ÇUBUKLU

Çubuklu formanın tarihimizde yeri var. Olmaması lazımken olmuş işte. Hadi klasik dönemde yapılacak bir durum yok, mevcut şartlar zorladı belki, ancak son 20 yıllık dönemdeki çubuklu formaların anlamını çıkartamadım gitti. Neyse; yazdık zaten çokça, bir kez daha ortalığı karıştırmanın alemi yok. Beni bilenler çubuklu formaya ne kadar kıl olduğumu da bilir.

Barcelona'nın klasikleşmiş home forması çubuklu formadır. Ancak Barcelona'nın ilk forması, yani kuruluş forması parçalıdır. Aslında pek çok takımın kuruluş forması parçalıdır. Çünkü o zamanlar formalar gömlekten yapılıyordu. Bu sebeple bir tarafı farklı renk, diğer tarafı farklı renk olan parçalı formalar pek çok takımın ilk formalarıydı. İlk forması parçalı olmasına rağmen, kendisini biz çubuklu formaları ile biliriz. Klasik home forması çubukludur. Bu gerçek 100 senedir değişmemiştir. Ancak Barcelona kuruluş formasını da unutmamıştır. 100. yıllarında, o ilk formalarının anısına ilk defa parçalı forma giydiler. Daha önce asla klasik home formalarına ihanet etmemiş ve çubuklu dışında başka bir bordo laci forma giymemişlerdi. 100. yıllarında kuruluş formalarını giydiler. Bu mükemmel bir düşünce, kimsenin bir itirazı olamaz. Yanına çubuklu bir 2. home da yapmadılar. Bütün sene parçalı formayı giydiler. Sonraki 10 sene içerisinde de asla çubuklu formadan vazgeçmediler. 2008-2009 sezonunda kuruluşlarının 110. yılı sebebiyle bir kez daha parçalı forma giydiler. Böylelikle bir kültür başlattılar belki de. 100. yıldan sonra her 10 senede bir parçalı forma giyip ilk formalarını hatırlatacaklar taraftarlarına (tabi kesin değil 120. yılı da görmek lazım). Kesin olmasa da, son iki 10 yıllık dilimde böyle mükemmel bir kültür oturttular. Ancak hiçbir zaman esas klasik formaları olan çubuklu formaya ihanet etmediler. O özel sezonlar haricinde asla başka home forma yapmadılar.

Peki bizim tıpkı Barcelona'nın parçalı forması gibi zaman zaman çubuklu forma yapmamızı sağlayacak mühim bir tarihsel olayımız var mı ? Aslında en anlamlısı Barcelona'nın yaptığı, ancak bizim kuruluş formamız çubuklu falan değil, öne çıkan bir forma da olmadı hiçbir zaman... Bu sebeple her 10 yılda bir çubuklu forma yapmamıza gerek yok. Tarihte Süper Kupa finali dışında çubuklu forma ile kazandığımız bir Avrupa başarısı da yok. Ama var bir tarihsel olayımız ve bir de olacak. Stad... Ali Sami Yen'de çekilen ilk fotoğraf çubuklu formalar ile çekilmişti. 1964-65 sezonunda çubuklu forma Parçalı forma kadar kullanıldı en az. Ali Sami Yen'e bu sene veda ediyoruz ve tıpkı Arsenal'in Highbury'e vedası gibi biz de stadımız için anlamı olan bir forma ile veda ediyoruz (gerçi stad yıkıldıktan sonra giyilecek). Bu müthiş bir düşünce. Çoğu insan o ASY ile çekilen ilk fotoğrafı bilmezken, Parçalı'nın hakim olduğu dönemde çubuklu ile çekilen bir fotoğrafı akla getirmek ve bunu veda senesinde kullanmak mükemmel bir düşünce. Tasarım ekibine buradan çok yükleniyoruz, ancak bu hamlenin de hakkını vermemiz gerek.

Design In Sport Tasarımıdır

ASY ile TT Arena'yı çubuklu forma ile birleştirmek geldi aklıma. ASY'ye veda sebebi ile yaptığımız forma, TT Arena'nın da doğuşunun ilk forması olacak. İşte burada Barcelona gibi çubuklu formayı kültüre oturtabiliriz. Fakat her yapılışında bir anlam olması gerek. 3-4 sezonda bir parçalı forma ile birlikte çıkan saçma sapan bir 4th olmayacak. TT Arena'nın 10. yılında yapacağız mesela. 20. 30. yılında hatırlayacağız bu ilk formayı. Böylelikle ASY'yi de hatırlayacağız. Bir forma ile 2 stadı birleştirmiş olacağız.

Çubuklu formanın bu seneki kullanımı ve anlamı harika. Bunun dışına çıkılıp her 2-3 senede bir eğer çubuklu forma yapılırsa bu işin hiç anlamı kalmaz. Ancak Barcelona, Arsenal gibi aykırı home formanı anlamlı senelerde kullanırsan da mükemmel bir kültürün olmuş olur. Bunun dışında yapılmış olan bütün çubuklu formalara son derece karşıyım, anlamsız formalar hepsi.