mu ? Yine kağıt üzerinde kalan bir uygulama.

* Kulüpler formalarında, şortlarında ve çoraplarında en fazla 3 renk bulundurabilirler. Bu kural da ilginç. 4 renkli takım zaten pek görülmüş bir şey değil, ancak detay renkleri ile bu sayı yakalanabilir. Anlamadığım, reklam ve üretici firma logosu renkleri de buna dahil mi ? Dahilse biz geçen sezon 4 renk taşıdık formalarımızda. Siyah ve beyaz reklamları da sayarsak...

* Kulüpler kullanacakları formaların ince veya kalın çubuklu olması halinde, formalar dikey veya yatay çubuklu olsa dahi, kulübün tescilli renklerinden birinin fon olarak kullanıldığı 30x35 cm alan üzerinde açık veya aksi rengiyle numarası yazılmış bir forma giymek zorundadırlar. Yani biraz kısaltmak gerekirse UEFA'nın kuralı gibi bir kural bu. Çubuklu formaların sırtlarının 30x35cm'lik bir bölümünün açık olması ve numaraların oraya görünür renklerde yazılması gerektiğini söylüyor. Acaba bunu çiğneyen takım olmuş mudur geçen sezon ? Bakmak lazım. Bir de ben bu maddedeki şu cümleyi pek anlamadım; "kulübün tescilli renklerinden birinin fon olarak kullanıldığı".. Yani, ileride eğer turuncu siyah bir çubuklu forma yaparsak, kırmızı renkte veya sarı renkte mi arka fon yapacağız ? Başka renk yasak mı olacak ? 2 farklı renk taşıyan çubuklu bir away yapmamıza yıllar olduğu için cevapsız kalacak bir soru bu, ancak merak ettim. Bu arada Barcelona mevcut formasıyla bizim ligde oynayamazmış demek ki. Bir de Ocak'ta çıkacak olan ASY çubuklu formamızın arkasında da bu tip bir boşluk olacak demek ki. Onu da anladık.

* Numaralar forma setlerinden farklı olacak biçimde tek renkte olmak zorundadırlar. Bu da pek açıklayıcı değil, forma setlerinden farklı biçimde numara nasıl oluyor ? O biçimden kasıt renk mi ? Eğer renkse ve forma setinden farklı renk kullanılacak deniyorsa, Fenerbahçe çubuklu formasına lacivert numara konduramaz mı ? Ayrıca tek renkten kasıt nedir ? Bizim mevcut fontlarımızın etrafındaki kırmızı, mor çizgiler 2. renk sayılmıyor mu ? Yine pek açıklanamamış bir madde.

* Numaraların alt kısmına sadece üretici firma logosu konabilir. GS logosu veya kısaltması konamaz demek bu. Hiçbir mantığı olmayan saçma bir kural daha.

* Forma numalarını sezon içinde değiştiremiyoruz. Yani X adam gelince sezon içinde, giden Y adamın numarasını o sezon kullanamıyor. 1'den 99'a kadar hak olduğu için var herhalde bu kural. İspanya'da alabiliyorlar.

* Üretici logosu maddelerine gelelim;

- Üretici firmanın logosu, formanın göğsünün üst tarafında formayı ortalayacak biçimde yerleştirilir. Yani bizim Adidas logolarımız bu sebeple mi hep ortada oluyor ? Peki ya Nike marka formalar, Puma marka formalar bu kuralı kapsamıyor mu ? Geçen sezon hepsi kenardaydı. Yoksa o ortalama başka bir şey mi demek ? Anlamadım yine, bir günah Adidas kullananlarda mı ?

- Üretici firmanın logosu şortun sol arka yüzünde bulunabilir. Peki ya Nike veya Lotto'da bu kural işlemiyor mu ?

* Kulüp logoları formaların sol üst köşesinde, şortlarda ise sol ön yüzdeki numaraların üzerinde bulunacaktır. E ama ben geçen sene numaraların altında da logo taşıyan pek çok takım gördüm. Yine uygulamada sınıfta kalındı galiba. Bir de artık istesek logomuzu formanın ortasına koyamayacak mıyız ?

* Kaptanlık bandı formanın renklerinden farklı ve üzerinde sadece kulüp logosunun olacağı bir bant olmalı. Buna da tek tek bakmak lazım, bakalım hangi takım ne kadar uygulamış..


Tam açıklayıcı olmayan bir sürü madde var bu talimatnamede. Her cevabı da bulamıyorsunuz. Mesela olası bir Efendiler arması göğsümüzün sağ kısmına işlenebilir mi, logonun ters tarafına ? Ya da ensedeki Galatasaray yazısı, yasak mı değil mi ? Ocak'ta çıkacak olan ASY formasının üzerinde herhangi bir ekstra arma ve logoya izin verilecek mi ? Ya da somon formanın armasının yanına işlenen 2 Aslan figürü ne kadar kurallara uygun. Bunlar cevaplarını bulamadıklarım. Ayrıca net şekilde yazılıp da uygulanmayan pek çok kural da var gördüğünüz gibi. Benim bulabildiklerim, ilgimi çekenler bunlar. Sizin de yakaladığınız detaylar varsa yorum kısmında konuşalım.

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU SPORTİF EKİPMAN VE REKLAM TALİMATI

Bir alt başlıkta şöyle yanlış bir yazım olmuş; 09-10 sezonundan beri, ilk yarı sadece 3 formaya izin veriliyor, 4. forma sezonun 2. yarısı çıkıyor ve giyilebiliyor demiştim. Tamamen sallamışım, kusura bakmayın. Öyle bir kural yokmuş. En iyisi siz TFF'nin şu talimatını okuyun da, yanlış bilgi sahibi olmayalım. Sevgili Yıldırım'a da dikkati için teşekkür ederim.

HOME - AWAY - 3RD


Home - away - 3rd üzerine kısa bir gelenek yazısı yazmak gerek. Geçen sezon her formamızın aşağı yukarı aynı sayılarda kullanılmasının da yanlışlığına vurgu yapmış oluruz hem. Önce o zaman, geçtiğimiz sezonun forma istatistiğini bir daha hatırlayalım.

Bir takımın her sezon 4 forma çıkartması gereksiz. Hadi ülkemizde taraftarların forma alması için belki bu şart. 4 forma çıkartıyoruz ki, elbet birini beğenip alır taraftar. Son 2 sezondur da modayı takip ettiğimiz için seçeneklerin fazla olması, 2 farklı taraftar profilinin de forma almasını sağlıyor. Ancak forma kültürünü bilen bir ülkenin takımının her sezon 4 forma çıkartması saçma. Zaten yok öyle örnek. Hatta çoğu zaman 3rd veya away'i de (hatta bazen home) 2 sezon kullanarak, senede sadece 2 yeni forma çıkartıyorlar. Ancak biz yine de ona 3 deyip, yazımızı ona göre yazalım.


Yazının en başında verdiğim linke baktıysanız formalarımızın kaç maçta giyildiğini görmüşsünüzdür. Parçalı 20 kez, beyaz 15 kez, mor ise 13 kez giyilmiş. Sayılar birbirine çok yakın. Şimdi yurtdışında şöyle bir gelenek var. Biz de daha oturmadı tabi; Home formanı mutlaka içerde oynadığın her maçta giyeceksin. Kaçarı yok bunun. Yani geçen sezona bakarsak bizim 26 maçta Parçalı altına beyaz şort giymemiz lazımmış, ancak biz bu kombinasyonu sadece 8 kez kullanmışız (12 kez kırmızı şort). Daha home formada bile sürünüyoruz.


Yurtdışında başka şöyle bir gelenek daha var; Bir takım dış saha maçlarına çıkıyorsa, rakibe göre away veya home formasını giyer. Eğer rakibin renkleri home renginde ise away formayı giyer, ancak home formasını da, yani esas renklerini taşıyan formasını da, olabildiğince kullanmaya çalışır. Kısacası dış saha maçlarında away giymek, iç sahada home giymek kadar kesin olmaz. "Mutlaka dış sahada away giyeceğiz arkadaş" demeyiz. Home eğer uygunsa dış sahada da kullanılır. Bu gelenek böyledir.

3rd'e gelelim. Bizim çok yaygara kopardığımız. Mor olur mu, Pembe GS'ye yakışır mı dediğimiz 3rd forma, aslında o takımın en önemsiz formasıdır. İç sahada sadece home giyildiği için ve dış sahada da away ve home'un eşit hakkı olduğu ve rakibe göre belirlendiği için, 3rd formaya zaten bir sezonda en fazla 3 maç, hadi bilemedin en fazla 5 maç iş düşer. Hiçbir çaren kalmamışsa, rakibinizle iç saha ve dış saha formalarınızı karışmayacak şekilde bir türlü ayarlayamıyorsanız, son çare olarak 3rd formanızı giyersiniz. Bu durum da normal liglerde 3 maçı geçmez. İşte bu sebeple, yani son çare forması olduğu için 3rd formanın ana renklerden oluşmaması veya ağırlıklı olarak formada ana renkleri taşımaması gerekir. Yine bu sebepten 3rd forma, eğer away açık renk ise koyu, koyu renk ise açık yapılmalıdır ki, son çare forması görevini yerine getirsin. Yani hani derler ya "3rd forma kırmızı olsun yeaa", o olmaz işte. Çünkü zaten parçalı altına kırmızı şort ve kırmızı çorap çıkan bir takımsan, kırmızı forma hiçbir işe yaramaz. Bu sebeple senede en fazla 3-5 maç giyilecek olan bir forma olması sebebiyle, bu tip formalara yüklenilmesi anlamsız. Tabi normal bir ligde (!)


Peki neden normal olmuyor bu işler bu ligde ? Çünkü home ve away formalarda şort kombinasyonlarından kaçınıyoruz, özellikle away formalarda bu kombinasyonları hiç uygulamıyoruz. Bunu sadece biz değil, rakiplerimiz de yapmıyor. Böylelikle çokça karışmalar olabiliyor. Sadece şort da değil tabi, çorapları da maçtan maça değiştirebilmemiz lazım. Kısacası kombinasyon kıtlığımız var. 2. sebebe yukarıda değindim, pazarlama stratejisi. Kimse her sene aynı çıkan formayı almaz bu ülkede ! O sebeple her sene başka renk ve fazla çeşit sunulur önümüze ki, zahmet edip beğendiğimiz formayı alalım. Tişört seçer gibi yani... 3rd formalarımız; işte bu pazarlama stratejisine kurban verdiğimiz formalarımız oluyor. E parçalı ve beyazı oturtmuşuz, (gerçi seneye beyaz yok ama...) ne yapsak da formalarımız daha fazla satılsa ? Aslında en önemsiz olan 3rd formayı en sansasyonel yapıp, en çok satılan haline getirebiliriz. Aslında çok önemsiz olan bir formayı ligde çok kullanılırız, fazla satarız. Aslında o kadar önemsiz ki o forma ve o kadar az giyilmeli ki, 2 sezon kullansak kimse farketmeyecek. Pek çok takım da bunu yapıyor zaten. Manchester'ın bu sezon 2-3 maçta giydiği beyaz 3rd forması, geçen seneden kalma. Barcelona'nın bu sezon 3-4 maçta giydiği sarı 3rd forması geçen sezondan. Milan'ın geçen sezon siyah formasını giydiğini gören oldu mu ? Yani aslında biz yanlış formayı 2 sezon üst üste kullanacağız.

3rd forma aslında budur işte, bu olmalıdır. Ne onun rengine kızıp yaygara koparmalıyız, ne de ligde 13-15 maç yapmalıyız o forma ile. He bir de bizde 4th var değil mi ? Onu ise ne kadar giyeriz, neden giyeriz... Başka yerlerde örnekleri olmadığı için bilemiyorum. Yazıya başlarken kısa olacak dedim ama, yine beceremedim.

21 Haziran 2010 Pazartesi

ÇUBUKLU FORMA ANKETİ


Taç Çizgisi Blog'u çubuklu forma hakkında güzel bir yazı yazmış, daha doğrusu bir kıyaslama. Fenerbahçe'nin logolarında epey büyükçe yer kaplayan kırmızı renkten Galatasaray yüzünden nefret etmesi gibi, tarihimizde kullandığımız ve zaman zaman kullanmaya devam ettiğimiz çubuklu formadan, aynı sebeplerden nefret etmemizle ilgili bir yazı. Şuraya tıklayıp okuyun derim.

Ben de bir Anket açtım. Hiçbir yazıdan etkilenmeden, sadece kendi düşüncenize göre ankete katılırsanız seviniriz. Şöyle 2 hafta falan kalır bu anket.

Benim bu konu hakkında ki görüşüm belli, biraz blogda dolanırsanız farkedersiniz zaten. Görüşüm belli de, sebebim Lionheart'ın bahsettiği sebep değil. Fakat kıyaslamasına katılıyorum.

Anketimiz sağ kolonda yerini aldı.

18 Haziran 2010 Cuma

GELECEK SEZON FORMALARI - KESİNLEŞMİŞ BİLGİLER

15 Temmuz'da çıkması planlanan formalarımız hakkında birkaç gelişme mevcut. Çubuklu forma 2. yarıda çıkacağı için, şimdilik onun hakkında daha fazla bilgi vermek ne kadar doğru bilemiyorum. Hem bizlerin hevesi, hem de kulübün ve formayı tasarlayanların hevesi kaçmasın. Forma üzerinde emeği geçen insanlara ve bu işten gelir elde edecek kulübümüze saygılı olmamız lazım. 2. yarıda çıkacağını bilseydim daha önce de bilgi vermezdim. Kısacası Çubukluya daha vakit var ve bekleyebilir. Çok da fazla bilgi sahibi değilim zaten.


Krem forma ve somon forma hakkında ise kesin diyebileceğimiz güncel bilgiler var. Krem formanın şortunun ve çorabının da krem olacağını öğrendim. Zaten böyle olacağını tahmin etmiştim, ancak ufak da olsa kahverengi şort ihtimali olabilir, ya da olsa güzel olur demiştim. Olmayacak. Krem formanın Adidas çizgileri ve göğüs-kol reklamları kırmızı olacak. Aslan deseninin ise çok büyük olmayacağını öğrendim. Daha önce Okan'ın paylaştığı formadaki desenden daha ufak olacakmış. Şeklini ise bilmiyorum. Ancak rengi kahverengi olacak bu figürün. Formanın tonunun beje yakın olduğu da öğrendim. Tonlarını artık çıkınca göreceğiz.


Somon formanın şortunun siyah olacağını öğrendim. Bunu da güzel tahmin etmişiz. Çorap ise formanın renginde, yani somon renk olacakmış. Ayrıca bu formanın renginin Palermo'ya yakın bir renk olacağını da öğrendim. Ancak renk tonu hakkında kesin bilgiyi görmeden öğrenemeyiz herhalde. Sırtta bulunan, içinde numaraların olacağı Galatlar logosu şeklindeki çerçeve formanın somon renginden biraz daha koyu bir ton somon olacak, siyah olmayacak. Forma üstünün de Adidas çizgileri ve reklamları siyah renk olacak. Şortun ise Adidas çizgileri forma üstü ile bir, somon renk olacak. Ayrıca güzel bir detayı da paylaşayım. Somon formanın GS arması etrafında, armayı çevreleyen 2 aslan figürünün olacağı söyleniyor. Geçen gün paylaştığımız 2 tişört bunun ipucuydu (özellikle siyah olan).


Parçalı formanın ise aynı olacağını söylemiştik, son gelen bilgi de bu yönde. Bir anlamda teyit bu bilgi. Yeni bir forma yapılmamış, aynen geçen seneki forma ile maçlara çıkacağız. Yani aynı tasarım-yeni kalıplar değil, birebir aynı forma olacak. Hala Store'lardan alabilirsiniz yani yeni sezon parçalısını. Acaba fiyatı düşecek mi ? Merak konusu... Son olarak hiçbir formamız yakalı olmayacak. Bu da benim merak ettiğim bir detaydı, öğrenmiş olduk.

Gelen son ve kesin bilgiler bunlar. Formalarımız bunlar olacak. Tasarımcı arkadaşlarımızdan bu bilgilere uygun formalar tasarlamalarını rica ediyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Ayrıca alınan bu bilgiler sadece blogumuza verilen bilgilerdir kaynaksız kullanmazsanız seviniriz.

NEDEN HALA CLIMACOOL ?


Daha önce 1-2 kez değinmiştik ve neden diye sormuştuk. Hatta kulübe bile sitemkar yaklaşımlarım olmuştu. Adidas'a da sövmüştüm falan... Atıp tutmuşuz zamanında bilmediğimiz için. Formalarımızın neden hala Real Madrid gibi takımların 3 sezon önce bıraktığı Climacool teknolojisi ile üretildiğini, neden şuan mevcut olarak kullanılan Formotion'a geçilmediğini sorup duruyordum. Aslında cevabı çok basitmiş.


Galatasaray'ın formaları Türkiye'de üretiliyor. Tabi ki yurtdışında satılan Portekiz yapımı vs... formalarımız da var, ancak Store'lardan aldığımız formalarımız Türkiye'de yapılıyor. Bu Formotion ve son olarak Dünya Kupası'nda denenen Tech-Fit forma teknolojilerinin üretimini yapan makineler bir-iki firmaya aitmiş ve bu firmalar makineleri Adidas'a formaları üretmeleri için temin ediyormuş. Ancak Adidas ile muhtemelen yapılmış olan bir sözleşme sebebiyle, bu makineleri istediğiniz ülkeye gönderemiyormuşsunuz. Adidas'ın kendi teknolojisini korumak adına aldığı veya makine artık kiminse, onun özel şartlarının olduğu bir anlaşma ile korunuyormuş. Bu sebeple bu teknolojiyi üretebilen birkaç makine, birkaç ülkede üretim yapabiliyormuş. Kısaca Formotion teknolojisi içeren formalar üretmek için ülkemizde gerekli teknoloji bulunmuyormuş, bu sebeple Climacool formalar üretebilen makineler yüzünden biz hala Climacool formalar giyiyormuşuz. Tabi bence bu daha ileri teknolojiye sahip makinelerin buraya gelmemesinin bir sebebi de, henüz kulüplerimizin Adidas'ın gözünde A sınıf olmamasından kaynaklanıyor olabilir.

17 Haziran 2010 Perşembe

YENİ FORMALAR 15 TEMMUZ'DA


Son anda bir aksilik veya bir sebeple gecikme olmazsa, yeni sezon formalarımız için belirlenmiş tanıtım tarihi 15 Temmuz Perşembe.

Takip eden Fenerbahçeli arkadaşlarımız için de bir bilgi verelim; Onların yeni sezon formaları da 19 Temmuz Pazartesi günü tanıtılacak. 19 07 olması sebebiyle bu tarih uygun görülmüş.

14 Haziran 2010 Pazartesi

PARÇALI DEĞİŞMEYECEK


Önce şunu söyleyeyim bu aldığım haber henüz kesin değil. Bir alt başlıkta da dediğim gibi ilerleyen günlerde, kesin ve en detaylı bilgileri burada paylaşacağım. Bu haberin ise doğrulanması lazım, öyle diyeyim.

Galatasaray'ın gelecek sezon sarı ve kırmızı renkleri taşıyan 2 forması olacak. Bunu biliyoruz. Biri ASY anısına hazırlanmış, 1964 yılında ASY ile çekilen ilk fotodaki formanın günümüz versiyonu olan çubuklu forma, diğeri ise Parçalı forma olacak. Aldığım son habere göre, çubuklu formanın tanıtımı diğer formalar ile birlikte yapılmayacak. O formayı 2. yarı, yani TT Arena'ya geçtiğimiz zaman kullanacağız ve o zaman satışa çıkartılacak. Ali Sami Yen ruhunu TT Arena'da formalarımız ile yaşatacağız bir anlamda (çubukluyla nasıl yaşatılırsa artık !). Parçalı forma içinse size güzel haberler veremeyeceğim. Geçtiğimiz sezon kullandığımız (09-10) parçalı formamızı, aldığım duyuma göre bu sezon da kullanacakmışız. O bilgiyi aldığım an şöyle bir ihtimalin olabileceği aklıma geldi. Biz bu parçalı formayı sadece sezonun ilk yarısında kullanacağız bana göre. 4 ay kullanılacak bu forma için yeni bir tasarım düşünülmemiş ve Avrupa'da bazen uygulanan, bir önceki sezonun formasını giyme olayını, gerçekleştirmişiz anlaşılan. Kısacası Ali Sami Yen'de ve sezonun ilk yarısında Parçalı giymemiz çok büyük ihtimal. 2. yarıda ise; tıpkı bu sezon kırmızı formada olduğu gibi, ASY anısına çubuklu forma satışa sunulacak ve takımımız onu 2. yarıda Home forma olarak kullanacak. Parçalı ise ilk yarıda kalacak...

Bu yukarıdaki yazı sadece bana gelen "parçalı değişmeyecek" bilgisinden sonra kafamda kurduğum bir senaryo. Bana göre kulüp 4 ay için yeni bir forma çıkartmayacak ve 2 yarıda, 2 farklı home forma kullanacağız. Dediğim gibi henüz parçalının değişmediği bilgisini onaylatamadım, diğer 3 forma ile birlikte ilerleyen günlerde bunu da netleştirmeye çalışacağım. Şuan kesin gözüken tek şey, çubuklunun 2. yarı çıkacak olması.

Benim bu bilgiye karşı fikrimi yazmama gerek var mı bilmiyorum. Bence yok. Ancak ufak yazacak olursam; çubuklu asla Home formamız değildir ve Parçalı forma böyle 2. plana atılmamalıdır. Fakat bir formayı 2 sezon kullanma konusuna ise bu kadar katı bir biçimde karşı değilim. Her ne kadar kalıbı eski kalıptan olacak olsa da, bu Avrupa'da da denenen bir uygulama. Yalnız şuna karşıyım; Bunu yapacak başka bir sezon bulamadınız mı ? Belki de GS tarihinin en kötü parçalısı olan formayı 2 sezon kullanmak (ya da 1,5 sezon) talihsizlik olacak. Tabi dediğim gibi onaylanmış bir bilgi değil bu henüz, yazıp çizerseniz buna dikkat edin...

Edit: Okan'ın aldığı duyum ve benim aldığım duyum arasında en büyük fark bu parçalı meselesiydi, bunun sebebi şu olabilir. Belki hakikaten yeni bir parçalı tasarlanmıştır, çünkü her formadan en az 2 farklı tasarımın olduğunu düşünüyorum. Fakat üretilip üretilmemesine sonradan karar verilmiştir. Bu farklı bilgiler, tasarlanan birkaç farklı forma yüzden ortaya çıkıyor. Kesin bilgiyi onaylatabildiğimde paylaşacağım.

İPUCU


Şu 2 ürüne iyi bakın. Yaklaşık 1 ay sonra çıkacak olan formalarımızda bu tişörtlerdeki detaylardan görme ihtimaliniz yüksek. Özellikle 2 Aslan figürünün sardığı logo olayına dikkat edin derim. Krem formamızın dışında başka bir formamızda da bu detay kullanılacak. Biraz daha zaman geçsin, tanıtıma biraz daha yaklaşalım, kulübe de bir zararımız dokunmadan son bir bilgi daha paylaşacağım sizlerle. Formalarımızın son hallerini, edindiğim son bilgileri yazacağım. Şimdilik sadece küçük ipuçlarıyla yetinelim... Bu arada tasarımcı arkadaşlarımız birkaç örnek tasarlayabilir, fikir edinmemize yardımcı olurlar.

13 Haziran 2010 Pazar

OKAN'IN İSTİHBARATI


Bir alt başlıkta çok kısa bahsettik, ancak öyle çok kısa bahsedilecek bir durum değil. Ayrı başlık açıp bilmeyenler için bilgilendirmek şart. Okan geçtiğimiz günlerde çıkacak olan formalarımız hakkında güzel bir kaynaktan birkaç bilgi edinmiş. İşin ilginç tarafı; detaylar konusunda benim edindiğim bilgilerden çok farklı şeyler paylaşmış Okan. Bu sebeple hem bu blogun bilgilerini, hem de Okan'ın blogunda yazan bilgileri okumanızı tavsiye ederim. İlla ki biri tutacak sonuçta. Her türlü edinilmiş bilgiye açık olduğumuz ve sizleri de bilgilendirmek esas amacımız olduğu için Okan'ın blogunu da ziyaret etmenizi ve onun paylaştıklarına da bir bakmanızı öneririm.

Benim en son paylaştığım bilgilere şuradan ulaşabilirsiniz. Okan'ın kiler de şurada...

GELECEK SAĞLAM


Blogumuz takipçilerinden Burak Ağırbaş bana bir fotoğraf gönderdi. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Mekteb-i Sultani Spor Günleri'nin final maçında çekilen bir fotoğraf. Galatasaray Lisesi'nin okul takımının finale çıktığı mücadelede giydiği forma, geçtiğimiz sezon kullandığımız home formamız. Ben suyun karşı tarafında okudum liseyi. Kadıköy Anadolu Lisesi'nde. Gerçi mevki olarak deplasmanda olmama rağmen, yine Galatasaraylı sayısı daha fazlaydı bizim dönemde. Yine de tabi okul takımımızın forması Galatasaray Forması değildi. Gerçi böyle düzenli maç da yapmazdık, düzenli bir formamız da yoktu. Ben Galatasaray formamı giyer çıkardım maçlara. Tabi okul Galatasaray Lisesi olunca farklı bir forma yaptırmaya falan gerek yok, giy hazır formayı çık sahaya. O takımda Fenerbahçeli olan yok mudur ? Ya da Beşiktaşlı ? Vardır. Ama o formayı giymek için bahanen çok daha kuvvetli :)

Her ne kadar kulübün liseli zihniyetine çok karşı duran birisi olsam da, bu fotoğraftaki forma ve gelenek bilincini görünce, Galatasaray Lisesi futbol takımında oynayan bir kişinin ileride çıkıp başkan olmasını istedim, ya da formalarla içli dışlı olabilecek biri olmasını... Neden ? Adamlar sahaya bu seneki parçalı formayı giyerek çıkıyorlar ve resmi gönderen sevgili Burak'ın dediğine göre 07-08 sezonunda kullandığımız çorapları altlarına çekmişler. Bu sene çıkmadı mı kırmızı çorap, bilmiyorum. Belki çıkmıştır. Ancak sırf o bilgiye dayanarak, adamların beyaz şort altına özellikle kırmızı çorap giymek istediklerini anlıyorum. İşin acı tarafı bunu kulübün başındakiler yapmıyorlar. En azından şu resme bakarak söyleyebilirim ki; 30-40 sene sonra beyaz şort altına kırmızı çorabın tekrar geleneksel olacağını görebiliriz. (Bu arada Okan'ın aldığı istihbarata göre gelecek sezon beyaz şort altına kırmızı çorap giyilecekmiş. Umarım öyledir. Ancak görmeden de inanamıyorum açıkçası.) Bu arada Burak'ın verdiği bir diğer bilgi de; formanın göğüs reklamının Türk Telekom olmaması. Göğüs reklamları GSStore'muş. Öncelikle o takıma hiçbir katkısı olmayan bir firmanın reklamını taşımadıkları için kendilerini tebrik ediyorum. Bunun yanında kulüplerinin bir firmasının, reklamını yapmaları da hoş olmuş. Önden bir fotoğraf yok, belki bizim blogu takip eden, takımdan bir oyuncu bize resimlerini gönderebilir. Ancak tahminin bu sezon başı Avea'nın üstünü kapatan baskı şeklinde bir çalışma olmuştur. Başka türlü kapatılamaz o reklam sanki...

Edit: Burak önden resmini de gönderdi


Burak Ağırbaş'a ilgisi için çok teşekkür ederim.

10 Haziran 2010 Perşembe

ÖZEL SEZON 98-99


Benim formalarını en beğendiğim sezondur 98-99 sezonu. Dahası başlı başına formalarımız açısından özel bir sezondur zaten. O sezonda giydiğimiz formalar Fatih Terim'in Adidas'a özel siparişidir. Kısacası Fatih Terim eğer o dönem başımızda olmasaydı, bizim de tek düze, Adidas'ın herkese yaptığı tasarımlardan formalarımız olacaktı. 4 sene üstüste şampiyonluk ve UEFA kupasının yanısıra, Fatih Terim'e biz forma severler olarak +1 teşekkür nedenimiz daha var bu açıdan. Bu konuyu daha önce şu başlıkta yazmıştık. Okumayan varsa tavsiye ederim.


O sezonun formalarının tasarımı ayrıcalıklıdır, bize özeldir. Bunun yanısıra satışı sırasında da Avrupai bir uygulama ile karşılaşmışızdır o dönem. 1998-1999 sezonu formalarımızı, işte bu resimlerdeki gibi, dışı özel sunumlu-resimli bir kutu içinde, kit halinde (çorap ve şortu ile birlikte) satın alabiliyorduk. O döneme kadar ve hatta daha sonrasında da görülmemiş bir uygulama bu. Dediğim gibi, forma kültürünü benimsemiş bir Avrupa ülkesi uygulaması gibi. Biz bunu 98-99'da yapmıştık, yani ülkemizdeki forma kültürünün henüz en başında (hatta emekleme dönemi). Bunun sebebi de yine çok büyük bir ihtimal ile Fatih Terim'dir.


Özel kutulu, kit olarak satılmasının nesi var diyeceksiniz. Şimdi de koyarız çorabı ve şortu içine, ne var yani bunda ? Babam bana 8-9 yaşındayken 2. formamı almıştı. Ancak bu da Galatasaray forması değildi, Real Madrid forması alıp getirmişti yine. 98-99 sezonundan çok önceydi. Ancak o zaman o forma bile, aynen bu tarz kit halinde, aldığın futbolcunun numarasının ve resminin olduğu bir kutu içindeydi. Özel, formaya göre hazırlanmıştı vs... Şimdi sen bunu görüyorsun, sonra bir benzerini, birkaç sezon sonra Galatasaray da görüyorsun. Kısacası belki çok insan ne olacak bir kutudan diyebilir, ancak ortada bir özen ve farklılık varmış. Çok özel bir sezonmuş 98-99 sezonu. Gerçi artık o moda geçti sanki. Tam bilmesemde, böyle kit halinde satış yapıldığı zaman bu tarz özel kutulara koymuyorlar yurt dışı takımları da. Bir devir öyle kapandı yani, bir sezon da olsa biz de yapmışız bunu, Fatih Terim sayesinde.

Resimler, blog takipçilerimizden Yıldırım Yıldırımöz'ün kendi koleksiyonundan. Kendisine çok teşekkür ederim. Bu füme formadan başka o sezonki diğer 2 formamızda da bu tarz kutular bulunuyordu.

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 13


Şortların farklı renk olmasına bayılan bir ekibiz. Ne yazık ki Galatasaray'da, özellikle away formalarında bunu görmek mümkün değil. Daha önceki GS'ye Uygun Away Formalar başlıklarında da, 1-2 kez farklı şort kombinasyonu taşıyan formaları paylaşmıştık. Ben o örneklerdeki forma tiplerine bayılıyorum. Yani üst açık renk, şort koyu renk. Böyle kombinasyonların bize çok yakışacağını düşünüyorum. Mesela gelecek sezon çıkacak krem formanın şortunun o sebeple kahverengi olmasını istiyorum. Ya da ileride yapılacak bir beyaz formanın şortunun füme olmasını istiyorum. Bu tip üst açık, alt koyu kombinasyonlar denemenin vakti gelmiştir.


Ancak bu yukarıdaki forma farklı. Nasıl farklı; Evet nispeten forma üstünden daha koyu bir şortu var. Ancak bu şorta da koyu renk denemez. Böylelikle aslında hem benim sevdiğim gibi farklı renk bir şort ve nispeten koyu bir şort, hem de formanın açık away olma özelliğini bozmayacak kadar da açık renk bir şort modeli kullanılmış. Yani her isteğe bir anlamda cevap veren bir forma, Middlesbrough'un 07-08 sezonu away forması. Bizde de direkt böyle kullanılabilir. Beyaz forma altına, sarı şort pek hoş durmayabilir. Bu sebeple sarıda biraz oynama yaparak, mesela bu formada olduğu gibi altın kullanarak beyazın altına oturtturabiliriz, müthiş de bir away formamız olur.

9 Haziran 2010 Çarşamba

FORMA SATIŞ SAYILARI


Sezon bitti ve bu sezon kaç adet forma satmışız şöyle bir bakalım. Öncelikle koskoca Galatasaray'a hiç yakışmayacak bir sayı var karşımda. Galatasaray bu sezon toplam 150.000 ile 160.000 arası forma satışı gerçekleştirmiş. Evet sadece 150-160 Bin ! En çok satılan formamız mor forma olmuş. Yaklaşık 55.000 adet satılmış. Daha önce tek bir formamızın bu kadar fazla satıldığını düşünmüyorum. Bu alanda rekoru büyük ihtimal ile turuncu formadan aldı. Sezonun 2. yarısında satışa çıkartılan Kırmızı formamız, ilk bir haftada çok iyi satış rakamlarına ulaştı (tabi bu sayılara göre iyi). İlk haftada 10.000 adet satış yapılmış. Toplamda da 20 bine yakın bir satış sayısı var. Parçalı ve Beyaz formamızın satış sayılarını bilmiyorum. Ancak tahmini olarak geriye kalan 75-85 bin formanın yüzde 35'inin beyaz yüzde 65'inin ise Parçalı olduğunu düşünüyorum.

Kulübün sadece forma satışlarından, bu sayılara göre, en fazla 4 ile 5 milyon lira arası gelir elde ettiğini zannediyorum. Normalde 160k x 90 lira daha fazla ediyor, ancak bu paranın çoğunluğunu Adidas alıyor. Bu sebeple 150 bin ile 160 bin arası forma satışından bize düşen gelirin aşağı yukarı bu kadar olması lazım. Tabi herkesin maç forması almadığını da belirtelim.

Sayılar can sıkıcı. Keşke imkanımız olsa da bu sezon boyunca satılan toplam lisanssız forma sayısını da bir öğrenebilsek. Ben sadece Gittigidiyor'da 150.000 forma satıldığını düşünüyorum. Ayrıca sokaklar, diğer siteler vs... Eminim lisanslı forma sayısını 2'ye katlamıştır. Ondan sonra da, neden sırtımıza reklam alıyoruz, neden k.çımıza reklam konduruyoruz diye şikayet ediyoruz. Bence buna hiç hakkımız yok. Adamlar trink 25 milyon lira veriyorlar o reklam için, sen koskoca Galatasaray taraftarı, 30 milyon olmakla övünen Galatasaray taraftarı, anca 4 milyon liralık gelir sağlıyorsun takımına (hadi store ürünleri ile 10'a yakın diyelim). Sadece 150bin forma alabiliyorsun. Facebook'ta Galatasaray sayfasının 4 milyona yaklaşan bir üye sayısı var. Bu adamların yarısı forma alsa 2 milyon adet olur ! Real Madrid sadece C Ronaldo'nun, yani tek bir oyuncusunun 1.5 milyon adet formasını satabiliyor (hem de dümdüz beyaz forma). Biz hala 30 milyonuz diye övünelim.

Fenerbahçe'nin satış rakamlarını bilmiyorum, ancak büyük ihtimal ile bu sayılarla Fenerbahçe'yi geride bırakmışızdır. Bunun en büyük sebebi de mor forma. Eğer Mor forma yapılmasaydı 120 bini zor geçerdik sanki. Bu sezon hem pazarlama, hem de formalar açısından güzel bir strateji izledi kulüp. Yani onlar çok satılması için ellerinden geleni yaptılar. Bu sayede forma satışında lider de olduk. Ancak bu sayı lider de olsak hiç tatmin edici değil, sebebi de biziz bunun. Bizim formalarımızdan en az 40-50 milyon lira arası gelir elde etmemiz lazım. Bunun için de 2 milyon forma satılması yeterli sanki, yani facebook hayran sayfasına üye olanların yarısı kadar... O günler ne zaman gelir kim bilir.

YARATICI


Böyle bir seri başlatmayacağız tabi. Ancak bugüne kadar pek çok yaratıcı sırt ismi, numarası vs... gördüm. Kimisi rakibi kızdıracak cinsten, kimisi eşine göre hazırlanılmış, yaratıcı çok forma gördüm. Ancak bu güne kadar gördüğüm en yaratıcı sırt çalışması budur. Her baktığımda da gülmeye devam ederim. Aslında pek yeni bir foto değil, görmüş olabilirsiniz daha önceden. Fakat ben de paylaşayım istedim. Baklavasına ve Jesus Almeyda'da rastlamıştım daha önce. Formanın sahibinin de ellerinden öperim.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 12


Tabi bu formayı; Mor, kabul görmüş 3rd renklerimizden biri olursa diye koyuyorum. Bana kalırsa artık mor rengi bir daha formalarımızda kullanmayız. Ancak diyelim kullanmak istedik, bunun gibi başka bir 3rd rengimiz ile karıştırıp kullanabiliriz. Hatırlarsanız, "ana renklerden farklı 2 renk ile 3rd forma yaratmak" ile ilgili bir yazımız olmuştu. Anderlecht sağolsun, geçtiğimiz sezon bizim için örneklemiş, o konumuza uygun bir forma yapmış. Siyahın ağırlıkta olması Mor rengi, çok aşırı olmasa da, detay rengi gibi göstermiş (aslında detay değil, 2. renk). Belki de böyle kullanılması, taraftarlar tarafından daha ılıman bir tepki ile karşılanabilir.

GÜZEL FİKİR


Adidas Dünya Kupası'na katılan 5 köklü takımının taraftarları için, ömür boyu özenle saklanacak koleksiyonluk bir kutu hazırlamış. Resimlerde de gördüğünüz kutuyu ucundan anlatayım; Aslında yeni sezon formalarını pazarlamak için güzel bir strateji. Forma meraklılarını hedef aldıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Kutunun içine yeni sezon, yani turnuvada giyilecek olan TECHFIT formayı koymuşlar, bir de yanına Adidas Originals'ın ürettiği retro formadan koymuşlar. Adidas Originals'tan blogun başlarında bahsetmiştik. Adidas için önemli olan bazı kulüplerin, tarihleri boyunca giydikleri klasikleşmiş formalarını yeniden üretiyorlar. Ancak forma teknolojisi içermediği için fiyatı da uygun oluyor. Formadan fazla anlamayan bir insan bunları orijinal o dönem forması bile sanabilir. Gayet başarılı bir çalışma. Geçtiğimiz sezon presitjli diyebileceğimiz bu Originals Serisi'ne Fenerbahçe de eklendi. Adidas 90'ların başlarında giydikleri çubuklu formalarını yeniden üretmişti.


Her neyse. İşte kutunun bir yanına klasik dönem retro formayı, diğer tarafa da halihazırda bulunan formayı koymuşlar. Ortaya da takımın tarihi ile ilgili, belki de formaları ile ilgili uzunca bir yazı, sunum hazırlamışlar. Şimdi nereye geleceğim ;


Evet yine ASY'nin son senesine geleceğim. Bu kutuyu Adidas WC2010 için üretti. Takımlar için üretilmez. Yani kafamıza göre biz de yapalım bunun aynısını diyebilir miyiz bilmiyorum. Ancak sanmıyorum. Zaten henüz Adidas'ın o prestijli Originals kulübüne bile giremedik. Bize henüz o tarz bir forma yapmadılar. O sebeple şimdi söyleyeceğim sadece hayal (şimdilik). Sadece kafamızda canlandıralım. ASY'ye veda ediyoruz ve ASY için özel bir formanın geleceğini biliyoruz. Böyle bir kutu yapılsa mesela. Bir yanında yeni çıkacak olan forma, diğer yanında da, o ASY'de çekilen ilk fotodaki formanın retrosu olsa. Ortadaki sunumda da ASY tarihi, GS tarihi, Forma tarihimiz, neden bu formanın seçildiği, 1964'te çekilen fotoda kimlerin olduğu. O 1964'te çekilen fotonun bir kopya posteri. 2010'da da yeni çıkacak olan formayla, yine 64'teki gibi bir dizilişle çekilecek olan fotonun kopya posteri vs... olsa. Fiyatı da 135-140 lira falan olsa o kutunun. Almaz mısınız ? 2 senedir satılamayan gömlek, tişört bozması, sınırlı sayıda çıkan 120 küsür lira verip zamanında aldığımız, şimdi ise mecburiyetten 60 küsüre inmiş olan Efendiler formasından daha çok satmaz mı ? Proje dediğimiz gibi muhteşem. Ancak uygulabilir mi onu bilmiyorum. Adidas'tan falan izin alınması lazım kanımca. Bir de bize özel o retro formayı üretmeleri lazım. He diyelim onlar yapmadılar, biz store bünyesinde üretsek, öyle bir kutuyu hazırlayabilir miyiz ? Adidas buna laf eder mi ? Onlar teknik işler, ben anlamam. Ben sadece fikir yürütüyorum. Sadece ASY için değil, Metin Oktay için de böyle bir kutu hazırlanabilir mesela. Hem ekstra gelir olur, hem taraftarların da hoşuna gider. Hem formanı satarsın, hem de retro Metin Oktay formanı satarsın.

Sevgili Utkan da bu konuyu yorum kısmında dile getirmiş, ona da selam gönderelim :)

5 Haziran 2010 Cumartesi

ARMANIN DEĞİŞMESİ

Daha önce Lappap Hocam yazmıştı bu konuyu, Roma formalarını örnek göstererek. Geçen günlerde de bir başlığın yorum kısmında muhabbeti döndü. Ben de TFF izin verirse neden olmasın demiştim. Daha sonra aklıma geldi. Beşiktaş son 3 sezondur, aynı sezon formalarının bazılarını kartal resimli, bazılarını ise düz normal armalı olarak yapıyor. Örneğin bu sezon çubuklu ve beyaz forması normal armalı iken, baklava desenli formasında kartal resimli arma kullanıldı. Yani 1 sezonda 2 farklı arma kullanabiliyor Beşiktaş. Demek ki bizde de İtalya, İngiltere gibi (diğer ligleri bilmiyorum belki vardır onlarda da) armanın her formada farklı olmasına bir şey denmiyor.

Madem böyle, biz de yapalım bunu. Yalnız tabi ki Beşiktaş gibi anlamlı, anlamsız yapmayalım. Ben armanın değişmesine karşıyım. Ancak çok anlamlı, bir kişinin veya dönemin anısına yapılmış ve sezon içinde de giyilecek olan bir formada armayı değiştirelim. Mesela;

Utkan AYHAN Tasarımı

Kral Metin Oktay'ın 2011-2012 sezonu içinde vefatının 20.yılını geride bırakacağız. Hadi önümüzdeki 1 ay içinde çıkacak olan Parçalı formamızı tahmin edemiyoruz, ancak bir sonraki sene, yani 2011-2012 senesinde Parçalı formamız mutlaka ve mutlaka Metin Oktay Parçalısı olmalı. Madem bu arma konusuna da bir şey denmiyor, o formanın logosu Metin Oktay formasındaki logodan olabilir. O logonun üzerindeki Türk Bayrağı sorun olur mu ? Bence olmaz, çünkü logonun özelliği o bayrak. Tıpkı Bursaspor'un logosundaki gibi. Ancak dediğim gibi sadece anlamı olan bir sezonda, anlamı olan bir formada kullanılmalı. Öyle sürekli yapılırsa, esas logomuza saygısızlık olur ve de anlamı kalmaz.

Utkan AYHAN Tasarımı

Bir öneri de, sevgili Utkan Ayhan'dan. Tasarım blogunda görmüşsünüzdür belki. İlk formamız anısına, ona benzer bir forma tasarlamış ve üzerine Gayın-Sin logosunu kondurmuş. Mesela 2015 yılında kulübümüzün 110. yılını kutlarken, ilk formanın anısına yapılacak düz beyaz ve kırmızı çoraplı bir formanın logosu Gayın-Sin olabilir.


Ancak şunu söyleyeyim. Ben armamızın üzerine Aslan figürü falan ekleyelim demiyorum. Sadece çok özel durumlarda, çok özel formalara bir dönem kullandığımız, yine bizim logomuz olan armalarımızın, göğsümüze 1. arma olarak işlenmesini istiyorum. Ancak Galatlar logosu, Efendiler arması, ya da ASY figürü falan, ya da onlar için yapılmış formalarda, o armaların 1. arma olarak kullanılmasına da karşı olurum. Nasıl olabilir, esas logomuz yerinde durur, Galatlar, efendiler veya bir özel forma için hazırlanmış ya da hazırlanacak olan özel bir logo, esas armamızın ters tarafındaki göğüs kısmına 2. logo olarak işlenir (bkz:yukarı). Yani öyle zırt pırt logo değiştirmeye veya ürünlerimizin logolarını formada, 1. arma olarak kullanmaya sıcak bakmam. Fakat dediğim gibi özel senelerde özel formalarda, 1. logomuzu tarihten armalarımızla değiştirebiliriz.

ENGELLERİ KALDIR


Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu; bir etkinlik, organizasyon, daha doğrusu yardım kampanyası düzenlemeye başlamış. Avrupa ve Dünya Şampiyonalarının yanı sıra, Paralimpik Oyunlar'da başarılarına başarı katan Engelli Sporcu'larımıza destek olmak ve onlara ufacık da olsa yardımda bulunmak için iki GSM şirketi ile anlaşılmış. Turkcell ve Vodafone hatlarına sahip aboneler, veyahut yardım etmek isteyenler, 4556'ya bir boş mesaj atarak Engelsiz sporcularımıza destek olabilir, onlara 5 TL değerinde bir yardım yapabilirler.

Engelleri kaldırmak adına 5 TL gibi bir fiyatın çok düşük olduğunu belirtmeye gerek yok herhalde. Sorumluluklarımızın farkına varmanın zamanı geldi de geçiyor. Gün birlik günüdür, ne kadar çok mesaj, o kadar çok yardım demektir. Bizleri her alanda başarıyla, onurla, gururla temsil eden Engelsiz sporcularımıza destek olmak istemez misiniz?

4556'ya boş mesaj gönder, Engellerin kalkmasına sen de yardımcı ol.

BU FORMALARIMIZI HATIRLIYOR MUSUNUZ #8

Ben de çok şaşırdım ilk gördüğümde, eminim siz de şaşıracaksınız. :)

O kadar maç izledik, o kadar arşiv taradık ama buna hiç rastlamamıştık...

Meğerse böyle bir formamız da yapılmış, ama hala giyilip giyilmediğinden emin değilim.

Tasarımı ve kalıbı ile tam bir 1996-1997 sezonu forması. Gerek kumaşı, gerek yakası; sezonu tespit etmemizde işe yarıyor...


Ayrıca o dönem Adidas giyen Avrupa takımlarınınkine de yakın bir kalıbı var. Bu formanın bir benzerini, yeşil ve beyaz renklerin kullanımı ile Liverpool giymişti mesela...

Velhasılı sevgili formaseverler, ben şoktaydım, Allah'tan çabuk çıktım şoktan da gidip aldım formayı...

Arşivleri bir daha tarayacağım bu forma için, elimdeki forma maçta giyilmiş bir forma belli. Belki Almanya kamplarından birinde, adını bile kimsenin hatırlamadığı bir takımla yapılan bir maçta giyildi, ama giyilmiş olduğunu düşünüyorum. Yoksa reklamdı, sırtta numaraydı, kimse uğraşmazdı.

Lig, kupa, Avrupa maçlarında giymediğimiz kesin tabi...

Formayı daha fazla anlatmaya gerek yok, fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum sizi...




Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır