Bu Blogda Ara

28 Kasım 2017 Salı

Dördüncü Mor


Son 10 yıldır forma kültürümüzde kendine yer bulmuş olan mor renk akımının 4. temsilcisi, geçtiğimiz cumartesi görücüye çıktı. Beyaz da giyilebilirdi belki ama, muhtemelen kolların sarı renkte olması sebebiyle, şu son kurallara dayanarak hakemler tarafından tercih edilmedi.


Geçen sezonki morun bir kez (o da kupadaki Erzurumspor maçında) giyilmesinin ardından, bu kez 3. formayı daha erken bir dönemde oyuncuların üstünde görebildik. Sonrası için bir şey demek ne kadar mümkün bilmiyorum ama, Göztepe ve Alanya deplasmanlarında da hakemine bağlı olarak bu formayı görebiliriz. Kupada da duruma göre ekstradan iç sahada giyilme ihtimali var. Belki biraz da sosyal medya reaksiyonlarına bağlı bunlar. Reaksiyon demişken, halen daha şuradaki gibi feryatları duymak üzücü.


İkinci yıl üst üste mor rengin 3. formada tercih edilmesinde, şu durumun payı olabilir: Buradan görebileceğiniz gibi, Nike'ın "elit grup" takımlarına sunduğu tasarımları kullanan formalarda bir siyah-gri-antrasit hakimiyeti var. Bizim için ilk düşünülen renkler de, forma kültürümüzdeki hakim renkler göz önüne alınınca siyah, füme ve gri olmuştur büyük ihtimalle. Ama acaba sonradan bizim için moru da kullanabileceklerini düşünüp, diğer formaların yanına benzer bir renk olmasın ve bir çeşitlilik olsun diye bu yola mı gittiler? İlaveten, ek renk olarak da bizim için orada akla sarı gelebilir. Fakat fuşya tercih edilmiş. Bu da çok farklı bir hava getirmiş formaya. Roma'nınkinde ikinci renk sarı.

Dördüncü mor formada, dördüncü farklı mor tonu var elimizde -- yan renkle bütünlüğe bakınca, geçen sezonun Barcelona deplasman formasını andırıyor çokça. Bizimki için mor seçilse de, bunun koyu bir mor (patlıcan moru?) olduğunu ve diğer bu tasarıma sahip formalardan çok da ayrılmadığını belirtmek lazım. Öyle ki, bu dokuz formaya şöyle üstünkörü bakarsanız, hepsi aynı renk gibi gelebilir.


Bir not daha: Bu tasarıma sahip formaların hepsinin arka tarafının en altında, ya takım ismi, ya lakap, ya da şehir ismi yazıyor. Bize düşen "GS" olmuş (üstteki fotoğrafta Eren'in formasına daha yakın bakınca görülüyor). Neden "GS" gibi ilk bakışta anlamsız ve yaygın kullanımı olmayan bir kısaltma? Mesela Barcelona için "Barça" yazılmış. Bizde de "Cimbom" olabilirdi ve kesinlikle daha sempatik dururdu.

Hiç yorum yok :

Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır